|
|
|
Çete lideri "Devlete çalıştım" dedi
Kamuoyunda ''Sauna Çetesi'' olarak bilinen, aralarında eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır ile sanatçı İbrahim Tatlıses'in de bulunduğu 18 sanığın yargılanmasına Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki bugünkü duruşmaya tutuklu sanıklar Tamer Topsakal, Osman Hüseyin Selçuklu, Serdar Yük, Siyami Gündüzoğlu, Kasım Zengin ile başka bir suçtan tutuklu Nuri Gökhan Bozkır, tutuksuz sanıklar Ertuğrul Çakır, Mustafa Aksoy, Bekir Gökhan Kazancı, Ömer Faruk Çalışkan ve sanık avukatları ile müşteki Alev Banu Şahin ve Doğan Şahin'in avukatları katıldı.
Bazı
sanık avukatları savunmalarını duruşmanın sabahki bölümünde verirken, diğer sanıklar ve avukatları da öğlenden sonraki bölümde esas hakkındaki savunmalarını yaptılar.
Sanık Kasım Zengin, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak suçlamasını kabul etmediğini belirterek, diğer sanıklar ve avukatlarının kendisini suçladığını, ''tüm sanıkları yoldan çıkaran kişinin kendisi gibi gösterildiğini'' ifade ederek, İbrahim Tatlıses ile olan ilişkisi nedeniyle şirketine gelen gidenlerin çoğaldığını söyledi.
Kendisinin ''1997 yılından beri devlete çalıştığını'' iddia eden Kasım Zengin, ''Şayet hayalperest ve akli dengesi bozuk biriysem emniyetin en üst düzeyindeki bir kişi neden benim düğünüme gelsin. Yıllardır barış elçisi olmaya çalıştım, çevremdeki insanlara barışı telkin ettim. Suç örgütü lideri olarak yargılanmam benim için en büyük ceza. 29 yaşındayım ve şayet tahliye olursam hayal diye gösterilen her şeyi kanıtlayıp, delillerini çuvallarla getireceğim. Allah'ın ve sizin huzurunuzda yemin ederim'' diye konuştu.
Sanık Nuri Gökhan Bozkır'ın avukatı Ali Mehmet Kocaoğlu, cumhuriyet savcısını eleştirerek, savcının yargılama sürecinde ortaya konulan delilleri gözardı ederek, iddianame doğrultusunda esas hakkındaki mütalaasını sunduğunu söyledi.
Müvekkilinin dava devam ederken Yüksek Askeri Şura kararıyla ordudan ihraç edildiğini, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ndeki davadan ise 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığını ve bu cezanın Askeri Yargıtay 4. Dairesi tarafından bozulduğunu anlatan avukat Kocaoğlu, Cumhuriyet savcısının sanık üzerine atılı suçlara ilişkin hiçbir somut delil ortaya koyamadığını iddia etti.
'ŞURA KARARINDAN BİZE NE, BİZ ŞURAYI MI YARGILIYORUZ'
Avukat Kocaoğlu'nu uyararak anlattıkları hususların davayla ilgisi bulunmadığını kaydeden Mahkeme Başkanı Süreyya Gönül, ''Şura kararından bize ne, biz şurayı mı yargılıyoruz. Şayet Cumhuriyet savcısı hakkında bir şikayetiniz varsa Adalet Bakanlığı ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na konuyu götürün. Burası mektep değil, ders anlatıyorsunuz'' dedi.
Sanık eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır'ın avukatı Cavit Öztürk ise müvekkilinin, sanık Kasım Zengin'i 1997 yılında Emre Köroğlu olarak tanıdığını ve o tarihten sonra birkaç kez görüştüklerini anlattı. Davaya konu iddiaların Zengin'in hayallerinden ibaret olduğunu savunan avukat Öztürk, ''Zengin, istihbarat elamanı olarak çalıştığını söylüyor, böyle bir şey olmamıştır. Devlet birtakım kişileri çalıştırır ama bu işinde birtakım kuralları vardır'' diye konuştu.
Kasım Zengin'in yaptığı işlerde kendisini güçlü göstermek için Ertuğrul Çakır'ın ismini kullandığını savunan avukat Öztürk, müvekkili üzerine atılı ''suç örgütü kurmak ve yönetmek'' iddialarına ilişkin dava dosyasında hiçbir maddi delil bulunmadığını belirterek, Çakır'ın beraatine karar verilmesini talep etti.Sanık Gökhan Nuri Bozkır da dava konusu olaylar olduğu sırada Musul'da tim komutanı olarak görevli olduğunu ve Kasım Zengin'in yalan ifadeleri doğrultusunda yargılanmaya başlandığını iddia etti.
Dava öncesinde Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli başarılı bir yüzbaşı olduğunu anlatan Bozkır, ''Şemdin Sakık'ın Türkiye'ye getirilmesi dahil şu an söyleyemeyeceğim birçok hizmette yer aldım. 2 hizmet madalyası, 50 takdir belgesi aldım, kurmay olabilecekken, akıl sağlığı yerinde olmayan bir kişinin ifadeleri sonucu YAŞ kararlarıyla çok sevdiğim mesleğimden oldum'' dedi.
Devletin gizli belgelerini açıklama ve ele geçirilen CD'lerle ilgili olarak da savunma yapan Bozkır, 2004 yılında Gayri Nizami Harp kursu aldığını ve devletin gizli belgesi diye gösterilen CD'lerde tamamen kurgulardan oluşan ödevlerinin yer aldığını söyledi.
Aralarında eski Emniyet Genel Müdürü Ertuğrul Çakır'ın da bulunduğu diğer sanıklar, esas hakkındaki savunmalarında üzerilerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlerine karar verilmesini talep ettiler.Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, bir önceki celse verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı.
Mahkeme Bakanı Süreyya Gönül, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve yazılı savunmaların mahkeme heyetince değerlendirilmesine karar verildiğini belirterek, duruşmanın ertelendiğini açıkladı.
|