|
|
Testi kırılmadan
Okullar kapanalı bir-iki gün olmuştu. Rahmetli Cemal Amcam bize geldi, karnemi sordu. İkmale kaldığımı duyunca bana okkalı bir tokat patlattı. Çok şaşırdım, şok oldum. "Bak oğlum" dedi, "Testi kırıldıktan sonra bunun bir faydası yok. Eğer sınıfı geçemezsen, ne yapılsa boş. Ben önlemimi şimdiden aldım. Artık sınıfta kalırsan, keyfin bilir." Hayat derslerimin ilkini almıştım. Olan ile ölene daha kimse çare bulamadı. Ama tedbir alırsanız, önlem geliştirirseniz, plan yapar ve uygularsanız (yani tokadı yerseniz) olacakları değiştirebilirsiniz. Bunu Fenerbahçe taraftarının tepkisine tepki gösterenler için yazdım. Kale arkası tribününü bile 45 liradan satacaksınız, ondan sonra da taraftarın hesap soramayacağını iddia edeceksiniz. Bu taraftar 30 bin kombine alarak size müthiş bir nakit akışı sağlayacak, Fenerium'lardan çıkmayacak, kâr rekorları kıracaksınız, çıkmayacaklarını bildikleri halde insanlara piyango bileti satacaksınız, ondan sonra da "Taraftara kimse küfür edemez" diyenlerin üstüne "Ben ederim" diyerek yürüyeceksiniz. Eskiden taraftarda cefakarlık vardı. Karda, çamurda o betonun üstüne gelir, eziyet çekerlerdi. Ama Şükrü Saracoğlu'nun çehresi değiştikçe, taraftar profili de kendi kendine oluştu. O tribünlere gelenler bu takımı yaratanın, kulübü geçindirenin, büyüklüğü sağlayanın kendileri olduğunu biliyorlar. Çok para veriyorlar. Bunu isteyerek yapıyorlar. Çünkü verdiklerini karşılığını sahada alacaklarını umuyorlar. Onlara sözler verildi. "Yüz yılın takımı" dendi, "Yıldızlar karması" dendi, "Avrupa'da final" dendi. Ve taraftar kimlik değiştirip, 'müşteri' oldu. Fenerbahçe için Dünya'nın parasını harcıyorlar ve şimdi de 'hesap' soruyorlar. Bunu en iyi, bu ticareti gerçekleştiren Fenerbahçe yöneticileri bilmeli. Artırdıkları gelirlerle övünürken, 'paranın sahibinin' aslında 'kulübün de sahibi' olduğunu bir gün hatırlayacağını, ön görmeliydiler. Fenerbahçe taraftarı otobüs tekmelemiyor. Futbolcu kovalamıyor. Geliyor, sıkıntısını dile getiriyor, beklentisini açıklıyor. Ve bunu testi kırılmadan önce yapıyor. Çünkü geçen sezonu yaşadılar. Aynı isteksizliği, ruhsuzluğu, vurdumduymazlığı gördüler. O günlerde de "Altı puan farkla lideriz. Sakin olun" diyenler çıktı. Sonrasında 14 Mayıs travmasını geçirdiler. Bu kadar fedakârlıktan sonra bir daha aynı duyguları yaşamak istemiyorlar. Ve diyorlar ki; "Ayağınızı denk alın." Bunu, Fenerbahçe TV'ye çıkıp "Mücadele edin yeter teraneleri yine başladı" diyenlere söylüyorlar.
|