kapat
   
02 Şubat 2007 Cuma
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bahçeli Başbakan Erdoğan'a sert çıktı
Bahçeli Başbakan Erdoğan'a sert çıktı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Sözleri ve fiilleriyle, alenen kışkırtıcılık yapan Başbakan, Türkiye'yi hedef alan hain suikastın azmettiricisi haline gelmiştir'' dedi.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde görülmeyen ağır tahrik ve tehditlerin kuşatması altına alındığını ve ''bir sırat köprüsünden geçtiğini'' ifade etti.

Türkiye'nin milli birliğini, iç ve dış güvenliğini hedef alan hain bir suikast senaryosunun adım adım uygulamaya konulduğunu, bu amaçla harekete geçen cephenin, her gün yeni bir kışkırtma ile bulanık suda balık avlamaya çalıştığını savunan Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi:

''Devlet
ve millet olarak içine hapsedilmek istendiğimiz husumet zincirine her gün yeni bir halka eklenmektedir.

Demokrasi ve özgürlükler adına ortaya çıkan ihanet cephesinin sergilediği hayasız tahrikler, Türkiye'nin iç bünyesini ve toplumsal dokusunu tahrip edecek boyutlar kazanmıştır.

Bu amaçla yola düzülen kin ve husumet kervanının başını, ne acıdır ki Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı çekmektedir.
Türk milliyetçiliğini karalamak için tezgahlar peşinde koşan, derin devlet tartışmalarıyla her kötülüğün adresi olarak devleti hedef gösteren ve Türkiye'nin milli değerlerini aşağılamanın en uygun formüllerini bulma arayışına giren, sözleri ve fiilleriyle, alenen kışkırtıcılık yapan Başbakan, Türkiye'yi hedef alan hain suikastın azmettiricisi haline gelmiştir.''

''TÜRKİYE, ATEŞLE İMTİHANDAN GEÇMEKTEDİR''

''Türkiye'nin mahkum edilmeye çalıştığı bu şartların, idraki ve vicdani ipotek altında olmayan temiz vatanseverleri isyan noktasına getirmemesinin mümkün olmadığını'' ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
''İç bünyemizde yaşanan yüksek gerilim ortamının tırmandırılması, toplumsal cepheleşmelerin ve gerginliklerin sinsi tahriklerle körüklenmesi, Türk milletinin bir bütün olarak altında kalacağı bir çatışma ortamına davetiye çıkaracaktır.Bunu önlemek hepimiz için Türkiye'nin geleceğine ve gelecek nesillere olan bir namus borcudur.
Türkiye, bu anlamda ateşle imtihandan geçmektedir.
Bu konuda dile getireceğimiz görüşlerin bu açıdan değerlendirilmesi ve herkesin vakit çok geç olmadan aklını başına toplaması Türkiye'nin geleceği bakımından büyük önem taşımaktadır.''

Hrant Dink suikastı konusunda AKP hükümetinin baştan itibaren sergilediği tavrın, ''tam manasıyla bir acz, laçkalık, art niyet ve sorumsuzluk tablosu olduğunu'' ileri süren Bahçeli, ''Bu olayı tüm yönleriyle açıklığa kavuşturmak sorumluluğu altında olan AKP hükümeti, gündemi saptırmak için ahlaki sayılmayacak yollara başvurarak aczini saklamak telaşına düşmüştür'' dedi.

DERİN DEVLET TARTIŞMASI

Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın derin devlet tartışmasıyla ''devleti topyekün töhmet altında bırakacak'' bir tartışmayı gündeme getirdiğini iddia etti. Bahçeli, ''Derin devlet tanımları yapan 'gölge' Başbakan, sadece kendi gölgesiyle ve siluetiyle kavga etmekle kalmamış, derin ihanet erbabının eline yeni bir istismar malzemesi vermiştir'' görüşünü dile getirdi.Son cinayetin hemen sonrasında devleti hedef gösteren çevrelerin, şimdi de Başbakan'ın açık desteği ve himayesinde yeni bir suçlama kampanyası başlattıklarını öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:

''Başbakan Erdoğan şimdi kaçamayacağı ağır bir vebal altına girmiştir. Başbakan'a kendisini bekleyen sorumlulukları hatırlatmak isteriz:Devletin bütün yetki ve imkanları elinde olan Başbakan, bu ithamın gereğini derhal yapmak ve 'kurumlar içindeki çeteleşme' olarak tarif ettiği derin devleti ortaya çıkarmak mecburiyetindedir.

Devlet kurumlarına mikrop bulaştıysa, bu kurumlar kirlendiyse, bunun birinci derecede sorumlusu siyasi iktidardır. Kasım 2002'den bu yana iktidarda olan AKP, varsa devlet içindeki çeteleri ortaya çıkarmak, sorumluları hakkında idari ve adli işlem yapmak durumundadır.

Devleti ve kurumları ulu orta suçlayan Başbakan, bu konudaki sorumluluğunu yasama ve yargı organlarının üzerine atarak temize çıkamayacağını çok iyi bilmelidir.
Danıştay cinayeti sonrasında sahneye konulan senaryonun bir benzerini şimdi de uygulamaya çalışan Başbakan, devlet içindeki çeteleşmeleri araştırmaya Emniyet teşkilatı bünyesinde AKP odaklı cemaat ilişkileri ağını ortaya çıkarmakla başlamalıdır.''

İÇİŞLERİ BAKANI DERHAL GÖREVDEN ALINMALI

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Erdoğan'ın ''son cinayeti Türk milliyetçiliğinin üzerine yıkmak için tezgah peşinde koştuğunu'' iddia ederek, ''Emniyet teşkilatı içindeki güç savaşlarının gazete manşetlerine taşındığı, istihbarat bilgisi sızdırma yarışının başlatıldığı ve karşılıklı suçlamalarla bir toz duman ortamının yaratıldığı bir dönemde, siyasi sorumluluk makamında bulunan İçişleri Bakanı'nın hiçbir şey olmamış gibi görevini sürdürmesinin anlaşılabilir bir izahının bulunmadığını'' ifade etti. Bahçeli, Erdoğan'ın, soruşturmanın selameti bakımından İçişleri Bakanı'nı derhal görevden alması gerektiğini kaydetti.Bahçeli, ''Büyük fedakarlıklarla ve çok güç şartlar altında görev yapan emniyet camiasının şerefli mensuplarını itham altında bırakmak ve emniyet teşkilatını yıpratmak amacıyla senaryolar üretmek, Başbakan da olsa hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir'' dedi.

''AKVARYUM MİLLİYETÇİLİĞİ''

''Türk milliyetçiliğine karşı cihat ilan edildiğini'', Türk milliyetçiliğini ''adeta günah keçisi'' haline getirerek hedef tahtası yapmaya çalışan cephenin siyasi hamiliğini de Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nın yaptığını savunan Bahçeli, şöyle devam etti:

''Her konuda olduğu gibi, milliyetçilik konusunda da kavram kargaşası yaşayan Başbakan, Türk milliyetçiliğini ırkçılıkla özdeşleşmiş kafatası milliyetçiliği olarak suçlamak cüretini göstermiştir.

Başbakan'ın yakıştırmaya çalıştığı bu kavramlar Türk milliyetçiliğine yabancıdır.

Türk milliyetçilerinin, Türk milletinin mensubu olanların etnik kökenleriyle ilgilenmediği Başbakan'ın bile anlayabileceği bir gerçektir.Ancak, bu konuda bir sorunu ve takıntısı olduğu görülen ve sürekli olarak kendisinin ve muhterem eşinin etnik kökenini gündeme getiren Başbakan'ın, iç dünyasında yaşadığı duyguları bizim bilmemiz mümkün değildir.Ay yıldızlı bayrağı sadece propaganda afişlerinde hatırlayan, Türk milliyetçiliğini basit bir yaka süsü olarak gören ve göstermelik 'akvaryum milliyetçiliği' yapan Başbakan'ın Türk milliyetçiliğini özde, ruhta ve manada anlaması ve benimsemesi esasen beklenemeyecektir.

Aynı Başbakan'ın Türkiye sevgisinin kuru lafla olamayacağı yolundaki beyanları ve 'hizmet milliyetçiliği' edebiyatı yapması da bizim için yadırganacak bir husus değildir.

Burada önemli olan 'hizmet milliyetçisi' olma iddiası sahiplerinin kimin hizmetinde olduğu ve hangi amaçlara hizmet ettiğidir.Başbakan Erdoğan'ın bu alandaki siyasi siciline bakıldığında, karşımıza Oferler, Yasin El Kadılar, yolsuzluk ve vurgun çeteleri, ihale mafyaları ve siyasi bölücülüğün cesaret kaynağı olmak şaibeleri çıkmaktadır.Bu durumda Başbakan'ın tanımladığı 'hizmet milliyetçiliğinin', neyin milliyetçiliği olduğu konusunda herkes kendi vicdanında bir hüküm verecektir.Bizim kendisiyle Türk milliyetçiliği konusunda bir tartışmaya ve bir aydınlatma gayreti içine girmemiz, sadece zaman israfı değil abesle iştigal olacaktır.

Başbakan Erdoğan, cumhuriyet döneminin Türklük değerlerine karşı ruhsal alerji duyan ve bunu tahrik sebebi sayan ilk ve tek Başbakanı olarak tarihe geçecektir.''

Bahçeli, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin değiştirilmesi tartışmalarını da eleştirerek, ''AKP hükümeti, Türk milletine ve Türkiye'nin değerlerine alenen hakaretin, ifade ve eleştiri özgürlüğü olarak serbest bırakılmasını savunan bu çevrelere şimdi bu yönde yasal bir düzenleme yapılması için sipariş vermiştir'' dedi.

''KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEK''

Bahçeli, Türkiye'yi içten karıştırmak için etnik ayrışma fitilini ateşlemeye çalışanların amacının, toplumsal cepheleşmeleri körükleyerek Türkiye'yi bir gerginlik ve çatışma girdabının içine sürüklemek olduğunu belirtti.Bahçeli, ''Son cinayeti ve cenaze törenini bunun için bir fırsat olarak kullanan bu cephenin tahriklerinin etkilerini spor müsabakalarına kadar sirayet etmesi, Türkiye'yi bekleyen çok ciddi tehlikelerin habercisidir'' dedi.''Önümüzdeki hassas dönemde herkesin mayınlı bir yolda yüründüğünün bilinci içinde hareket etmesi ve Türkiye üzerinde oynanmak istenen hain oyunların aleti olmamaya büyük bir dikkat göstermesi'' gerektiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
''Türk milliyetçiliğinin siyasi temsilcisi ve Türk milletinin milliyetçi özünün sesi olan milliyetçi hareket mensupları sabır, metanet ve sağduyusunu koruyarak bu oyunları boşa çıkaracaktır.

Bugün şahit olunanlar, Türkiye'ye karşı kin ve husumetten beslenen ihanet cephesinin son çırpınışlarıdır.

Bugün karşımıza çıkan tablonun akıl tutulmasıyla izahı da mümkün değildir. Bu, siyasi ahlak tutulması, fikri namus tutulması ve beşeri vicdan tutulmasıdır.Hain emellerinin önünde son direnç kalesi olarak gördükleri Türk milliyetçiliğine karşı savaş açan ve Türkiye'ye kefen biçmeye yeltenen bu şer cephesine şu mahşeri gerçekleri hatırlatmak ve çok iyi kulak vermeleri gereken uyarılarda bulunmak istiyorum:

Türk milliyetçileri, Türk olmanın, bu yüce ülküye gönül vermenin ve Türkiye'nin milli değerlerine, milli birliğine, milli onuruna ve haysiyetine sahip çıkmanın çok ağır bir bedeli olduğunun bilinci içindedir.Bu bedeli ödemeye gönüllü olan Türk milliyetçileri, bu aziz vatanı ve milleti böldürmemeye ve Türk milletinin kardeşliğini sonuna kadar korumaya kararlıdır.

Türkiye'yi Lübnan, Yugoslavya veya Irak yapmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.

Hiçbir güç Türk milletinin asil mensuplarını Türküm demekten utanır hale getiremeyecek, tarihinden ve kimliğinden koparılmış, geçmişle gelecek arasında ülkü, fikir ve ideal köprüleri kuramayan, suçluluk psikozu içine itilmiş ezik bir topluma dönüştüremeyecektir.

Herkes şunu aklından çıkarmamalıdır: Türkiye'nin varlığına ve geleceğine kastetmek isteyen hain saldırılar karşılıksız kalmayacak, mukadder olan milli hesaplaşma, demokratik ve meşru zeminlerde ve hukuk içinde mutlaka, ama mutlaka yapılacaktır.''

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 El Kaide Başbakan'ı dinliyormuş!
 Liderler faturayı Başbakan'a kesti
 'İstanbul büyük bir köy haline geldi'
 '301'i ya değiştirin ya kaldırın'
 Washington gündemi: 'Sınır ötesi sorunlar'
 Bir şey söylemeye hakkım ve yetkim var mı?
 Adam adama markaj
 Çiçek: 301 kalksa arkada 216 var
 Ankara'nın nabzı SABAH'ta attı
 Baykal'dan hükümete salvo
 "DYP'nin Meclis'e gireceğini umarım"
 Anavatan'da kongre sınavı
 Özürlüye bakım yasası kabul edildi
 "Köşk güvenlik için şart"
 Film gibi tanık koruma
MUHARREM SARIKAYA
'Hayal'lerin ötesinde teşkilat...
Hükümet Sözcüsü,...
YAVUZ DONAT
Cinler periler cirit atarken
Ankara'da siyaset ya...
TÜPRAŞ'ta temizlik sırasında patlama
TÜPRAŞ İzmit rafinerisinde tank sökümü sırasında meydana gelen...
İncinecek gibi geliyor dokunmaya korkuyorum
29 haftalık doğan bebeği üç ay yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşam...
Tetikçiyle kol kola poz
Tetikçiyle kol kola poz
Dink'in katil zanlısı Samast'ın yakalandıktan sonra Samsun Terörle...
17 ihbardan sadece biri İstanbul'a geldi
17 ihbardan sadece biri İstanbul'a geldi
Erhan Tuncel'in Hrant Dink'in öldürüleceğini Trabzon'da 17 kez ihbar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu