Mardin... Bir dünya markası
Taşlar sanki dile gelmiş, konuşuyor. Taşlar birer tablo, birer şiir gibi. Mardin bir "açık hava müzesi." Değişik kültürlerin iç içe geçtiği bir "film platosu." Yukarısı "Kartal yuvası" Mardin. Aşağısı "uygarlıkların beşiği Mezopotamya." Mardin bir "dünya kenti." Mardin "AB' nin ta kendisi." Sokakta Türk, Arap, Kürt, Süryani, Yezidi "kol kola." Köşedeki kahvenin önünde imam ile papaz "okey oynuyor." Mardin "kültürlerin kesiştiği istasyon." Mardin bir "marka."
Gümüş ve altın işçiliğine bakıyoruz, gözlerimiz kamaşıyor. Sonra bir taş işçiliğinin önünde duruyoruz. Yanımızdaki turist taşa elini sürüyor. İngilizce "konuşuyor" diyor: -Taş konuşuyor. Ne kadar anlatsak boş. Mardin'i, Midyat'ı, Yeşilli'yi (Rişmil), Ömerli'yi, Dargeçit'i, Derik'i, Mazıdağ'ı gezmek gerek. Ulu Cami'yi görmek gerek. Deyrulzafaran Manastırı'nda bir çay içmek gerek. Mardin'in "reyhan kokan sokaklarında" dolaşırken kaybolmak gerek.
|