kapat
   
04 Şubat 2007 Pazar
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Kendi gücünü bilmek aklın da kanıtıdır

Akıllı insanlar da, bilinçli toplumlar da önlerine çıkan sorunları, iki kategoride ele alır.
1-Çözümü kendi iradenize, kararlılığınıza ve davranışlarınıza bağlı sorunlar.
Örneğin bir öğrenciyseniz ve sınava giriyorsanız, eğitim sistemindeki çarpıklığa kafayı takıp günlerinizi ve gecelerinizi sadece bu çarpıklığı eleştirmek için harcadığınızda, sınavda başarısız olursunuz. Bunun yerine sınavına gireceğiniz dersi iyice öğrenmek ve sınavda başarılı olmak için çalışırsanız, hayata atıldığınızda eğitim sorunundaki çarpıklığı düzeltecek konuma gelme ihtimaliniz artar.
Bunun gibi tüm toplumsal enerjinizi ve beyin gücünüzü Amerikan emperyalizmini kınamak için harcarken, bu arada Amerikan emperyalizminin sizin ülkenize kötü yansımalarını asgariye indirecek icraatı, reformları yapmazsanız, içerideki sorunlarınız katlanarak sizi bunaltır. Örneğin "Amerika Irak'ı bölüyor " derken siz içerideki akılcı uzlaşmaları devreye sokmazsanız, sonunda sizin içinizdeki bölünmüşlüğün dramatik noktalara ulaştığını görürsünüz.

ORTADOĞU'NUN ÇİN'İ
2-Çözümü sizin iradeniz dışında olan ve ancak iyi anlayarak ve gerçeklere uyum göstererek değerlendirebileceğiniz sorunlar.
Örneğin globalleşmenin yansımaları, Çin'in ekonomik tırmanışı, ABD'nin dış politikasının ABD iç politikasına yansımaları benzeri konularda olumlu veya olumsuz bir katkıda bulunmanız, bu sorunların yönünü fazla etkilemez. Globalleşmeye karşı korumacı duvarlarla kendinizi izole ederseniz, kalkınma hızınız düşer. Çin endüstrisini tehdit olarak ilan etmek yerine, siz "Ortadoğu' nun Çin'i" olmak için yabancı yatırımları size çekecek ve rekabet gücünüzü artıracak ortamı yaratırsanız, bu sorun sizi daha az etkiler.
Bunun gibi Ermeni tasarılarının ABD Kongresi'ndeki durumuna takılmak yerine, bu sorunun Kıbrıs gibi, tüm dış politika ilişkileriniz üzerindeki ipotek kaynağı olmasını sona erdirecek bir siyaseti üretmeniz, daha gerçekçi olur.
Tabii ki toplumsal davranışlardaki geleneksel alışkanlıkları değiştirmek kolay değildir. Örneğin evliliğinizi zorlayan problemli konuları eşinizle karşılıklı oturup tahlil etmek ve bunları gidermeye çalışmak bizim coğrafyamızın alışık olduğu bir durum değildir.

BÜYÜK KOALİSYON
Örneğin 1980'lere dayanan yıllarda Ecevit ve Demirel kendi iradelerinin dışındaki sağsol kamplaşmasının tarafları olmak yerine, oturup uzlaşsalar, bir "Büyük koalisyon" kursalar, cumhurbaşkanı seçseler ve erken seçim kararı alsalardı, 12 Eylül askeri müdahalesi herhalde olmazdı. Ama ne Humeyni'nin İran'da yönetimi ele geçirmesinin, ne de Sovyetlerin Afganistan'ı işgalinin, Türk iç politikasına nasıl yansıyacağını görebildiler.
Bugün için de buna benzer durumlar var.
Türkiye'nin demokratikleşmesi, hukukun üstün, devletin şeffaf olması yolundaki en somut proje
"AB üyelik süreci" dir. Bu süreçte var olan AB ülkelerindeki Türkiye karşıtı eğilimler, AB'nin genişlemesine karşı çıkan Avrupalı siyasetçiler, bizim engelleyemeyeceğimiz olgulardır.
Ama örneğin Kıbrıs sorununu bahane edip AB ile Türkiye arasındaki ipleri kopartmak isteyenlere karşı, Türkiye diplomasinin ve uluslararası hukukun bütün yöntemlerini kullanmak durumundadır. Bunları kullanabilmek Türkiye'nin siyasi yeteneklerine ve iradesine bağlıdır. Mesela Gümrük Birliği Antlaşması var oldukça, liman ve havaalanlarını sonsuza kadar Kıbrıs Rumlarına kapalı tutamazsınız. Bu sorun var oldukça da AB üyelik müzakereleri ilerleyemez.

VER KURTULCULUK
Eğer siz çözüm konusundaki siyasi ve diplomatik arayışları iç siyasetinize istismar konusu eder ve her adıma "Taviz" yahut "Ver kurtulculuk" derseniz, çözümü sizin yeteneğinize ve iradenize bağlı olan bir sorunu da, tamamen "Karşı taraf"a teslim etmiş olursunuz.
Eğer Ankara'nın karanlık koridorlarındaki koltuğa dönük savaşların, toplumun tabanına, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, demokrasi karşıtlığı veya mezhep kavgaları şeklinde yansımasını istemiyorsanız, demokrasiyi, hukuku, insan haklarını, şeffaflığı güçlendirecek adımları atarsınız.
Aksi halde de "Asıl katil kim", "Derin devlet kimden yana", "Acaba bizi bölmek mi istiyorlar" benzeri sorularla baş başa kalıp, bu yüzyılı da geçmiş yüzyıl gibi geçirirsiniz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ütopyalarla enerjimizi ziyan etmeyelim...   / 03-02-2007
 Demokrasi gibi derin devlet de Türk icadı değil...   / 02-02-2007
 Siyasette "Dön baba dönelim" felsefesi...   / 01-02-2007
 Bizi birbirimize hangi ortak payda bağlıyor?   / 31-01-2007
 Cumhurbaşkanı seçimi AK Parti'nin bir iç meselesi mi?   / 30-01-2007
 "Vizyon"da hem icraat hem de bugünü anlamak öğeleri vardır   / 29-01-2007
 Yeni dünya düzeni kurulurken biz ne yapmalıyız...   / 28-01-2007
 Bir büyük boşlukta bozuldu büyü...   / 27-01-2007
 Ömer Sabancı TÜSİAD'ı, demokrasiye de hizmet etti...   / 26-01-2007
 Siyaset İsmail Cem'e değil, İsmail Cem siyasete katkıda bulundu...   / 25-01-2007
YILMAZ ÖZDİL
Derin medya...
Öğle saatleri...
Özel bir televizyon...
ERGUN BABAHAN
Sorular sorular
Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün çay...
MEHMET BARLAS
Kendi gücünü bilmek aklın da kanıtıdır
Akıllı insanlar...
FATİH ALTAYLI
Silahı saklıyor, cep telefonunu atıyor
Hrant Dink...
UMUR TALU
Şaşı ve şaşkın!
Bir cinayet, katiller, genç yaşta...
ERDAL ŞAFAK
Giritli ve Anayasa
Anayasa ve kamu...
Türkiye Irak'a girebilir
"Kürtler, sistematik olarak Kerkük'ün kontrolünü ele geçiriyor. Olası...
Üfürükçü Başkan: AIDS'i tedavi ettim
Gambiya Devlet Başkanı, modern tıbbın çaresini onlarca yıl daha...
İlk küfür devre arası
İlk küfür devre arası
G.Birliği maçının 74. dakikasında küfrettiği için atılan F.Bahçeli...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu