|
|
Türkiye'den Suriye'ye "yerel demokrasi" ihracı
Suriye'nin başkenti Şam'da yapılan "1. Yerel Yönetimler Kongresi"ni geride bırakıp Türkiye'ye dönerken, herkesin kafasında aynı soru vardı: "Türkiye bugüne kadar burnunun dibindeki bu ülkeyi neden değerlendirmedi?" Kuşkusuz cevabı kolay bir soru değil. Çünkü, dünyanın en sorunlu bölgesinde yaşayan ve sadece aralarında değil, kendi içlerinde de ciddi sorunları olan iki ülke söz konusu. Ancak dünyanın geldiği nokta tüm bu sorunlara rağmen ikili ilişkileri zorunlu kılıyordu. İşte Şam'daki "1. Yerel Yönetimler Kongresi" bu açıdan anlamlı oldu. Şehirlerin ülkeleri taşıdığı bir dönemde Türkiye de Suriye ile ilişkilerini şehirler üzerinden geliştirmek istiyordu. Şehirlerde yerel demokrasiyi geliştirmek, ticareti de, turizmi de, dostluğu da etkileyecekti. Bu yaklaşım aslında AB'nin uzun yıllardır Akdeniz Havzası'nda hayata geçirmeye çalıştığı bir projeydi. Projenin amacına ilişkin "İyi YönetişimKaliteli Yaşam" konulu bir sunum yapan TESEV temsilcisi Fikret Toksöz şöyle diyordu: "AB'nin birincil amacı kendisini tehdit eden üçüncü dünya ülkelerinden gelen göçü durdurmak. Tabii bu proje aynı zamanda Akdeniz'in çevresinde kalıcı bir barış yaratmayı da hedefliyor. Bunun yolu da yaşanabilir şehirler yaratmaktan geçiyor." Türkiye'de yerel yönetimler açısından ciddi değişimler gerçekleştiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ise şöyle diyordu: "Yerel yönetimleri katılımcı, demokratik ve etkin hale getirmek için son iki yılda tüm kanunlar değiştirildi. Merkezi hükümetin gücü azaltıldı. Bazı hizmetler yerel yönetimlere bırakıldı. Çünkü yerel yönetimler halkın günlük yaşamını çok etkiler." Kongreye TBMM'deki TürkiyeSuriye Dostluk Derneği Üyeleri AK Parti Karaman Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu, CHP Urfa Milletvekili Vedat Melik, 27 vali, 20'yi aşkın belediye başkanı, işadamları ve bürokratlar katıldı. Belediye başkanlarının Şam'a gelmesini organize eden Türk Dünyası Belediyeler Birliği ve Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya, sonucu şöyle değerlendiriyordu: "Suriye'nin kadim şehri Şam'da yerel yönetim ve yerel demokrasi üzerine bir kongre düzenlemek gerçekten önemli adım. İki ülkenin de bu alanda birbirine aktaracağı çok şey var. Ancak şunu da gördük, eksikliklerimiz olsa da yerel yönetimler açısından Türkiye'nin geldiği nokta çok önemli. Bunun kıymetini bilelim." İki günlük kongrenin ardından ortaya çıkan şuydu: Suriye gibi, genel demokrasi açısından sıkıntılı bir ülkede "yaşanabilir şehirler ve katılımcı yerel demokrasi" talep etmek takdir edilecek, Türkiye'deki yerel deneyimden yararlanmak ise övünülecek bir çaba. Türkiye açısından ise kongre hem yerel yönetimler alanında bir kıyaslama olanağı verdi, hem de iş dünyasına geniş olanaklar sunacak yeni bir kapıyı araladı.
|