| |
Cinler periler cirit atarken
Ankara'da siyaset ya "ortalık yerlerde" yapılıyor... Herkesin gözü önünde... Ya da "kapalı kapılar ardında" yapılıyor... Üstü örtülü biçimde. "Açık siyasetin" gündem konuları belli: Çankaya seçimi, genel seçim, ekonomi, Hrant Dink cinayeti falan. "Kapalı siyasetin" konuları ise "ince işler." "Derin" ilişkiler.
Hasan Celal Güzel bir gün Özal'la "baş başa kalınca" demiş ki: - Abi olayın üstüne gidelim... Size atılan kurşunun peşine düşelim. - Hasan çok düşündüm... Bazı tahminlerim var ama... Kimseyle paylaşmak istemiyorum. - Ama abi araştıralım, bulalım. - Sizler girmeyin bu konuya... Hasan seni bilirim, laf dinlemezsin... Sakın polisçilik oynamaya kalkma... Biraz zamana ihtiyacım var.
Aradan "biraz zaman" geçince... Hasan Celal Güzel: - Abi kusura bakmayın ama... Kurşunun izini sürelim. - Hasan düşünüyorum... Buldum diyebilirim... Ama sana bile söylemeyeceğim... Üstüme gelme.
Hasan Celal Güzel "Demirel' e de yakın çalışmıştı." "Özal' a da." Demirel onu "milli güvenlik işlerinin koordinasyonu" ile görevlendirmişti. Özal ise... "En gizli bilgilere ulaşma yetkisi" vermişti. Öylesine ki: MİT'in "özel, çok gizli, sadece sayın Başbakan açabilir" diye gönderdiği zarfları bile "önce Hasan Celal Güzel açıyordu." Okuyup, Özal'a aktarıyordu.
Dün Hasan Celal Güzel dedi ki: - Demirel yukarda kalmaya, derin işleri kurcalamamaya özen gösterirdi. -Turgut Özal ise meraklıydı... Böyle şeylerin ıcığını cıcığını kurcalardı.
Hasan Celal Güzel bazı günler "MİT' ten uzman istermiş." Uzmanlar "Başbakan' ın makamda olmadığı" bir gün gelir, "Başbakan' ın odasını didik didik ararlarmış." Güzel: - Demirel' in de, Özal' ın da odasını çok arattım... Dinleniyor mu diye?.. Odanın gizli bir yerinde böcek var mı diye.
- Hasan bey bunca yıl bu işlerin içindeydiniz... Neler gördünüz? - Zaman zaman birtakım bulaşık işler oluyordu. - Ya derin devlet? - Derin devlet olayı günümüzde cin işine, peri oyununa döndü... Tayyip beye bakıyorum... Hem haklı, hem de haksız. - Bir insan aynı anda hem haklı, hem haksız olabilir mi? - Olabilir. - Nasıl? - Anlatayım.
İşte Hasan Celal Güzel'in anlattıkları: - Tayyip bey bir bakıma haklı... Zira aklın almayacağı işler dönüyor. - Ama haksız... Zira yönetimin başında... Şikayete hakkı yok... Derin devlet neredeyse bulup çıkarmak onun görevi. - Buna rağmen Başbakan haklı... Sebebi de şu... Başbakan olmasına rağmen bazı konulara hakim değil. - Fakat haksız... Düzeltme gücünde olan yine kendisi.
Sonuç: - Bunca yılın Hasan Celal Güzel' inin bile kafasını karıştıran konuların içinden sade vatandaş nasıl çıksın? - İktidar olmak muktedir olmayı gerektirir... Siyasi iktidar ne kadar iktidar, ne kadar muktedir?
|