kapat
   
02 Şubat 2007 Cuma
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
SMS:
ES yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Yakın geçmiş

Rauf Denktaş'ı sevenlerin bu yazıya tepki göstereceklerini biliyoruz. Ancak onun izlediği politikaların serpintilerinden zarar görmüş bir yurttaş olarak, bazı gerçekleri hatırlatmanın hakkımız olduğuna inanıyoruz.
Özellikle yine Kıbrıs sorunu yüzünden barış için asker gönderdiğimiz Lübnan'la ilişkilerimizin gerginleştiği bir sırada, toplumsal bellekte yakın geçmişin yanlış politikalarını tazelemenin hakkın ötesinde görev olduğunu da düşünüyoruz.
SABAH ailesi olarak dün öğle yemeğinde KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı ağırladık. Onun sohbet boyunca aktardığı anekdotlar bizi yakın geçmişe ve o dönemin kaçan, göz göre göre kaçırılan, belki de kaçması istenen fırsatlarına götürdü.
Örneğin Rum yönetiminin AB ile üyelik müzakerelerine başlamasından hemen önce yapılan girişimi anımsadık. AB, müzakere heyetinde eşit hak ve yetkiye sahip KKTC temsilcilerinin de olmasını önermişti. Denktaş ne yanıt vermişti biliyor musunuz? "İlgilenmiyoruz!" Böylece müktesebatı Kuzey Kıbrıs'ı da ilgilendiren AB ile müzakere sürecini baştan sonra Rumlar götürmüştü. Yani Kıbrıs Türk tarafını da onlar temsil etmişti!
Sonra Rumlar'ın tüm stratejilerini "Denktaş nasıl olsa reddeder" anlayışı üstüne kurdukları 10 Mart 2003'te La Haye'deki "Son şans" görüşmelerini anımsadık. Rum kesiminin AB'ye katılım anlaşması imzalamasından sadece 5 hafta önce yapılan bu görüşmelerde Denktaş, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın planına "Evet" deseydi, Rumlar köşeye sıkışacaklardı: Ya gerçek niyetlerini açığa vurup "Hayır" diyeceklerdi ya da istemeye istemeye kabul edeceklerdi. Her iki durumda da adada referandum Kıbrıs'ın AB'ye katılımından çok önce yapılacaktı. Böylece Rumlar'ın "Ret" olasılığı neredeyse sıfıra inecekti. Çünkü, "Hayır"ın bedeli AB'nin dışında kalmak olacaktı. Bir başka deyişle, AB, bölünmüş Kıbrıs'ın bir parçasını bünyesine almak için yüz kez, bin kez düşünecekti.

Denktaş'ın gerçek niyeti
Sonra 16 Nisan 2003'te diğer 9 ülkeyle birlikte Kıbrıs Rum kesiminin de AB'ye katılım anlaşmasını imzaladığı günleri anımsadık. Türkiye o anlaşmanın arefesinde AB ile tüm ilişkilerini masaya yatırma uyarısında bulunsaydı, Dışişleri eski Bakanı rahmetli İsmail Cem'in ifadesiyle, "Sonucu kestirilemeyecek, nereye kadar gideceğini kimsenin bilemeyeceği" tepki koysaydı, bunun "Kırmızı çizgilerin ihlali" olacağını herkese gösterseydi, Rumlar'ın üyeliği ileride belki de AB Komisyonu Genişleme Komiseri Günther Verheugen'in samimi veya göstermelik "Rumlar beni aldattı" mazeretiyle perdelenemeyecekti.
Hepsi kaçtı. Kaçırıldı. Göz göre göre.
Sadece göz göre göre değil, bilinçli şekilde kaçırıldığı şimdi anlaşılıyor. Meğer Denktaş'ın tek stratejisi adadaki "De facto" (fiili) bölünmüşlü bir gün "De jure" (hukuki) yapma umudu değilmiş.
Meğer Denktaş'ın stratejisi sadece Kuzey Kıbrıs'ın Güney'le birlikte AB'ye katılmasını önlemek de değilmiş.
Onun asıl amacı Türkiye'nin AB sürecini havaya uçurmak, hatta AB üyeliği şansını yok etmekmiş. Bugün güçbirliği yaptığı ister "Milli" deyin, ister "Ulusalcı", AB karşıtı kesimler ve de onların platformlarındaki konuşmaları, aslında bu perdelenmiş amacın ifşasından başka bir şey değil.
Türkiye ve KKTC ise bunca kaybedilmiş mevziden sonra BM Güvenlik Konseyi kararlarına göre adanın tümünde egemen tek meşru devlet olan, üstelik AB üyesi Rum yönetiminin kötü niyetli hamlelerini güç gösterisiyle frenlemeye çalışıyor.
Herhalde Denktaş da kıs kıs gülüyor olsa gerek...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ankara'nın ayıbı   / 01-02-2007
 Sevinelim mi?   / 31-01-2007
 Toplumsal cinnet   / 30-01-2007
 Sıcak durumlar   / 29-01-2007
 Cehennemin kapısı   / 28-01-2007
 Bir konuğumuz var   / 27-01-2007
 Yüzleştirmek   / 26-01-2007
 İsmail Cem ve sol   / 25-01-2007
 Beyaz Atlı   / 24-01-2007
 Erdem satıcıları   / 23-01-2007
YILMAZ ÖZDİL
Uçun ey ahali!
Kravat sevmem....
ERGUN BABAHAN
Kıbrıs'ta son durum
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti...
MEHMET BARLAS
Demokrasi gibi derin devlet de Türk icadı...
UMUR TALU
Evet, gerçek nedir!
Yine zor bir olayı, anlatması dahi...
FATİH ALTAYLI
Pamuk kaçtı
Önceki gün ilginç bir haber aldım.
ERDAL ŞAFAK
Yakın geçmiş
Rauf Denktaş'ı sevenlerin...
'Tahran haritadan silinir'
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, diyalogdan yana olan tavrını değiştirdi...
Polis ikinci kez Blair'i sorgulamış
İngiliz polisinin, işadamlarına bağış karşılığı asalet unvanı...
-14 derecede futbol dondu
-14 derecede futbol dondu
G.Saray'ın Kayseri'de Erciyes ile oynadığı kupa çeyrek finalinde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu