|
 |
 |
 |
 |
|
'''Herkese türkücü diyen 'bilinçsiz' çok
Altıncı albümü 'Dalgalar'da bir şiir okuyan İclal Aydın için "Onunla yaptığımız sanatsal paylaşım insan egosunun üstünde bir yerde" diyen Gülay, kendisine 'türkücü' diye seslenenleri anlamıyor: Yorumcuyum, aranjmanlar söylüyorum. Klasik Türk müziği seslendiriyorum. Buna rağmen bana türkücü diyorlar. Kızmıyorum! Ama bu sıfatlandırmaları yapanların bilinçsizliğine üzülüyorum!.
Cesaretin Var mı Aşka' adlı ilk albümü ve aynı adlı şarkısıyla gönüllerde taht kurmuştu Gülay; bundan tam 11 yıl önce... Ardından sırasıyla, 'Bir Sevi Masalı', 'Damlalar', 'Damlalar 2' ve 2004 yılında çıkardığı 'Adı Yok' adlı albümlerindeki abartısız ama duygu dolu yorumuyla türküleri geniş kitlelere sevdirdi... 'Damlalar' albümüyle eş zamanlı olarak yaptığı televizyon programlarıyla da müzikalitesinin altını kırmızı kalemle çizdi... Ancak şimdi, yaptığı programın varyasyonlarının dejenere edilerek yapıldığını üzülerek izlediğini söylüyor... 19 eserden oluşan yeni albümü 'Dalgalar' ile yine bildik çizgisini koruyan sanatçı için bu albümün yeri çok farklı. Çünkü Gülay, kendine ait dört bestenin yanı sıra, bu albümde babasının ve kız kardeşinin birer bestesini seslendiriyor... Albümün açılış parçası olan 'Saklambaç Oyunu' adlı şiiri ise İclal Aydın okuyor...
TANINMA
KAYGIM OLMADI
* Müzik yaşamınıza adım attığınız ilk albümünüz 'Cesaretin Var mı', bir pop müzik albümüydü. Ancak sonraki albümleriniz için türküleri ve halk müziğini tercih ettiniz. Pop albümü, daha hızlı tanınmak ve isim yapmak için bilinçli bir tercih miydi? Aslına bakarsanız ilk albümüm çıkmadan hemen önce diş teknisyeni olarak çalışıyordum ve albüm yapmak gibi bir fikrim yoktu. Kendi duygularımı ifade ettiğim bestelerimi bir kasette topladım ve o bir şekilde 1995'te Almanya'nın Türkiye kolu olarak İstanbul'da açılan bir şirkete bilgim haricinde ulaştırılmıştı. Görüştük, albüm düşünmediğimi söyledim. Çünkü o zaman da bu sistemin varlığı beni rahatsız ediyordu. Ancak bunun bir prestij çalışması olacağını söyleyerek beni albüm fikrine ikna ettiler. Dolayısıyla benim tanınmak gibi bir kaygım hiçbir zaman olmadı.
* Kariyerinize profesyonel anlamda başladığınız 1995'ten bu yana sizin için neler değişti? Bir şeyler muhakkak ki değişmiştir. 1995'ten bugüne kadar birçok şeye imza attım ve 11 senedir hangi tarzda olursa olsun, her ne yorumlamış olursam olayım, müzik severler beni tarz gözetmeksizin dinliyor. Çok özel bir kitlem var şüphesiz. Ben kendim için herhangi bir hedef ya da çizgi belirlememiştim. Benim için esas olan; samimiyet ve şarkı söylerken sorumluluğunu taşıdığım duyguların hakkını vermekti.
* Gençlerin geleneksel müziğe ilgisinin arttığını, bu anlamda sizin önemli bir rol üstlendiğinizi söyleyebilir miyiz? Gençlerin ilgisi gerçekten arttı. Daha önce türkü dinlemeyen, fakat yaptığım 'Damlalar' ve 'Yar Dilinden' adlı halk müziği programlarını izledikten sonra bu müziğin derinliğinin farkına vardığını söyleyen bir sürü genç var.
* 'Dalgalar' adlı yeni albümünüzün sizdeki yeri nedir? Bu albüm benim için duygusal açıdan çok başka bir yerde. Çünkü ailemin birkaç üyesi bu albümde... Babam Eyüp Ercan Sezer'in en az bir bestesinin her albümümde olması gelenekseldi. 'Dalgalar'da onun 'Gün Bitti' adlı bestesini, kardeşimin Nilüfer Sezer'in de 'Aslanım Yarim' adlı bestesini okudum. Bunlara ilave; albümün isim babası ve birçok enstrümanda virtüöz olan TRT tar sanatçısı eşim Mirza Başara var... Albüme adını veren bu türküyü ilk ondan dinlemiştim.
HÜZÜN BENİM ÖTEKİ YÜZÜM
* Albüm 'Saklambaç Oyunu' adlı şiirle başlıyor. Ancak siz değil, İclal Aydın okuyor. Bu, albümlerinizde bir ilk... Ben ve benim gibi hisseden insanlar, kendimize değil sanata hizmet ederiz. İclal'in çok güzel yaptığı bir iş. 'Saklambaç Oyunu'; keman, piano ve çello için Klasik Batı tarzında yazdığım bir kompozisyon. Birlikte hareket etmenin gücüne inanan biri olduğum için, bence bu sanatsal paylaşım insan egosunun üstünde bir yerde...
* Sesinizin ve yorumunuzun en çok hüzün duygusuna yakıştığını söyleyebilir miyiz? Evet, bunu söylemekten bıkmıyorum; hüzün öteki yüzüm. Eleştirilere rağmen sonraki albümlerimde de hüzün hakim olacak, bu durumda neden sonraki albümün adı da inadına 'Hüzün Benim Öteki Yüzüm' olmasın?..
* 'Damlalar' adlı televizyon programınız büyük beğeni ile izleniyordu. Yine TV'ye bir program yapmayı düşünüyor musunuz? Evet çok güzel bir soru! Programı yapmayı düşünmesi gereken sanırım televizyon kanalları olmalı... Böyle ciddi bir programı ilk defa özel bir kanalda üç seneye yakın bir zaman, içinde asla şov olmadan yapan ilk müzisyenim. Şimdi bu programın varyasyonlarını, çoğu zaman menfaatler uğruna dejenere edildiğini üzülerek izliyorum.
SEZEN BAŞARAN GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
