Sakın gelme Ulusoy!
Geçtiğimiz hafta Haluk Ulusoy basınla biraraya geldi. Bu toplantıda kendine göre birçok şeyi cevaplarken önemli bir paragraf da Fenerbahçe'ye ayırdı. Çarşamba gecesi oynanacak Alkmaar maçına gelmek istediğini belirtirken gözlerinin içinde haylazca bir gülüş olduğunu pek az kişi farketmiştir. Ulusoy, adeta bir satranç oyuncusu gibi önemli bir hamle yaptığına inanıyordu. F.Bahçe için belki de tarihi sayılabilecek maçlardan biri öncesi "Ben stada geliyorum, sizler ne diyorsunuz?" der gibiydi. F.Bahçe yönetiminin cevabı çok gecikmedi. Pazartesi gecesi 'Yanlış zaman yanlış mekan' başlıklı yazıda Ulusoy'a kısaca "Gelme kardeşim" dendi. Şöyle cevap verseydi ne olurdu? "Ooo sevgili Ulusoy günaydın, geç bile kaldın. Daha önceleri neredeydin? Madem gelmek istiyorsun, buyur gel. Zaten Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı'nın bir statta maç seyretmek için kimsenin onayına ve iznine ihtiyacı yoktur. Ama bu gelme arzunu keşke daha önceki yıllarda da telafuz edebilseydin." Bence bu cevap F.Bahçe için mükemmel bir hamle olurdu. Bu mesaj üzerine Ulusoy kara kara düşünmeye başlayacaktı. Stada gelse ayrı bir dert gelmese başka bir dert. Çünkü geldiği andan itibaren 50 bin F.Bahçe taraftarı en kibar ifadeyle "Ulusoy istifa, Ulusoy dışarı" diye bağırmaya başlayacaktı. Hele hele maç kötü gidip de F.Bahçe gol veya goller yediğinde tezahürat daha da sertleşecek, hatta küfürlü hale dönüşecek ve Ulusoy belki de maçın 30'lu dakikalarında korumalar eşliğinde stattan ayrılmak zorunda kalacaktı. Ve bu tablo, hem ülke federasyonu hem de Ulusoy için önemli bir prestij kaybı demekti. Ayrıca daha sonraki günler kimse F.Bahçe taraftarına kızamayacaktı. Çünkü Haluk bey yıllardır bırakın stada gelmeyi İstanbul'un Anadolu yakasına zor geçiyordu. Hatta eleştiriler daha da ileri gidecek, Ulusoy provokatörlükle suçlanacaktı. Gelelim ikinci ihtimale. Şayet F.Bahçe, Ulusoy'a "Buyur gel" deseydi, fakat Ulusoy yukarıda belirtilen unsurları gözönüne alıp davete rağmen stada gelmeseydi bu sefer tükürdüğünü yalamış olacaktı. Ve F.Bahçe yönetimi haklı olarak "Ey Ulusoy! Şov yaptın. Buyur gel dedik ama yüreğin yetmedi mi?" diye soracaktı. Bu da onun için önemli bir prestij kaybı olacaktı. Ama dedik ya, F.Bahçe birçok konuda yanlış strateji üretiyor. Bu tablo, Ulusoy'un elini izafi olsa da güçlendirdi. İlerleyen yıllarda Ulusoy yine 'yerseniz' siyaseti yapacak. "Ben F.Bahçe'nin stadına gitmek istedim ama yönetim beni reddetti. Ben ne yapayım? Ben elimi uzattım ama onlar her zamanki gibi bana ellerini uzatmadılar" deyiverip sıyrılmaya çalışacak. Dedik ya; burası Türkiye, burası Türk futbolu. Herkes birbirine 'YERSEN' yapıyor.
|