kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kurtlar Vadisi en çok 'Kadını' vuruyor
Kurtlar Vadisi en çok 'Kadını' vuruyor
MEDİZ nedir?
'Suçu övmek de suçtur'

Kurtlar Vadisi en çok 'Kadını' vuruyor

Perşembe günü ilk bölümü yayınlanan Kurtlar Vadisi Terör, daha yayına başlamadan RTÜK'e eleştiri yağdı. Kadın Medya İzleme Grubu (MEDİZ) üyeleri ise, bu ve benzeri dizilerin en çok evdeki kadını vurduğunu belirtiyor.

Kurtlar Vadisi Terör dizisi yayına girmeden önce başlayan tartışmalar devam ediyor. Eleştiriler, bazı internet grupları tarafından eylem şekline dönüştürüldü, RTÜK'e şikâyetler yapıldı ve RTÜK bazı açıklamalarda bulundu. Şikayetlerin içeriği iki noktada toplanıyordu: Dizide yer alan aşırı şiddet unsurlarının, Kürtlere karşı ırk ayrımcılığını kuvvetlendireceği, çocuklarla gençlere kötü örnek olacağı ve aile yapısını bozacağı belirtiliyordu. Oysa Kadın Medya İzleme Grubu (MEDİZ) adlı topluluğun üyeleri, Kurtlar Vadisi ve benzeri çete-mafya dizilerinin, dönüp dolaşıp en çok 'kadınları' vurduğunu belirtiyor. Bu dizilerde teşvik edilen şiddet, erkek tarafından dışarıda uygulanamadığında, evde kadına yöneliyor. Bu konuyla ilgili RTÜK'e yapılan en az 50'nin üzerinde bireysel şikâyet olduğunu söyleyen MEDİZ üyeleri, buna rağmen kurumun açıklamalarında bile bu konuya değinilmediğini belirtiyor. Üyelerden Hülya Gülbahar (avukat), Arzu Mildan (yayıncı), Leyla Şimşek (sosyoloji doktoru) ve Eda Kılıç (öğrenci) ile MEDİZ'i, çalışmalarını, Kurtlar Vadisi ve benzeri dizilerin toplum üzerindeki etkilerini konuştuk.

- Kurtlar Vadisi ile ilgili eleştirileriniz hangi yönde?
- L.Ş:
Biz, militarist öğelerle cinsiyetçi öğelerin aslında iç içe olduğunu ve birbirlerini çok beslediğini biliyoruz. Mesela Irak'ta ev içi şiddet korkunç boyutlara varmış. Çünkü savaş ve kadına şiddet birbirini besliyor. Tabii ki başka yapımlarda da şiddet görüyoruz ama Kurtlar Vadisi bunun zirveye varan biçimi oldu. Orada kullanılan saldırganlık, 'erkek olma' olguları dikkat çekici. Erkek nasıl olunur? 'Adam öldürerek, başkası üzerinde iktidar kurarak, başkasını ezerek, daha çok kadınla birlikte olarak olunur,' gibi bir tanım var. Bunlar, çeşitli kompleksleri besleyerek, başkalarına şiddet uygulayarak var olmayı ve güçlü olmayı özendiriyor. Ayrıca oradaki erkeklik kurgusu, aslında sadece kadınları değil erkekleri de kötü etkiliyor. Mesela ben öğrencilerimde şunu görür oldum; birtakım erkek öğrenciler, bazı erkek arkadaşlarını kadınsı özellikler göstermekle suçluyorlar, kendi kafalarındaki o erkeklik kalıbına uymadıkları için aşağılıyorlar.

H.G: Şiddet meselesi şöyle bir şey: Siz bir kere milleti teşvik eder, olumlayan bir tarzda anlatmaya başlarsanız, herkes kendi felsefesine göre o şiddetten yararlanarak, amacı neyse o amaca ulaşmaya çalışır.

- Peki çalışmalarınız ne derece etkili oluyor?
- E.K:
Yaptığımız protestolar, maalesef basında pek yer almıyor. Yani yeterince yankı bulmuyor. Ama tamamen etkisiz olduğumuzu da düşünmüyorum. Biz mailleri dolaştırdıkça, insanlar birilerinin bütün bunlara itirazı olduğunu görüyor en azından.

H.G:
Biz RTÜK'e gönderdiğimiz dilekçelerle, gündüz kuşağındaki kadın programlarının damgalanıp kaldırılması yerine, içeriklerinin düzeltilmesi konusunda yazılı başvuruda bulunduk mesela. Kadına yönelik programlarda gerçek kadın sorunlarına değinilmesini ve bu programları uzman kadınların yapmasını doğru buluyoruz. Bizim bu önerilerimiz RTÜK tarafından yansıtılmıyor. Kadın programlarına karşı olduğunu kurum kendi mantığıyla açıklıyor ama bizim önerilerimize yer vermiyor.

RTÜK DİKKATE ALMADI
- Peki ya Kurtlar Vadisi Terör dizisini protestonuzda ne denli başarılı oldunuz?
- H.G:
Bizim bildiğimiz en az 50'nin üzerinde kadın, bu yeni dizisiyle ilgili RTÜK'ü arayıp eleştirilerini, dizinin kadınlar açısından nasıl kötü etkiler doğurduğunu anlattı. Fakat RTÜK'ün dört-beş gün önce yaptığı açıklamada sadece şöyle deniyordu; "100'ün üzerinde gelen protestoda, Kürtlere karşı ırk ayrımcığılını kuvvetlendirecek ve çocuklara, gençlere kötü örnek olacak, aile yapısını bozacak unsurlarına yer verilmiş." Bu, kadınların bakış açılarına ve eleştirilerine, RTÜK'ün asla yer vermeyen bir tavrı olduğunu gösteriyor. Televizyonda şiddet içeren, şiddet güzellemesi yapan dizilerin, nasıl aile içinde dönüp kadınları vurduğunu, kadına yönelik şiddetin dozunu artırdığını anlattığımız halde, RTÜK'ün basına yaptığı açıklamada buna yer vermemesi, kurumun kendi içinde ayrımcılığa devam ettiğini ve bizim diziye karşı çıkış nedenlerimizi anlayamadığını gösteriyor.

- Bu dizinin kötü etkileriyle ilgili sizin verebileceğiniz en somut örnekler neler?
- H.G:
Mesela Mayıs 2006'daki Anadolu Ajansı'nın, polisten aldığı bilgiler doğrultusunda verdiği habere göre, danıştay saldırısını yapan Alparslan Aslan'a arkadaşlarının, Kurtlar Vadisi'ndeki Polat Alemdar karakterinin adıyla hitap ettiği ve kendi telefonlarına Aslan'ın numarasını Polat diye kaydettikleri ortaya çıkmış.

L.Ş: Doğu'da bir kentten iki çocuğun evlerinden kaçıp, bulunduklarında da 'Biz İstanbul'a gidip Polat Alemdar olmak istiyoruz,' dediklerini biliyoruz.

- Dizinin yapımcıları ise toplumda var olan gerçekleri yansıttıklarını söylüyorlar, buna ne diyorsunuz?
- H.G:
Bir akademik araştırmaya göre dizinin 55 bölümünde 411 cinayet, 110 tane işkence vakasına yer verilmiş. Yani bir bölüme ortalama yedi-sekiz cinayet, iki işkence düşüyor. Burada şiddet olağanlaştırılıyor, meşrulaştırılıyor aslında insanların gözünde. Sonra o şiddet dönüp özellikle en zayıf olanları vuruyor toplumda. Bunların başında da kadınlar geliyor. Toplumda meşru olan şiddet var, meşru olmayan var gibi, şiddetin aslında kendi içinde haklı olabileceği bir portre çiziliyor. Yani, "Toplumsal bir soruna parmak basıyoruz," diyerek, aslında meşru bir şiddet yaratıp, bunu kendi doğrularına göre uygulayarak vatan kurtaran bir tip yaratıyorlar.

MELİS D.ÇALAPKULU

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 'Dünyaya merhamet elimizi uzatıyoruz'
 Bir öncü kadın: Suat Derviş
 İlişki deryasında bir damlayım
 Azınlık Bakoyanni'den icraat bekliyor
 Tamamen duygusal bir hayatı olmuştu
 'Şah Rıza Pehlevi, Allah'ın sesini duymuş'
 '17 yıl koca dayağı yedi ama...'
 Sevgilisiz takılanlara
 'Elmasları bulduk, sıra şimdi işlemede'
 Onların hayatı: Futbol
 'Azınlıklardan korkmak niye?'
 Eğlence hayatının nabzını bu kızlar tutuyor
 O poponun peşinde!
 Hedefi hep gökleri nişanlamaktı
 İnternette ırkçılığı denetlemek mümkün
 Yavrucuklarımızı geri istiyoruz
 Hep küfürle anılanlar
 Masalcı geldi hanıııııııım
 İskoçya ve İngiltere'nin evliliği çatırdıyor
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
GÜLSE BİRSEL
Asker, yürüme bandına çıık!
Ortaokulun hazırlık...
ÖNCEL ÖZİÇER
Şehrazat ne gibi bakıyor?
Külyutmaz 'Sabetaycı avcısı'...
KAZIM KANAT
Köpek mi çok mutlu, yoksa ben mi?
Karım Sevinç, geçen...
Avrupa Yakası özel mönüsü
Avrupa Yakası özel mönüsü
Sofra başında geçen ve bol bol yemek sohbetlerinin yapıldığı diziler,...
Magnum Fotoğrafları ile Türkiye
Magnum Fotoğrafları ile Türkiye
İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi, dünyanın en saygın fotoğraf...
Mahalleye 'başmüdür' geldi...
Edirneli Romanların hayatı, Hanefi Avcı'nın emniyet müdürü olarak...
Benimle oynar mısın?
Çocuklara sokağı hatırlatmak ve sevdirmek için bir belgesel çekildi.
'Aşk olmadan aş pişmez'
Ton balığı ve kalamardan yapılmış bir döner, karabiberli çilek ya da...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.