|
|
|
|
|
|
|
"Türkiye, AB'nin düşündüğü cezayı haketmiyor"
İngiliz The Times gazetesi, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin (AB) düşündüğü cezayı hak etmediğini yazdı.
The Times gazetesi başyazılarından biri Türkiye-AB ilişkilerine ayırdı. Gazete, Türkiye'nin 43 yıldır AB üyesi olmak için uğraştığını ancak "Türkiye diktatör geçmişleri olan ve kırılgan ekonomilere sahip İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Doğu Avrupa ülkelerinin üyelik sırasında kendisini arka sıralara yitmesini izledi." değerlendirmesinde bulundu. The Times, "Türkiye, Brüksel'in üyelik başvurusunu tutması için içeride reformlar yaparken KKTC'lilerin Annan Planı'na evet demesini sağladı." dedi.
Türkiye'nin
3 Ekim'de müzakerelere başladığını hatırlatan gazete, Ankara'nın Rum Kesimi'nin engellemesini nedeniyle bu sürece bile zor başladığını belirtti. Gazete, "Türkiye'nin yasal açıdan AB üyelerine pazarını açmak zorunda olduğu doğru. Ancak AB de ahlaki açıdan KKTC'lilere uygulanan ambargoları kaldırmalı." değerlendirmesinde bulundu. Rum Kesimi'nin ambargoların kaldırılmasını bile engellediğini belirten gazete, "AB, Rum Kesimi'ni zorlamak yerine bu absürd ihtilaf nedeniyle bütün suçu Türkiye'ye yükledi. Ankara'nın geçen hafta yaptığı cesur çıkış bile bu tutumu değiştirmedi. Bu hafta yapılacak AB zirvesinde başkentler Türkiye ile müzakerelerin büyük bir bölümünü askıya alarak Türkiye'yi cezalandıracak. Bütün AB üyeleri karar verene kadar da böyle kalacak." şeklinde değerlendirmede bulundu.
"AB böyle birşey yapmamalı" diyen gazete, "Kimse söylemese bile böyle bir adım, sorun devam ettiği sürece Türkiye'nin Avrupa dışında tutulması sonucunu doğurabilir. Bu Türkiye'nin üyeliğine karşı olan Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa'nın merzez-sağ cumhurbaşkanı adayı Nicolas Sarkozy'yi memnun edebilir. Bu durum ayrıca genelde göç özelde Müslümanlara karşı daha asabi davranan Avusturya, Belçika ve Hollanda'yı da memnun edebilir. Rum Kesimi bu ülkelerin desteklerine dayanıyor. Ancak Avrupa açısından, böyle bir sonuç tarihi bir hata olacaktır." yorumunda bulundu.
Gazete, radikal akımların etkili olabileceğini hatırlatarak Türkiye'nin üyeliğinin siyasi ve stratejik açından kuvvetlendiğini belirtti. Bununla birlikte gazete, Türkiye'nin kısmen Asyalı kimliği ve Orta Doğu'ya yakınlığının bir "değer" olarak görülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Gazete yazıyı şöyle bitiriyor: "Merkel'in bildiği ve açıkça itiraf etmesi gerektiği gibi Türkiye ikinci sınıf üyeliği kabul etmeyecektir. Orta yolu da yok bu işin. Türkiye'nin AB üyeliği uzun bir süreç. Avrupa Birliği bu yolculuğu gereksizce dolambaçlı hale getirmemeli."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|