kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bir zekâ ve yaratıcılık başyapıtı
Bir zekâ ve yaratıcılık başyapıtı

Ne görkemli bir film, nasıl usta işi bir zekâ örneği, ne özgün ve şaşırtıcı bir başarı... Bana yıllar sonra Truman Show'dan aldığım büyük keyfi hatırlatan ve mutlaka yeniden görmek isteyeceğim eşsiz bir sürpriz. Sanat ve hayat, edebiyat ve gerçek kişiler, etrafımızdaki insanlar ve roman kahramanları arasındaki ilişkiler, kimi zaman önemli filmlere konu olmuştur (onlar için ayrı bir yazı gerekirdi). Bu film, olaya farklı bir çerçeveden yaklaşıyor. Koşut biçimde, iki ayrı kişiliği ve çevrelerindeki insanları tanıyoruz. Bir yanda hayatı bir saat dakikliği ve düzeni içinde geçen bekâr, yalnız ve titiz vergi memuru Harold Crick, öte yanda en son romanını 10 yıl önce yazmış, ilham perisini sabırla bekleyen İngiliz kadın yazar Karen Eiffel... Ki yayınevi, yazdığı yeni romanı bir an önce bitirebilmesi için başına bir kadın 'yazar uzmanı'nı musallat etmiştir! Ancak Harold Crick'le Karen Eiffel'in yaşamları garip biçimde kesişecektir. Çünkü Crick, yazarın Ölüm
ve Vergiler
adlı son romanının baş kişisinden başkası değildir. Aynı ismi taşımakta, aynı işi yapmakta ve aynı ilişkileri kurmaktadır. Ve Crick'in birden duymaya başladığı ve zaman zaman hayatını yorumlayan kadın sesi, yazarın yorumlarından başka şey değildir. Ama Eiffel, tüm roman kahramanlarını öldürmesiyle ünlüdür. Crick'in de bu akıbete uğraması kaçınılmaz gibidir. Hele bizzat kendisi henüz basılmamış romanı okuyup, ölümün roman kahramanı için en iyi final olduğuna karar verirse... Bu garip ve büyüleyici film, hem sanatla gerçeklik arasındaki ilişkilere entelektüel düzeyde bir bakış getiriyor, hem de hiç ukala gözükmemeyi başararak, bir komedi gibi de izlenebiliyor. Yazar Zack Helm/yönetmen Marc Forster ikilisinin temel başarısı bu: Filmlerini seyirciye yüksekten bakan ve "Ben çok zekiyim, çok entelektüelim," diye adeta haykıran bir yapıdan kurtarıp büyük bir akışkanlığa, hatta rahatlığa kavuşturmuş olmaları. Belki başrol için popüler komedyen Will Farrell'in seçilmesi, bu uğurda aşırı bir taviz sayılabilir. Ama aynı şeyi Sil Baştan için Jim Carrey'i seçen Charlie Kaufman- Michel Gondry ikilisi de yapmamış mıydı? Film, hepsi usta işi performanslar içeriyor. Dustin Hoffman'dan Queen Latifah'a, Emma Thompson'dan Maggie Gyllenhaal'a oyuncu seçimi öylesine parlak ki... Bu entelektüel soslu fantastik, bu zekâsını sinemasal sürükleyiciliğe ustaca yedirmiş simgesel hikâye, son zamanlarda gördüğümüz en yaratıcı filmlerden biri. Kesinlikle kaçırılmamalı.

LÜTFEN BENİ ÖLDÜRME * * * *
( Stranger than Fiction) Yönetmen: Marc Forster Senaryo: Zach Helm Görüntü: Roberto Schaefer Müzik: Britt Daniel, Brian Reitzell Oyuncular: Will Farrell, Maggie Gyllenhaal, Dustin Hoffman, Emma Thompson, Queen Latifah, Tony Hale, Kristin Chenoweth/ Amerikan filmi.

HAFTANIN YILDIZ TABLOSU
SON UMUT
*
TAKVA
*
ÇİNLİLER GELİYOR

RÜYA BİLMECESİ **
GURUR DÜNYASI **
BORAT **
TAŞ MECLİSİ *
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Amerikan taşrasında aşk ve cinsellik
 Bir zamanlar bir büyük savaş vardı
 Luc Besson bir masal dünyasına dalıyor
 Vaatlerini tutup prestijini kurtaran film
 İstemeden kült olan filmin devamı
 Osmanlı'da iktidar ve sanatçı çatışması
 Bursa'da festival heyecanı
 76 yaşındaki usta, savaşa ve kahramanlık mitosuna bakıyor
 Sermaye geldi, halkın ahlakı bozuldu
 Hintli gözüyle bir İngiliz klasiği
 Rüyalar ve gerçekler âlemi arasında...
 Altın kalpli 'kötü adam'
 Zıpır Kazak'ın Amerika macerası
 Grangé büyüsü sinemada bir türlü tutmuyor
 Çocuk seslerinin çınlamadığı bir dünya
 Bir aşka adanmış ömrün hikâyesi
 Muğla köylüleri Oscar kapısında
 Vizyondaki şarkılar
 Sinemanın imparatoru
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Amerikan taşrasında aşk ve cinsellik
Özgün adı 'Küçük...
'Babam Milliyet'i, bizi öldürmesinler diye sattı'
Dünyanın en ünlü isimleriyle arkadaş olması, sürekli seyahat etmesi...
Bu da başka bir tür taşıyıcı annelik
Her gün bir elinde bilgisayar çantası, diğer elinde beş aylık oğlu...
Gölgeleri suya düşse de anıları silinmedi
Boğaziçi'nin yalıları kadar bu yalılarda yaşayanların hikâyeleri de etkileyici.
Teyzem, şarkıları ve ben
Ayla Dikmen,1990'da hayata veda etti ama yeğeni Meltem Çelebioğlu'nun onun...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.