kapat
   
05 Şubat 2007 Pazartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

"Bilgi kirlenmesi" mi yoksa "Aldatma oyunu" mu?

Hrant Dink suikasti ertesinde medyaya yoğun haber akışı, bazılarına göre "Bilgi Kirlenmesi" ne neden olmakta. Hatta bazı meslektaşlarımız, okurlara "Gözlerinizi ve kulaklarınızı haber kirliliğine kapatın ki, kirlilik tasfiye olsun" doğrultusunda öğütler vermeye başladı. Bazı gazeteler de başlıklarında "Bilgi kirliliği sonunda elinde silahla yakalanan Ogün Samast unutturuldu" şeklinde değerlendirmeler yapmaya başladılar.
Bizim mesleğin temel kurallarından biri "Hiçbir haber gazeteciye gökten inmez. Haberi mutlaka birileri verir" şeklindedir.
Bir haberi bir gazeteciye veren kişilerin, farklı amaçları olabilir. Örneğin bir katilin yakalanması haberini ilişkide olduğu gazeteciye veren polis, kendi başarısının da duyurulmasını amaçlayabilir.
Ya da bir haberi veren kamu görevlisi, rakibi olan kişinin veya mensubu olduğu kurumla bürokratik iktidar kavgası sürdüren bir diğer kurumun, bu haberle kamuoyu önünde zor duruma düşmesini de amaçlayabilir.

ALDATMA OYUNU
İyi ve gerçekten araştırmacı gazeteci, kendisine verilen veya sızdırılan haberin kaynağının, bu haberi hangi amaçla verdiğini veya sızdırdığını da bilir.
Aslında bilgi ve haber kirliliği sadece okurlar ve bazen gazeteciler açısından vardır. Bu bilgilere sahip olan istihbarat uzmanları ve bu uzmanların istihdam edildiği kamu kurumları ise, hangi bilginin "Kirletme" amaçlı olduğunu ve hangilerinin de "Doğru" olduğunu bilirler. Çünkü neticede zaten bütün bilgileri onlar medyaya vermektedirler.
Ve ayrıca, bir ülkede medyaya verilen veya sızdırılan haberlerin tek kaynağı da yerli kurumlar olmayabilir. Dış ülkelerin istihbarat örgütleri de bilinçli bir "Bilgi kirlenmesi" ni planlayabilirler. Buna İngilizce'de "Deception Game" yani "Aldatma oyunu" denilir ve bu "Oyun teorileri" içinde bile yer alan bir modeldir...
Biz kendi dünyamıza öncelikle baktığımız zaman kamu kurumları arasında öteden beri gelen çekişmelerin, zıtlaşmaların ve hatta kavgaların var olduğunu görebiliriz. Bunlar yöneticilerin bazen ideolojik bazen siyasal farklılıklarından kaynaklandığı gibi, zaman zaman da doğrudan iktidarı ve gücü ele geçirmeyi amaçlayan üst bürokratların ihtiraslarından da kaynaklanmıştır. "Devlet içinde devlet" tanımına uyan örgütlenmeler de, bu çizgide oluşmuştur. Bu gibi durumlarda "Anayasaya sadakat" yerine "Örgüte sadakat" ağırlık kazanmıştır.

BİLGİ KİRLİLİĞİ
Eğer şu anda medyadan kaynaklanan bir "Bilgi kirliliği" varsa, yapılması gereken gözleri ve kulakları kapatmak değil, "Aldatma oyunu" nun rejisörlerinin hangi kurumları temsil ettiklerini anlamaya çalışmaktır.
Anayasal demokrasinin özünde farlılıkların birlikte yaşamasının bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde, kim hangi amaçla bu ülkeyi ırkçılığın egemen olduğu bir görüntüye bürümek isteyebilir? Toplumdaki bir avuç Ermeni vatandaşı hedef alan kin ve öfkenin, daha dramatik ve büyük farklılıklara yönlendirilmesi halinde, bundan kimler yararlanır?

TABLO BOZULDU
Neticede Hrant Dink'in cenaze töreninde sergilenen olgun ve her kesimi kucaklayan tavır, Türkiye'nin dünyadaki imajını değiştirmişti. Ama çok kısa sürede bu imaj tahrip edildi. Türkiye şimdi Nobel ödüllü yazarının yaşamaktan korktuğu, çeşitli illerde yaşayanların diğer illerde yaşayanları "Ötekiler" gibi gördüğü bir ülke görünümünde.
Demokrasi farklı görüşlerin karşılıklı söylendiği ve daha önemlisi dinlenildiği bir rejimdir. Ama şimdi Türk demokrasisinde farklı görüşlerin sahipleri, kelimelerini bir kurşunu silahın namlusuna sürüp tetiği çekercesine "Son söz" müş gibi karşıtlarına gönderiyorlar.
Eğer dış kaynaklı odaklar Türkiye'yi bölmeyi amaçlıyorlarsa, bu tablo onların işine kesinlikle yarar. Yok eğer gerçekten bilgi kirlenmesinin arkasında bürolarının iktidar savaşını veren bürokratik derebeylikler varsa, bu tipik bir mesleki deformasyondur. Siyaset hizmete dönük bir rekabetin alanı olacak yerde, bir "Rejim kavgası" nın konusu edilmek isteniyor.
Siyasi iktidarlar bu bozuk tabloyu sona erdirecek adımları kararlılıkla atmazlarsa, geçmişteki muktedir olamamış iktidarların başına gelenleri benzer şekilde yaşarlar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kendi gücünü bilmek aklın da kanıtıdır   / 04-02-2007
 Ütopyalarla enerjimizi ziyan etmeyelim...   / 03-02-2007
 Demokrasi gibi derin devlet de Türk icadı değil...   / 02-02-2007
 Siyasette "Dön baba dönelim" felsefesi...   / 01-02-2007
 Bizi birbirimize hangi ortak payda bağlıyor?   / 31-01-2007
 Cumhurbaşkanı seçimi AK Parti'nin bir iç meselesi mi?   / 30-01-2007
 "Vizyon"da hem icraat hem de bugünü anlamak öğeleri vardır   / 29-01-2007
 Yeni dünya düzeni kurulurken biz ne yapmalıyız...   / 28-01-2007
 Bir büyük boşlukta bozuldu büyü...   / 27-01-2007
 Ömer Sabancı TÜSİAD'ı, demokrasiye de hizmet etti...   / 26-01-2007
ERGUN BABAHAN
Bir pazar sabahı yağmura sevinmek
Derinizin rengi,...
MEHMET BARLAS
"Bilgi kirlenmesi" mi yoksa "Aldatma oyunu" mu?
Hrant...
UMUR TALU
Hakikate hizmet...
Gazeteciliği üç cümle ile özetlemek...
ERDAL ŞAFAK
Kerkük-Kosova
Dışişleri Bakanı Abdullah...
Mossad, İranlı bir nükleerciyi öldürdü
ABD istihbarat kuruluşu: "İsrail ajanları, İran'ın nükleer programını...
O da Rice gibi başını örtmedi
Tüm kadınların başını örtmek zorunda olduğu Suudi Arabistan'da...
Aslan'dan patinaj
Aslan'dan patinaj
Buzlu zeminde ve -7 derecede oynanan maçta G.Saray ile Kayseri...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu