kapat
   
02 Şubat 2007 Cuma
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
SMS:
EA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 
Suç işliyorsunuz!
Komediye bakın

Suç işliyorsunuz!

Önce iki olay... Hatırlarsınız: Kadir İnanır geçenlerde bir hastaneye gitti. Daha sonra ünlü sanatçının kalbine stent takıldığı medyada yer aldı. Bu bilginin sızdırılmasına İnanır çok kızdı.
Bunda da yerden göğe kadar haklıydı. Çünkü ' hasta hakları' açısından bu yapılan suçtur !
Hastane ya da doktor, hastaya ilişkin bilgileri üçüncü şahıslara, mesela medyaya veremez.
Hem İstanbul Tabip Odası'ndan Dr. İlhan Doğan'a, hem de Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği Başkanı Leyla Ezgi'ye sordum: Sadece ' Hasta Hakları Yönetmeliği' açısından değil, tıp ahlakı (meslek etiği) açısından da durum bu...
Peki bilgiler verilirse ne olur?
Tıp hukuku alanında 'uzmanlaşan' avukat Ümit Erdem'e danıştım.
Şimdi sıkı durun:
Hasta kendisine ait bilgileri başkasına veren kişi ya da kurum hakkında hem ceza davası ( 2 yıldan 6 yıla kadar hapis talebiyle)... Hem de maddi veveya manevi tazminat davası açabilir (ve kazanır!)



Bir soru daha: Neden hastaya ilişkin bilgiler, kendi rızası olmadan, mesela medyaya verilemiyor? Bu engel niye?
Bunun birçok nedeni var. Bunlardan biri ' damgalanmak' ile ilgili.
Tam bu noktada gelelim ikinci olaya: Pazar günü kanser vakalarıyla ilgili çok önemli bilgilere değindim. Özetle, sigaranın yol açtığı akciğer kanseri haricinde, Türkiye'de kanser vakaları artmıyor. Sadece biz daha iyi, daha yetkin bir biçimde teşhis ettiğimiz için sanki artmış gibi görünüyor. Bu durumu da "iyi haber " olarak niteledim.
Ancak 'iyi haber' başlığı yanlış anlaşılabilirdi. Bu yüzden yazının sonuna şöyle bir not düştüm:
"Bu başlık okuyanı düşündürmek için konmuştur. Yoksa her kanser vakası başlı başına acıdır, dramdır, kötüdür !" Meğer o notu ekleyerek baltayı taşa vurmuşum. Yaptığım hatayı bir okurumuz gönderdiği mesajla anladım.
Kansere yakalanıp kurtulmuş bir veteriner hekimden şu mesaj geldi:
Kansere ' dram ve acı' demeniz beni üzdü. İnanın, kanser olmaktan daha acısı, toplumun sizi kayıtsız şartsız ölüme mahkûm etmesi. Her yer böyle: Gazete haberlerinde ölümlerin nedeni olarak ' amansız hastalık' deniyor. Doktorlar başka bir hastalığın kötü olmadığını belirtmek için, ' Kanser olmadın ya...' diyorlar. Bir doktora, ' Ben kanserdim' dediğimde bir anda şekli değişiyor..."
Okurumuz kesinlikle haklıydı. Ona özür dileyen bir mesaj gönderdim.
Gerçekten de bir insanın kanser olduğunu duyduğumuzda ona ' gidici, yolcu' gözüyle bakıyoruz. Yani onu damgalıyoruz.
Halbuki 80'i aşkın kanser çeşidinin birçoğu rahatlıkla tedavi edilebiliyor.
Kıssadan hisse: Bir kanser hastası, 'damgalanmamak' için hastalığına ilişkin verileri kendine saklayabilir.



Türkiye gelişiyor. Bununla birlikte yeni fikirler, yeni anlayışlar ortaya çıkıyor. 'Hasta hakları' bunlardan biri.
Ancak biz toplum olarak henüz bunu öğrenemedik ve kabullenemedik.
Kadir İnanır örneğinde olduğu gibi, ünlü bir kişi hastaneye başvurduğunda hemen en ince ayrıntısına kadar ne olduğunu merak ediyoruz.
İş sadece merak düzeyinde kalsa, neyse... Mesela özellikle Batı ülkelerinde, bazı kişiler, ünlülerin hastalık kayıtlarına ulaşmak için hastanelerin bilgisayar sistemlerine girmeye çalışıyor.
Geçen gün New York Times gazetesinde bir haber okudum: Bunu yapanların önemli bir bölümünün hastane içinden olduğu ortaya çıkmış.
Tek tek insanlara sorsanız, " Canım bunda ne var? Sadece merak ettim. Başkasına söylemeyecektim " diyeceklerdir.
Hayır! Belki de samimi bir ortamda o bilgiyi arkadaşlarınıza anlatacak ve diyelim ki söz konusu ünlü kişiye ' şantaj' yapılmasına bilmeden alet olacaksınız.
Şunu unutmayın: Gün gelir, hasta hakları size de lazım olabilir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Seçim barajı ve Kürtler   / 01-02-2007
 Nerede o siyasi cesaret?   / 31-01-2007
 Kentine ihanet eden milletvekili   / 30-01-2007
 İyi haber: Kanser artıyor!   / 28-01-2007
 Fahişelerin zekâsı   / 26-01-2007
 Mekatronikçi ne işe yarar?   / 25-01-2007
 Senin cevabın ne?   / 24-01-2007
 Anlamlı soru: 'Neden şimdi?'   / 23-01-2007
 Yine mi dokunulmayacak?   / 21-01-2007
 'Şiire sansür' mü, 'korsana dur' mu?   / 19-01-2007
EMRE AKÖZ
Suç işliyorsunuz!
Önce iki olay... Hatırlarsınız: Kadir...
BALÇİÇEK PAMİR
Yok deve!
Kaddafi Afrika Birliği Zirvesi'ne devesiyle...
HINCAL ULUÇ
Atatürk'ün öğretmenine öğretmenevinde yer yok!..
Haberi...
-14 derecede futbol dondu
-14 derecede futbol dondu
G.Saray'ın Kayseri'de Erciyes ile oynadığı kupa çeyrek finalinde...
Gazprom'dan Fener'e 50 milyon €
Gazprom'dan Fener'e 50 milyon €
Rus şirketinin Türkiye'deki ortağı Ali Şen, sponsorluk anlaşması için...
'İstanbul büyük bir köy haline geldi'
Erdoğan, KÖYDES projesini değerlendirmek için toplanan valilere,...
Washington gündemi: 'Sınır ötesi sorunlar'
Gül ile Org. Büyükanıt'ın ABD ziyaretlerinin önemli gündemini PKK ve...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu