kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
NBA'de 'top'lu eylem
NBA'de 'top'lu eylem
İstatistikler ne diyor?

NBA topuna kavuştu

36 yıldır aynı tip topun kullanıldığı Amerikan Basketbol Ligi'nin (NBA) başkanının aniden, yeni bir top kullanmaya karar vermesi tepki gördü. Nihayet 11 Aralık günü resmi açıklama geldi: 1 Ocak 2007'den itibaren eski topa geri dönüldü.


NBA'de 'top'lu eylem

NBA Başkanı David Stern, 36 yıllık NBA topunu tepeden inme bir şekilde değiştirmek istedi, ancak oyuncular buna karşıydı. Sonunda top meselesi karara bağlandı: Eski topa geri dönülüyor.

Çoğu mahalle maçında oyundaki yerinden en emin oyuncu, topun sahibidir. Başka kimse onun kapris yapma lüksüne sahip değildir. Nihayetinde "Canım sıkıldı. Geç oldu. Gitmem lazım," derse yapılacak bir şey yoktur. Topun kabak olması, çok ya da az zıplıyor olması, tek top olduğu gerçeğini değiştirmez. Top giderse oyun biter. Mahalle maçlarında geçerli bu önemli dinamiğe, dünyanın en gelişmiş spor organizasyonlarından NBA'de rastlanacağı akla gelmezdi. Fakat oldu. Bu sene ligin topu, NBA yönetimi tarafından tepeden inme şekilde değiştiriliverdi. Baştan sona eksik, yanlış ve üzeri kapalı cereyan eden bu değişiklik, planlandığı gibi kolayca kabullenilmedi. Sonuçta oyun yeni topu sahadan attı; oyuncular yeni yılla birlikte eski toplarına kavuşacak. Topun sahibine gelince, o da basketbolun kurallarıyla oynamanın topuyla oynamaya benzemediğini biraz zor yoldan öğrendi. NBA Başkanı David Stern, ticaret ile spor arasındaki derin sınırı da öğrenmiş olabilir, zira taraf olduğu bu mücadelede teslim bayrağını çektiğinde oralardaydı.

HERKES
TOPTAN MEMNUNDU

Söze 'emektar top' ile başlamalı. Çünkü 1970'ten bugüne NBA'de hemen her şey değişirken o hep aynı kaldı (bir de saha ölçüleri). Maçlar, şampiyonluklar o deri topla kazanılıp kaybedildi. Dikkate değer olan, sahada veya dışında hiç kimsenin toptan şikayetçi olmamasıydı. NBA yönetiminin cüretkar hareketini iyimser yaklaşımla 'lüzumsuz' bulmak için de 36 seneye dair şu gerçek yeterli: Herkes toptan memnun. Zaten kafa ve beden yorulması gereken konu da, onu çemberden geçirmenin yollarını bulmak değil mi? Başkan Stern, neden bu değişikliğe ihtiyaç olduğu konusunda doyurucu sebep göstermedi. Mesela, top iyi sıçramıyor muydu, kolları bacakları mı dalıyordu, ayağa düştü mü acıtıyor muydu?.. Herkes daha 'bu da nereden çıktı?!' havasındayken, Stern ligin yeni yapay mikrofiber topla oynanmasının 'herkes için en iyisi' olacağını söylemekle yetindi. Stern'in basketbola kötülük etmesi veya oyunu bilmiyor olması mantık dışı sayılacağından, onu bu tavra ve üsluba, verilmiş üzeri kapalı sözlerin ve ticari anlaşmaların zorladığını tahmin etmek güç değil. (Is it Spalding? No, it's not.) Yeni topun eskisinden temel farkı, deriden değil mikrofiber bileşiklerden yapılması. Yani sentetik. Bu özelliğiyle dünyanın geri kalan liglerinde kullanılan toplarla uyum sağlanmış oluyor. Çünkü eski NBA topu sentetik olmayan son toptu. Yeni topun kendine has özelliklerinden biri belli bir basıncın üzerinde şişirilememesi. Bu da temelde, NBA'de yıllardır söylenegelen, bazı takımların topu fazla ya da az şişirerek avantaj sağlamaya çalıştığı iddiasına karşı alınmış bir önlem. Güya... Mesela ben, bu tip hikayelerin (Auburn Hills'teki çemberler, Boston Garden'da parkenin ölü noktaları vs.) NBA'in büyüsüne katkıda bulunduğunu düşünüyorum, bunda yalnız olmadığımı da biliyorum. Oyuna yıllarını vermiş koçların bu tip cinliklerine diğer takımların süper yıldızlarının gösterdiği reaksiyonlar ve ortaya çıkan şaşırtıcı ve az rastlanır sonuçlar, bu ligin bu kadar ilgi görmesinin en önemli sebeplerinden. Bu açıdan bakıldığında, en kötü ihtimalle maçlardan önce hakemlerin kontrolüyle çözülebilecek bir sorun için yeni topa gerek var mıydı, tartışılır. Değişen bir başka özellik, topun tasarımı. (Geriye ne kaldıysa!) Yeni topta logolar ve 'topun sahibi'nin imzası daha gösterişli biçimde yer alıyor. Bu durum topun, sektirildiğinde tuhaf tepkiler vermesine sebep oluyor, Teksas-Arlington Üniversitesi fizik profesörlerinden Kaushik De'ye göre. Yapılan ilk çalışmada, yeni topun, parkede ya da panyada sektirildiğinde eski topa oranla yüzde 30 civarında daha düzensiz biçimde sektiği bulundu. Haliyle bu durum, daha çok panyalı atışlar yapan ya da topla çok oynayan oyuncular için önemli bir dezavantaj. Öte yandan, hücumda top kaybına sebep olabilecek tek faktör topun sekişi de değil. Yeni topun kuruyken tutulması eskisine göre daha kolayken, ıslandığında çok daha kaygan oluyor, sentetik yüzey yapısından dolayı. Doğal olmadığı için nemi almıyor, özetle. Deri toplarsa ağırlıklarının yüzde 12'si kadar teri yüzeyleri ıslak kalmadan emebiliyorlar. Dolayısıyla, oyunun son dakikalarında yeni topu tutmak yüzde 20- 30 daha zor olacak. (Testlerin Dallas Mavericks'in talebiyle yapıldığını da belirtelim.)

'BOWLİNG TOPU GİBİ'
Karşı görüşe de değinelim; bu aşamada NBA yöneticileri çıkıp kendi testlerini yaptırdıklarını söylediler, hatta işi, topu tutan herkesin onun kavranışından ve verdiği histen memnun olduğunu iddia etmeye vardırdılar. Topun ıslandığında daha iyi kavrandığını da lafa ekleyince, başta bunların tam tersini söyleyip duran oyuncuların, sonra da bu komediyi izleyen biz basketbolseverlerin karşısında iyice 'NBA'in yeni topu' durumuna düştüler. Sıçrayıp duruyorlardı ama işe yaramıyordu. Yeni topu en baştan, yukarıdan sahalarına 'Alın bununla oynayın' dercesine atılma biçimiyle itici bulan oyuncular, onu ellerine alıp sektirdikten ve potaya attıktan sonra da beğenmemiş, sevmemişlerdi. Topu hedef alan, eskisiyle kıyaslayarak eleştiren açıklamalar her yandan yağmaya başladı. Birçoğu, NBA'de şu veya bu zamanda başrol kapmış, 'yıldız' diye nitelendirilmiş, hayatlarını ellerinde topla yaşayan ve kazanan oyunculara aitti (Nash, Kidd, Wade, Payton, Shaq vb...) Miami Heat pivotu 'Büyük Aristo' Shaq, topla ilgili düşüncelerini -genelde yaptığı gibi- doğrudan dile getirdi: "Berbat! Bu kararı verenin üniversite diploması geri alınmalı!" Büyük Birader Shaq'ın, yeni topu dükkanda satılan ucuz toplara benzettiğini de ekleyelim. Bu açıklamayı yeterli bulmayan takım arkadaşı Alonzo Mourning, "Toys'R'Us'tan aldığınız şeylere benziyor,"demek suretiyle, resmi olarak 99.99 dolara satılan topların benzerlerinin nerede bulunabileceğini de çıtlattı. New Jersey Nets'ten Vince Carter da "Bu gerçek bir NBA topu değil, ıslandığı zaman bowling topuyla oynuyormuşum gibi geliyor," diyerek, topun kontrat sezonunda kariyeriyle arasına girmesini istemediğini gösterdi. Durumu en veciz şekilde ifade edense Phoenix Suns gardı Raja Bell oldu: "Top hakkında endişelenmek, sahada yapman gerekeni yapmanı engelliyor." Diyaloğun giderek tezini tutarsızlaştırdığını gören Başkan Stern, bu sezonun hemen öncesinde yaptığı net ve sert açıklamada, "Boşuna konuşup durmayın, yeni top kalacak, o kadar!" dedi. Kuru-sıkı atışta kullanılan son barut, sadece yeni topun ölü doğmamasını sağlamıştı, o kadar. Sezon istenmeyen topla başladı, Oyuncular Birliği de meseleyi Ulusal İşgücü İlişkileri Kurulu'na taşıyarak 'haksız uygulama' davası açtı. Son iki sezonun MVP'si (En Değerli Oyuncu) olan Phoenix Suns gardı Steve Nash yeni topun ellerinde açtığı yaralardan yakınırken, Dr. Frankenstern'in yeni topunun ömrü kısalıyordu. Stern'in oldu-bitti ile NBA'in topunu değiştirme gayreti, zamana da karşı bir hamleydi aynı zamanda. Dünyanın her yerindeki idari kararlarda, karardan etkilenecek paydaşların karar sürecine dahil olmalarının gerekliliğinin vurgulandığı günümüzde Stern, başkanı olduğu modern ve gelişmiş spor organizasyonunda eski yöntemlerle bir mahalle maçı uygulaması yapmaya çalıştı. Oyuncuların hoşnutsuzluğu sorulduğunda "Alışırlar, alışacaklar," dedi. (Tıpkı Özal gibi. Oysa Türkiye bugün de, hala alışamadığı o konuyu tartışıyor!) Akademik uzmanlığı hukuk olan, profesyonel kariyeri halkla ilişkiler ve pazarlama alanlarında yetkin, basketbol oynamamış David Stern, dünyanın en iyi basketbol liginin oyuncularına, "Hangi topun iyi olduğunu benden iyi mi bileceksiniz?" diye yaklaşıyordu. Onu kendine getiren, ağzından çıkanı kulağının duyması gerektiğini hatırlatan, muhtemelen işin yargıya aksetmesi oldu.

ÇEVİR KAZI, YANMASIN
Bu noktadan sonra kazı çevirmeye çalışan Stern, ilk etapta hata yaptıklarını kabul eden bir açıklama yapsa da, kimse bunu yeterli bulmadı. Heat forveti Antoine Walker, hatayı kabulün yeterli olmadığını, sıranın eski topa geri dönmeye geldiğini söyledi. Bu aynı zamanda, Stern'in "Topun daha iyi olması için şirketle görüşmeler yapıyoruz," cümlesine de cevaptı. Takımı Dallas Mavericks'in Oyuncular Birliği temsilcisi olan tecrübeli gard Jerry Stackhouse'ın açıklaması da sağduyuyu temsil eder nitelikteydi: "Oyuncular olarak biz uyum sağlayacağız. Oyun, skorların düşmesi ya da heyecan verici bitirişler olmaması gibi açılardan bir şey kaybetmiş değil. Oyun bu açıdan etkilenmedi. Ama bu iş yerimizi direkt etkileyen şeylerden biri. Eğer salon ve seyirci ile ilgili bir konu olsa ve oyunu daha heyecan verici bir hale getirmeye çalışıyorsanız, tecrübenizi ve iş bilincinizi tek başınıza karar vermede kullanın. Fakat konu oyunun kendisi olunca, kesinlikle bizim de katkı vermemiz gerekir." Başkan biraz daha zaman kazanmaya çalıştı, takımlara eski toplardan ellerinde kaç tane olduğunu sordu, testlere devam edildiğini açıkladı. Bir nevi, Jordan'ın ikinci dönüşü öncesindeki süreç yaşanıyordu. 11 Aralık günü son parça da tamamlandı ve resmi açıklama geldi: NBA, 1 Ocak 2007'den itibaren eski topa geri dönüyordu. Karl Marx "Dünyanın bütün işçileri, birleşin!" demişti. Kapitalizmin anavatanında bunu NBA oyuncuları yaptı. Dünyadaki en temel basketbol geleneğinin mirasçıları, en değerli hazinelerini ancak böyle koruyabildiler. Bütün takım sporlarında olduğu gibi, 'biz' yine 'ben'i yendi. Evet, hem de 'o'nun topuyla!

Özgür Can ÖZBEK

DİĞER HOBİ HABERLERİ
 Zor sınıfın çalışkan çocuğu
 Suudilerden sonra en çok iş jeti Türkiye'de
 Frederic Friedel ve yetenek testi
 70 milyona tek ambulans uçak
 Tatlısu arazi aracı...
 A380'i bitirecek adım
 'Aramızda kalsın ama Elvis iyi bir gitarist değildi'
 Alman destekli İspanyol aslanı
 Antonov'a rapor zor!
 Corus Wijk aan Zee başlıyor!
 Lastiklerinde tutkal var
 Uçak üreticileri uçtu!
 Lufthansa Türkiye'de iç hatlara giriyor
 Büyükusta ve çırağı
 Hem oturaklı hem sportif
 80'lerle dans edip Londra'ya gideceğiz
 Özel havayolları küçülüyor
 Şoförü 'kendisi' olanlara
 Uçaklar havada çarpışır mı?
    Pazar Sabah Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
GÜLSE BİRSEL
Kahve bağımlıları, birleşin ve rahatça...
TURGAY NOYAN
Denizcinin Günlüğü'ndeki yanlışlar
Bugünkü yazım biraz...
FATİH ALTAYLI
Zor sınıfın çalışkan çocuğu
S Max'i kullanmak keyifli.
GÜNTAY ŞİMŞEK
Suudilerden sonra en çok iş jeti...
Seksin saati olur mu?
Seksin saati olur mu?
Psikolog Elif Orhon ve Psikolog Dr. Mualla Oktay seks için en iyi...
'O çantayı Eda'ya aldırtmam'
Geçtiğimiz hafta SABAH Cumartesi ekinde yer alan, Eda Taşpınar'ın 78...
'Aleyhimize yazmak zevkli hale gelmiş olabilir'
Bir Demet Tiyatro'nun ekranlara bir hafta ara vermesi, "Yayından...
Onların hayatı: Futbol
Haftanın yedi gününü de futbol izleyerek geçirebiliyor ve bundan müthiş keyif...
'Azınlıklardan korkmak niye?'
Türk medyasının Ermeni kökenli sayılı kalemlerinden Alin Taşçıyan da Ermeni...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.