kapat
   
27 Şubat 2007 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
SMS:
ASA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

MGK'da söylenmeyenler

Geçen haftaki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı, sanki Kuzey Iraklı Kürt liderlerle temas konusunda yepyeni bir devlet politikası belirlenmiş, "Temas lazım" diyen hükümet karşısında "Temasa gerek yok" diyen asker geri adım atmak zorunda kalmış dibi yansıtıldı. Oysa durum farklı.
Hatırlarsanız iki hafta önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt Washington gezisinde "Ben asker olarak PKK'ya yardım edenlerle konuşmam" demiş Abdullah Gül de medyaya "Düşmanımızla bile konuşulur" diye yansıyan sözleriyle, hükümetin Barzani ile diyalog politikasını sahiplenmişti.
Ancak bu başlıklara bakarak, asker ve hükümet arasında kavga olduğunu varsaymak yanlış olur. "Konuşuruz-konuşmayız" meselesi, devletin zirvesi değil daha ziyade medyada gerçekleşen bir polemik. Aldığımız bilgilere göre bırakın polemiği, geçen haftaki MGK'da "Konuşmalı-konuşmamalı?" çerçevesinde bir tartışma bile yaşanmamış.
Tam tersine "siyasi diyalog" lafının geçtiği MGK bildirisi, öyle ustaca hazırlanmış ki, hem hükümet hem de asker "Biz kendi pozisyonumuzda değişikliğe gitmiyoruz" diyebiliyor. Kısacası yeni bir durum yok. Hükümet doğrudan ya da dolaylı olarak K. Irak'taki yönetimle diyalog halinde, hem PKK ile mücadele hem de Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları açısından "başını devekuşu gibi kuma gömmek" yerine Kürt liderlerle "angajman" diplomasisi izliyor.
Bu yüzden son iki yıl içinde Dışişleri Bakanı Gül çeşitli defalar Türkiye içinde (2 kez) ve dışında Barzani'nin yakın adamı ve Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile görüştü. Talabani'nin adamı Barham Salih, Ankara'ya resmi ziyarette bulundu. MİT Müsteşarı Emre Taner, Mesud Barzani'yi ziyaret etti. Genelkurmay, MİT ve Dışişleri'nden oluşan bir heyet, Irak Koordinatörü Osman Korutürk liderliğinde geçen yıl Selahaddin'de Barzani'yi ziyaret etti. Bunlar yalnızca hatırladıklarım. Ayrıca hükümet, her fırsatta, Irak Cumhurbaşkanı Talabani'yi de ziyaret etmek istediklerini, ancak protokol icabı daveti yapması gereken Cumhurbaşkanı Sezer'in buna yanaşmadığını fısıldıyor.
Peki asker? Org. Büyükanıt'ın Washington'daki cümlesinin tamamı "Ben asker olarak konuşmam. Ancak başkasının konuşmasına da ipotek koyamam" idi. Yani asker açıkça "Biz görüşmeyiz. Ama siz siyasi idare olarak istediğinizi yapın" diyor.
Üst düzey bir askeri yetkiliye sordum. "Biz 'Görüşmeyiz' dedik. Bizim tavrımızda bir değişiklik yok. Görüşmeyiz. Zorla kolumuzdan tutup Barzani'ye götürecek değiller ya. Barzani'nin tavrı belli. Biz asker olarak ne görüşelim?" dedi.
Asker haksız mı? Bazı yazarların dediği gibi siyasi iradeye ipotek mi koyuyor? Bence söylenenler son derece net. Öncelikle asker,
"Biz görüşmeyiz, hükümet isterse ya da gerekirse görüşür" diyor. Çünkü Barzani'yle yapılacak temasın niteliği, askeri değil siyasi ve diplomatik. Peki "Asker 'Biz görüşmeyiz' diyerek hükümete dolaylı baskı yapmış olmuyor mu" diye soranlar var. Bence hayır. Hükümet istediğini yapar. Ama biz rahat yaşayalım diye 30 yıldır dağlarda mücadele veren, binlerce şehit vermiş bir kurumun bir numaralı ulusal güvenlik meselemizle ilgili ağzını açmamasını istemek, dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir devlet modelini savunmak demek. Amerika'da hükümet Irak'a girmeye karar verince, CIA ve Dışişleri Bakanlığı isyan etti. Pentagon'da generaller Rumsfeld'in askeri planına itiraz edip istediklerini kopardılar.
Tam tersine eğer Barzani'nin PKK'ya yardım ettiği konusunda somut deliller varsa, Türk kamuoyu bunu bilme hakkına sahip. İleri demokrasilerde bile milli güvenlik politikaları zor konsensüsle farklı yapılar arasındaki görüş ayrılıklarının "yönetilmesi" sonucu oluşuyor. Yanlış anlaşılmasın; hükümetin Barzani'yle diyalog kurmak için haklı nedenleri var. Ama asker de yapmakla mükellef olduğu iş konusunda dürüst bir değerlendirme yapmak zorunda. Demokrasi böyle bir şey...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Holbrooke: Ne elçiyim ne mesaj taşıdım   / 25-02-2007
 Bir generalin geride bıraktıkları   / 18-02-2007
 Büyükanıt 10 bin metrede uyardı   / 13-02-2007
 Yaşar Paşa'nın Washington dosyası   / 11-02-2007
 'Türkiye ile sınır ötesini tartışabiliriz'   / 08-02-2007
 Hükümetin bilgiyle sınavı   / 04-02-2007
 Polisteki kavga   / 01-02-2007
 "Türkiye'nin intiharı"   / 30-01-2007
 Amerika'daki hava   / 28-01-2007
 Sınır ötesi operasyon   / 21-01-2007
MAHMUT ÖVÜR
AK Parti'de 'Trabzon' gerginliği
Hrant Dink...
MUHARREM SARIKAYA
'Birleşme mi, yer bulma mı?'
İki haftadır DYP ile...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
MGK'da söylenmeyenler
Geçen haftaki Milli Güvenlik...
YAVUZ DONAT
Nikâh, Çankaya ve siyasi arayışlar
SORU-1...
40 yıl sonra aldı
79'uncu Oscar ödülleri sahiplerini buldu. Daha önce beş kez aday...
Sahibinden, çok az kullanılmış böbrek
Organ satışının yasak olmasına karşın bir internet sitesi organ satış...
'Türkiye Türklerindir' sözü mahkemelik oldu
'Türkiye Türklerindir' sözü mahkemelik oldu
Esin Yavuzer apartman yöneticisi İshak Baruh'a "Burada Türkiye...
Barzani: Kanıt varsa Büyükanıt açıklasın
Barzani: Kanıt varsa Büyükanıt açıklasın
PKK'ya yardım ettikleri iddialarını reddeden Barzani, Org. Yaşar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu