kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
  • Şu an 12 Şubat 2007 - Pazartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
  • Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »
kapat

Sabah, içeriğini okur denetimine açıyor. Gazetedeki haberden baskı kalitesine, web sayfası düzenine kadar, eksik, yanlış, hatalı, meslek etiğine aykırı bulduğunuz, merakınızı uyandıran hususları Okur Temsilcisi'ne iletin. Şikayet, eleştiri, soru ve önerilerinizi bekliyoruz.
 
 
Obdusman Nedir? Ombudsmanın Çalışma Kuralları Yavuz Baydar Kimdir? Türkiye Hazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi
 
Tel:
0212 354 35 08
Fax:
0212 354 36 84
 
Önemli bir eksiklik
Havalimanında hakaret olayı Havalimanında hakaret olayı
Irak sütünden yanan İran yoğurdunu üfleyerek yer mi?
Astana

Önemli bir eksiklik

Tartışma iktidarın medyaya müdahalesi ile köşe yazarlarına müdahale edilip edilmeyeceği. Sorun acaba gazetelerimizin bulanık kimliğinde mi?.

Son günlerin yoğun tartışma konularından biri, köşe yazarlarına müdahale edilip edilmediği (sansür) ile "köşelerin dokunulmazlığı".
Önceki gün Yavuz Donat, Hürriyet'te bazı yazarların "hükümete eleştiri" konusunda "sert" biçimde - uyarıldıklarını yazıyordu.
İşler düzelmedikçe tatsızlıklar üretecek bir konudur bu... Siz "mazeret"le işi kurtarma çabalarına aldırmayın: Bu ülkede yakın zamana kadar köşe yazarları da işten atılmıştır, tepeden sansürler de uygulanmıştır.
Ama bu konuya açıklık getirmek de gerekir.
İşte bu nedenle Yavuz Donat'ın yazısındaki bir başka bölümü önemsedim.
Donat, Almanya basınından örneklerle, "elbette köşeler ve yazarların yazdıkları sınırlandırılır" diyordu. Frankfurter Allgemeine Zeitung'da CDU (Hıristiyan Demokratlar) aleyhine, Bild'de "Yahudiler aleyhine", Süddeutsche Zeitung ve Frankfurter Rundschau'da SPD (Sosyal Demokratlar) aleyhine ve Die Welt'te "sol lehine, NATO ve ABD aleyhine" yazılamadığını anlatıyordu.
Genel anlamda doğru, bütün bunlar.
Ben biraz daha geliştireyim.
Çünkü bu bize neden bizim gazetelerde siyasetmedya, patron-yönetmen-köşe yazarı ilişkisinin bir türlü meslek ilkelerine yaraşır bir raya oturmadığını da anlatmaktadır.
Bizim basında çok hayati bir eksiklik var. Gazetelerde gazete imzalı (gazetenin siyasi çizgisi ile toplumsal duruşunu yansıtan) başyazıların olmayışıdır.
İngiltere, İtalya ve Fransa vb. ülkelerde saygın pozisyondaki tüm gazetelerde düzenli, günlük, gazete imzalı başyazılar yayınlanır. Başyazıları, haber bölümlerinden bağımsız (bağımsızlık düzeyi gazeteden gazeteye değişir) ayrı bir yönetmen yönetir, yönlendirir.
Buradan yola çıkarak şunları saptamalıyız:
- Batı'da gazetelerin siyasi bir profili, kimliği vardır. Çünkü istikrarlı siyasetle basın arasındaki ilişki artık oturmuştur. İktidarla "yüzgöz oluş" yerini mesafeli ama angaje desteğe bırakmıştır. Okurlar bu ortamda kimliklerine uygun gazete alır, kendi görüşlerine yakın doğrultuda görüşleri izlemeyi tercih ederler.
- Bu nedenle sol eğilimli bir yazar mesela Die Welt'te düzenli yazı yazarsa tuhaf karşılanır. Sağ eğilimli bir yazar da Süddeutsche Zeitung'da yazamaz. İngiliz The Independent'ta sağcı bir yorumcu bulamazsınız.
- Oysa Türkiye'de siyaset net kimlik taşımadığı, partiler birer bulamaç görüntüsü verdiği için de olsa gerek, kitle gazeteleri karşıt görüşlerden yazarları bünyesinde taşımakta, ayrıca başyazı geleneği eksikliği de sorunları büyütmektedir.
- Batı ülkelerindeki gazetelerde başyazılar, gazetenin tarafsız haberciliğini etkilemez. Mesela Türkiye'nin AB üyeliğine başyazılarında devamlı karşı çıkan Frankfurter Allgemeine, Türkiye hakkında en adil, dengeli ve ayrıntılı haberleri verebilmektedir.
- Tabii, "sınırlar" Donat'ın yazdığı kadar sert değil. Övgü veya yergi hakkı, o gazetelerde esnek tutulur. Sol gazete eğer sol iktidardaysa onu eleştirir, eğer bunu gerekli hallerde yapmazsa itibar kaybına uğrar. Die Welt'te solu öven tek tük görüş çıkabilir, ama genel çizgiyi bozmaz.
- Donat'ın yazdığı gibi, köşe yazarları "ayrıcalık sahibi" değildir. Gazeteye alınan köşe yazarları, o gazetenin yayın ilkelerine, meslek etiğine, hukuka saygı duymak durumundadır. Bu, sözleşmelerine yazılır. Muhabir için ayrı ilke, köşe yazarı için ayrı ilke olmaz. Ve ilkeleri ihlal eden bir köşe yazarı, müdahale halinde, "beni sansürlediler" diye feryat edemez.
- İktidar her ülkede basına hükmetmek ister. (Mesela, Azerbaycan basınının son hali bu yüzden içler acısıdır.) Almanya, ABD... her yerde. Ama bu önemli değildir. Önemli olan, medya patronlarının iktidarlardan gelen baskıları, gazetecilik ilkelerini ön plana koyarak yalıtması, boşa çıkarmasıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bulanık suda av   / 05-02-2007
 Hoşgörü için göreve   / 29-01-2007
 Bilgi dağarcığı   / 22-01-2007
 Şiddet ve göbek   / 15-01-2007
 Gerçeğin yüzleri haberde olmalı   / 08-01-2007
 2007 beklentileri   / 01-01-2007
 Çocuktan al borcunu   / 25-12-2006
 Fuhuş mu, zina mı?   / 18-12-2006
 Çizgi roman sitemi   / 04-12-2006
 Mülakatın ardından   / 27-11-2006
MURAT BARDAKÇI
Sömür, sömür, ne olursan ol yine Mevlânâ'yı...
OKUR TEMSİLCİSİ
Önemli bir eksiklik
Tartışma iktidarın medyaya...
ÜLKÜ TAMER
"Olmadık yerde çiçek açan" bir şair
Yaklaşık elli yıl...
Ümit de 4 fark da 4
Ümit de 4 fark da 4
Galatasaray, V.Manisa'yı Ümit Karan'ın dört golüyle devirdi. Lider...
2. Azizsilin geliyor
2. Azizsilin geliyor
F.Bahçe yönetimi, sezonun ilk yarısındaki kriz döneminde olduğu gibi...
Arınç: Cumhurbaşkanı AKP'nin içinden olacak
Meclis Başkanı Arınç, "354 milletvekili varken, hiçbir AKP'li vekil...
Ünlü reklamcıdan Erdoğan'a brifing
Ünlü reklamcı Ali Taran, Başbakan'a Dolmabahçe Sarayı'nda reklamcılık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu