kapat
   
13 Şubat 2007 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Keşke Bolu Dağı Tüneli açılmasa mıydı?

Bazı olayları, göründüklerinden öteye değerlendirdiğinizde, karşınıza çarpıcı dersler çıkabilir. Bunlara verilebilecek bir örnek, Bolu Dağı Tüneli'nin İstanbul-Ankara yönünde ulaşıma açılması sonunda Bolu Dağı'ndaki esnafın işyerlerini kapatmaya başlamasıdır.
NTV'nin haberine göre Bolu Dağı'nda bulunan ve en büyük tesislerden biri olan Ulusoy Bolu Dağı Tesisleri'nin 15 Şubat 2007'de kapanacağı açıklanmış.
Tesisin kapanmasıyla ilgili bilgi veren Ulusoy Bolu Dağı Tesisleri Genel Müdürü Reşat Demirel, tesisin 1989'da hizmete açıldığını ve 17 yıldır Bolu Dağı'nda hizmet verdiğini anlatırken, şöyle konuşmuş:
-Bolu Dağı Tüneli'nin hizmete açılmasıyla birlikte müşteri sayımızda yüzde doksan oranında bir azalma oldu. Ulusoy firmasını kullanan yolcuların da büyük bir bölümünün otobüslerin Bolu Dağı Tüneli'nden geçmesini istemeleri üzerine tesisin kapatılmasına karar verildi.
Haberde, Ulusoy Bolu Dağı Tesisleri'nde çalışan personelin ise tesisin kapanmasıyla birlikte işsiz kalacakları ve ne yapacaklarını bilmediklerini söyledikleri "Ayrıntısı" da vardı.

KİM REKABET EDEBİLDİ Kİ?
Bu habere konu olan duruma karşı tepkiler farklı olabilir. Ama kimse "Bolu Dağı Tüneli açılmasaydı daha doğru olurdu" diyebilir mi?
Aslında yaşadığımız süre boyunca buna benzer yerel ve global gelişmelerin, kaç işyerinin kapanmasına sebep olduğunu ve kaç milyon kişiyi işsiz bıraktığını hiç düşündük mü? Örneğin "Kahraman bakkal süper marketlere karşı" söylemini hiç duymadık mı? Kentlerimizin sokaklarının alışılmış zanaatkârı olan "Kalaycı"lar, alüminyum ve çelik tencere sanayisinin rekabetine dayanabildiler mi? Yatak ve yorgan endüstrinin ilgi alanına girince, "Hallaç"lar buna dayanabildi mi?
Ya da "Çin rekabeti"nin global sonuçlarını düşünün... 1960'larda da Japon otomotiv endüstrisinin gündeme getirdiği rekabet, Amerika'da ulusalcı reaksiyonlara sebep olmamış mıydı?
Bolu Dağı Tüneli'ne karşı çıkmak akla ve mantığa ziyan vereceğine göre, Bolu Dağı'nda işyerlerini kapatmak durumunda olan esnafın ve işsizlikle karşılaşan emekçilerin, belki birleşip, yeni güzergâh üzerinde yeni işyerleri açmaya çalışmaları bir alternatif çözüm olabilir.
Ama unutulmamalı ki, Bolu Dağı'ndaki işyerlerine olumsuz yansımalar gösteren bu gelişme bir "Kriz" değildir. Bu durum, olumlu yöndeki ve önüne geçilmesi mümkün olmayan değişimin ve gelişmenin, belirli alanların varlığını gereksiz kılmasıdır.

KRİZ NEDİR?
Buna karşı ülke ekonomisi kötü yönetiliyorsa, siyasi istikrarsızlık ekonomiye de yansımışsa ve bu nedenle işletmeler kapanma noktasına geliyorsa, bu bir "Kriz"dir. Biz bunu 2001 yılında gördük. Daha önceleri de kuyruklar ve yokluklar ile görmüştük.
Gelişmiş toplumlar demokrasilerini sağlıklı tutarak, istikrarsızlıkları olabildiğince devre dışı bırakıyorlar. Bu arada değişim ve gelişmenin getirdiği yeni durumlara karşı başta eğitim sistemleri olmak üzere çalışma hayatını etkileyecek tüm alanlarda önlemler alıyorlar. Örneğin "Dijitalleşme"ye uyum gösterecek kalifiye eleman yetiştirebilen eğitim reformlarını devreye sokuyorlar. Meslek okullarını yeniden yapılandırıyorlar.
Şu anda Türkiye'de eksik olan bu yaklaşımlardır. Her reform girişimi bir "Rejim tartışması" na konu edildiği için, bu tür arayışlar askıda kalmaktadır. İstihdam sorunu sürekli devlet kadrolarına başvurularak çözülebilir sanılmaktadır. Ve sonunda bazıları "Keşke Bolu Dağı Tüneli açılmasaydı" doğrultusundaki yaklaşımları da savunabilmektedir. açılmasa mıydı?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kelimeler aşkta da siyasette de kifayetsiz kalabilir...   / 12-02-2007
 Siyasetçilere siyaseti öğretmek bize mi düşer ki?   / 11-02-2007
 Devlet derinleştikçe hukuk sığlaşır...   / 10-02-2007
 Yatırım yapan girişimciler gazete okumuyor mu?   / 09-02-2007
 Türkiye ve ABD   / 08-02-2007
 Bizim asıl ata sporumuz "Gölge boksu"dur   / 07-02-2007
 Türkiye'de seçmen kimi ABD kimi tutuyor...   / 06-02-2007
 "Bilgi kirlenmesi" mi yoksa "Aldatma oyunu" mu?   / 05-02-2007
 Kendi gücünü bilmek aklın da kanıtıdır   / 04-02-2007
 Ütopyalarla enerjimizi ziyan etmeyelim...   / 03-02-2007
YILMAZ ÖZDİL
Sebep, sonuç...
Suç, bir yılda yüzde 64...
ERGUN BABAHAN
Gılgamış Anıtı
Diyarbakır Belediyesi'nin Ayşe...
MEHMET BARLAS
Keşke Bolu Dağı Tüneli açılmasa mıydı?
Bazı olayları,...
UMUR TALU
Yel üfürür...
Sansür ü ve otosansür ü hep...
FATİH ALTAYLI
Mayıs sonrası tatil mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimi...
ERDAL ŞAFAK
Devlet adamı ve aşk
Siz nasıl bir devlet başkanı tercih...
Eski PKK'lılar Bağdat'a paralı asker oluyor...
Bush'un yeni Irak stratejisi çerçevesinde Bağdat'a gönderilen iki...
Hedef Tahran
ABD, İran yönetimini Irak'taki direnişe silah sağlamakla suçlamasının...
Sevgililer günü hediyesi
Sevgililer günü hediyesi
Vestel maçında attığı 4 golle G.Saray'ı sırtlayan Ümit Karan, SABAH'a...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu