kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Osmanlı'da iktidar ve sanatçı çatışması
Osmanlı'da iktidar ve sanatçı çatışması


Derviş Zaim'in dördüncü filmi, ilki olan Tabutta Röveşata'nın özgünlüğünü, Filler ve Çimen'in karmaşık entrikasını ve Çamur'un yoğun simgeselliğini birleştiriyor. Ama temelde hepsinden farklı ve her anlamda ilgiye değer bir film Zaim kamerasını bu kez tarihe ve sanata uzatıyor: Osmanlı'nın gözde minyatür sanatına... 17. yüzyıl minyatür ustası Eflatun, 'Frenk resmi'ni de bilen ve seven, hatta ölen oğlunun yaptığı Batı tarzı portresini yanından ayırmayan bir adamdır. Baş çırağı ise, daha çok geleneksel minyatüre gönül vermiş bir nakkaştır. Eflatun, III. Murat'ın soyundan gelip İspanya'da büyümüş ve tahtta hak iddia eden bir şehzadenin yakalanması için, gönderilen ekipte yer alır baş vezirin isteği üzerine... Ondan beklenen, şehzadenin idamından önce arşiv için bir resmini yapmasıdır ki 'kafası kesilecek adamın bir sureti elde kalsın!' Film, tarihimizin karışık ve karanlık bir dönemine son derece estetik bir tavırla eğiliyor. Frenk resmiyle nakış sanatı, taklit arzusuyla dinsel kökenli bir korku arasında tartışma. Kargaşa ortamı, yanlış kimlikler, bir ölüm ve kalım, kaba güç ve zekâ, hayat ve sanat çatışması. Mehdi isyanlarının gölgesinde geçen bu film, sanki biraz da Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı'sından beslenmiş gözüküyor. Doğu felsefesi, mistik tartışmalar, merkezi otoriteyle isyancılar, iktidarla sanatçı arasındaki bitip tükenmez ilişkiler... Kapadokya kayaları, eski kervansaraylar ve Anadolu bozkırı, bu hikâyeye mükemmel bir dekor olmuş. Müzik ve görüntü de çok iyi. Zaim'in belki temel kusuru, senaryosunu bir ikinci gözün yardımına, en azından okumasına teslim etmemesi. Bu haliyle film, sıradan seyirci için fazla yüklü, izlenmesi zor bir görünüm arz ediyor. Oysa bu önemde bir filmin büyük kitleye ulaşması ne iyi olurdu! Biraz sadeleştirme, buna katkıda bulunabilirdi. Sinemamızda bu aykırı zirve, belki asıl ilgiyi bizden çok evrensel düzeyde bulacak. Yani, biraz da Orhan Pamuk'un kaderi gibi sanki...

CENNETİ BEKLERKEN * * *
Yönetim ve senaryo: Derviş Zaim Görüntü: Mustafa Kuşçu Müzik: Rahman Altın Oyuncular: Serhat Tutumluer, Melisa Sözen, Mesut Akusta, Nihat İleri, Mehmet Ali Nuroğlu, Rıza Sönmez, Altan Erkekli, Ahmet Mümtaz Taylan/ Özen Film dağıtımı.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Amerikan taşrasında aşk ve cinsellik
 Bir zamanlar bir büyük savaş vardı
 Luc Besson bir masal dünyasına dalıyor
 Vaatlerini tutup prestijini kurtaran film
 İstemeden kült olan filmin devamı
 Bir zekâ ve yaratıcılık başyapıtı
 Bursa'da festival heyecanı
 76 yaşındaki usta, savaşa ve kahramanlık mitosuna bakıyor
 Sermaye geldi, halkın ahlakı bozuldu
 Hintli gözüyle bir İngiliz klasiği
 Rüyalar ve gerçekler âlemi arasında...
 Altın kalpli 'kötü adam'
 Zıpır Kazak'ın Amerika macerası
 Grangé büyüsü sinemada bir türlü tutmuyor
 Çocuk seslerinin çınlamadığı bir dünya
 Bir aşka adanmış ömrün hikâyesi
 Muğla köylüleri Oscar kapısında
 Vizyondaki şarkılar
 Sinemanın imparatoru
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Amerikan taşrasında aşk ve cinsellik
Özgün adı 'Küçük...
'Babam Milliyet'i, bizi öldürmesinler diye sattı'
Dünyanın en ünlü isimleriyle arkadaş olması, sürekli seyahat etmesi...
Bu da başka bir tür taşıyıcı annelik
Her gün bir elinde bilgisayar çantası, diğer elinde beş aylık oğlu...
Gölgeleri suya düşse de anıları silinmedi
Boğaziçi'nin yalıları kadar bu yalılarda yaşayanların hikâyeleri de etkileyici.
Teyzem, şarkıları ve ben
Ayla Dikmen,1990'da hayata veda etti ama yeğeni Meltem Çelebioğlu'nun onun...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.