kapat
   
26 Aralık 2006 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
SMS:
ASA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

İşte sansürün gerçek nedeni

Geçen hafta Bağdat'taki Saddam Hüseyin davasında Türkiye ile ilgili ortaya atılan müthiş iftiranın gerçekle bağlantısı olmadığı, bizzat Irak mahkeme heyetinin hakimi tarafından açıklandı.
Türkiye'yi yirminci yüzyılın en kanlı katliamlarından biri olan Enfal'le ilişkilendirilen iftira, geçen hafta Bağdat'taki Saddam Hüseyin davasında mikrofonların kapatılmasıyla gündeme gelmişti. Saddam Hüseyin'in 1980'lerin sonunda Kürtlere yönelik katliam yapmakla suçlandığı Enfal davasında Türkiye'nin adı geçince, Başsavcı Münkit el Farun mikrofonların kapatılmasını istemiş, bunun üzerine tüm dünyanın izlediği davada Türkiye konusunda spekülasyonlar başlamıştı. Ankara haksız bir ithamla karşı karşıya kalmış, birçok uluslararası ajans ve yayın organı Saddam'ın Türkiye'ye "Biz Kürtleri yukarı püskürteceğiz, siz de sınırınızı açmayın" diye "ahlaksız teklifte" bulunduğunu iddia etmişti.
Oysa mahkeme tutanaklarının içeriğine ulaşan SABAH'ın elde ettiği deliller, Türkiye'nin Enfal katliamında tamamen suçsuz olduğunu ve o dönem Saddam'la herhangi bir pazarlık söz konusu olmadığını gösteriyor. Mahkemede Türkiye'nin adı geçince Başsavcı Münkit el Farun'un, "Şu anda mikrofonu kapatıyoruz. Çünkü, bunlar Irak-Türkiye ilişkileriyle ilgili" demişti.
Bizzat mahkeme heyeti başkanı Muhammed Oreibi el Halife tarafından Irak hükümet yetkililerine verilen bilgiye göre, davanın kapalı bölümde Kuzey Irak'ta görev yapan Irak askeri istihbarat birim komutanına gönderilen gizli kripto ele alındı. Mahkeme heyeti başkanı, Irak hükümetine yaptığı açıklamada, Irak ordusunun dağılmasından sonra ele geçen bu yazılı belgelerin, "Türkiye sınırındaki Kürt köylerinde kimyasal silah uygulanmasın" talimatı içerdiğini anlattı.
Buna göre dönemin Irak hükümeti, Türkiye sınırında görev yapan birliklere "Türk ordusu zaman zaman Irak sınırından içeri giriyor. Bu yüzden sınır bölgesindeki köylerde kimyasal silah kullanılmasın"
talimatı verdi. O yıllarda Türkiye ve Irak arasındaki "sıcak takip" anlaşması nedeniyle Mehmetçik sık sık Irak sınırından içeri giriyordu. Saddam yönetimi ise Kürt köylerini kimyasal gazla imha etmeye çalışırken yanlışlıkla Mehmetçiğe zarar vererek Türkiye'yi karşısına almak istemediği için, sınır bölgesindeki köyleri katliam planının dışında tuttu.

Türkler fark etmesin diye
Sınırdaki köylerin katliam dışında tutulmasının bir diğer nedeni de "Kimyasal silah kullanıldığını Türkiye'den gizlemekti." Askeri muhaberat yazışmasında, Türk birliklerinin Irak sınırından içeri operasyon yaparken "kimyasal silah izlerine rastlayabileceği" bu yüzden de sınırdaki bölgelerde kimyasal kullanılmaması uyarısı vardı. SABAH'a bilgi veren Irak hükümetinde bir kaynak, "Mahkeme başkanı, iki ülke arasındaki sıcak takip anlaşmasına atıfta bulunduğu için mikrofonları kapattırdı. Ortada Türkiye'nin işbirliği ya da katkısı yok. Tam tersine Ankara durumdan haberdar değil" dedi.
Mikrofon kapandıktan sonra sunulan dokümanlar, Enfal davasının en kritik delilleri arasında. SABAH'a bilgi veren Irak kaynakları, "Bu belgelerin Enfal katliamının Irak ordusu içinde en tepeden gerekli birimlerin komutanlarına kadar giden bir 'emirkomuta' zinciri içinde
gerçekleştiğini ve üst düzey Iraklı generallerin kimyasal silah
kullanıldığından haberdar olduğunu gösteriyor" dedi.

Korkunç iftira asılsız çıktı
Oysa medyada mikrofonların kapatılma nedeninin "Türkiye'nin de Enfal'e katılması" ihtimali olduğu yazılmış, bir NATO ülkesi olarak Saddam Hüseyin'e destek verdiği iddia edilmişti.
Enfal davası 20'nci yüzyılın en önemli katliamlarından birine ışık tutuyor. Irak Genelkurmay Başkanı Nazar Abdülkerim Faysal'ın, 1. ve 5. kolorduları komutanlarına 21 Ağustos 1988'de gönderdiği belgelerde "Kuzey bölgesinde topyekun bir imha" vererek 182 bin Kürt'ün öldüğü korkunç bir katliamı başlatmıştı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Çankaya sorusu bıktırdı   / 24-12-2006
 CHP erken seçim istemiyor   / 19-12-2006
 Baykal neden Lübnan'da?   / 17-12-2006
 Bir siyasi krizin anatomisi   / 12-12-2006
 Kıbrıs üzerinden Çankaya   / 10-12-2006
 Almanya'dan geri adım   / 07-12-2006
 Neden pazar sabahı Tahran'dayız?   / 03-12-2006
 Türkiye yine de büyük   / 30-11-2006
 Washington gerçekten darbe mi istiyor?   / 28-11-2006
 Demokratlar'dan Ankara'ya ilginç teklif   / 26-11-2006
MUHARREM SARIKAYA
40 saatlik direniş...
Uykusuzluktan gözler kızarmış, yüz...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
İşte sansürün gerçek nedeni
Geçen hafta Bağdat'taki...
YAVUZ DONAT
Ver gazı... Ver gazı...
Aksekili Ali Çavuş birkaç gün...
Yılbaşı promosyonu: Fakir okula bağış
Arıkanlı Holding 90 bin YTL olan 2007 yılbaşı promosyon bütçesini,...
Dikkat kar geliyor
Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Marmara'nın doğusu, Karadeniz,...
YİBO'da tecavüz iddiası infial yarattı
YİBO'da tecavüz iddiası infial yarattı
Tunceli'nin Mazgirt ilçesi Hasan Ali Yücel Yatılı İlköğretim Okulu,...
Trafik ölümleri savaştan beter
Trafik ölümleri savaştan beter
Türkiye'de 26 yılda trafik kazalarında 137 bin 186 kişi öldü, 2...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu