kapat
   
05 Aralık 2006 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bu haberi dinle
Kaybeden AB olur

Başbakan Tayyip Erdoğan, AB sürecinde 10 günlük "kritik bir döneme" girildiğini belirterek, AB yolunda Türkiye'nin kaybedecek bir şeyi bulunmadığı, buna karşılık AB tarafının kaybedebileceği uyarısında bulundu.

Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bu sabah Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile görüştüğünü ve düşüncelerini ilettiğini ifade ederek, "AB küresel vizyonunu kaybetmemelidir" dediğini söyledi.

'TÜRKİYE'NİN KAYBEDECEĞİ HİÇBİR ŞEY YOK, KAYBEDERSE AB KAYBEDER'

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB sürecinin duygusallıkla kararların verileceği bir süreç olmadığını belirterek, ''Bu süreçte hissi davranamayız, karşımızdaki hissi davransa bile... Aklı selimle davranmaya mecburuz. Türkiye'nin kaybedeceği hiçbir şey yok, kaybederse AB kaybeder'' dedi.

Partisinin
TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, AB ile ilişkilere değindi. Bu sabah Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüştüğünü belirten Erdoğan, ülke olarak düşüncelerini ilettiğini bildirdi.
Konuyla ilgili atılacak adımlarda bir yanlışın nelere mal olacağı üzerinde durduğunu anlatan Erdoğan, ''Temenni ederiz ki şu 14-15 Aralık'ta yapılacak liderler zirvesinde de böyle tarihi bir yanlışa gidilmez dedik. Bu anlamda, telefon diplomasimiz yine kendileriyle devam edecek'' dedi.

Türkiye'nin AB üyeliğinin sadece iki taraf için değil, aynı zamanda küresel barış ve refah için de ''yüzyılın fırsatı'' olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

''Biz de diğer sağduyulu sesler gibi diyoruz ki gelin, bu tarihi fırsatı kaçırmayalım. Bu tarihi fırsatın, Rum kesimi tarafından ucuz oyunlarla rehin alınmasına izin vermeyin. AB, Türkiye'nin üyeliği konusunda ciddiyetini ortaya koymalı, verdiği sözlerin arkasında durmalıdır. Biz üzerimize düşeni yaptık. Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğün sorumlusu Rum tarafıdır. Söylenecek bir söz varsa onun da muhatabı, süreci tıkayan Rum tarafı olmalıdır. Kapsamlı çözümünün zemini de AB değil, BM'dir. Bunu, sadece biz söylemiyoruz. Az önce değindiğim yorumlarda da bu gerçek cesaretle ifade ediliyor. Artık herkes gerçeği görmelidir. Biz Türkiye olarak yapıcı olmaya gayret ediyoruz, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz Cuma günü Ankara'ya gelen AB dönem Başkanı Finlandiya Başbakanı ile bu istikamette birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Umuyorum ki sonunda aklı selim galip gelecek.''

'AB SÜRECİNDE KRİTİK BİR DÖNEMECE GELDİK'

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB sürecinde kritik bir dönemece gelindiğini belirterek, ''AB Türkiye için ne kadar gerekliyse, Türkiye de AB için o denli gereklidir'' dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, AB sürecinde önümüzdeki 10 günün büyük önem taşıdığını, kritik bir dönemece gelindiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''Biz diyoruz ki; Türkiye'nin AB'ye üyeliği, küresel bir vizyonun parçasıdır, 21. yüzyılın en önemli projesidir. Bu proje, bir medeniyet akışı içinde önemli bir yer almıştır. Onun için de konjonktürel hesaplara, gündelik iç siyasete kurban edilemeyecek kadar önemli bir meseledir.

Başından beri hep söyledik, bu kritik aşamada bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum; AB Türkiye için ne kadar gerekliyse, Türkiye de AB için o denli, o derece gereklidir.

Bugünlerde memnuniyetle görüyoruz ki Avrupa kamuoyundan da sağduyulu sesler yükselmeye başlıyor. Avrupa'nın ve ABD'nin medyalarında önemli şahsiyetlerin kaleme aldığı yazılar yayınlanıyor. Buralarda çıkan makaleler, Türkiye'ye yapılan haksızlıkları, büyük bir vizyon eksikliği olarak değerlendiriyor. Kendi kamuoylarına seslenerek, Türkiye'nin neden AB içinde yer alması gerektiğini onlar anlatıyor. Bizimle birlikte bazı Avrupalı liderlerin de başından beri savunduğu görüşlerdir bunlar.''

Erdoğan, bu makalelerde de tespit edildiği gibi Türkiye'nin sadece Avrupalı olmadığını, aynı zamanda Avrupa'nın sağlıklı ve zinde adamı olduğunu vurguladı.Türkiye'nin, varlığıyla AB'ye güç katacak bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, ''Avrupa'da Türkiye'nin önüne engeller çıkarmak, masadan uzaklaştırmaya çalışmak, vahim bir hata olacak aslında'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, dün görüştüğü Norveç Meclis Başkanının ülkesinde yayınlanan bir gazetede, ''Türkiye, AB içinde yer almalıdır'' görüşünü savunan bir makale yazdığını hatırlatarak, ''Bu ülkede milli gelir 57 bin dolar ve AB'ye girmeyi reddeden bir ülkedir. Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı çıkanların, çoğunlukla Ortaçağ bakışına sahip olduğunu söylüyor'' dedi.

İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'in makalesini de hatırlatan Erdoğan, bu yazıda Kıbrıs'ta çözümsüzlükten kimin sorumlu olduğunun tespit edildiğini ve bazı liderlerin vizyonsuzlukla suçlandığını söyledi. Yazıda, Kıbrıs konusunda Türkiye'ye haksızlık yapıldığının anlatıldığını belirten Erdoğan, bunların, yabana atılamayacak yorumlar olduğunu söyledi.

'TÜRK SİYASETİNDE HİÇBİR İŞ YAPMADAN GEÇİNME DEVRİ ARTIK BİTMİŞTİR''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk siyasetinde Cumhuriyet değerlerinin, milli-manevi değerlerin gölgesine sığınarak, hiçbir iş yapmadan geçinme devrinin artık bittiğini belirterek, ''Milleti sevmek, ülkeyi sevmek, Cumhuriyete sahip çıkmak, ona ancak hizmet etmekle olur'' dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de geçen 4 yıl içinde siyasetten ekonomiye, kamu yapılanmasından yerel yönetimlere, sağlıktan eğitime, sanayiden tarıma, ulaşımdan altyapıya kadar her alanda son derece çarpıcı başarılar yakalandığını anlattı.

Elde edilen başarıların en tepesine Türkiye'nin demokratik ilerlemesini, demokratik gelişmesini koymak gerektiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:''Bu aynı zamanda Türkiye'nin yaşadığı değişimin de can damarıdır. Bu yolda tarihi başarılara imza attığımız için özellikle mutluyum. Çünkü, Türkiye'yi mazeretli, özürlü, eksik, aksak bir demokrasi anlayışına mahrum ederek alabileceğimiz bir mesafe yoktur.

İşin üzüntü verici tarafı, varlığını demokrasiye borçlu olan siyaset erbabının içinden de bunu henüz idrak edemeyenlerin çıkabiliyor olmasıdır.Anlamayanlar için bir kere daha tekrar etmekte fayda görüyorum; Türk siyasetinde Cumhuriyet değerlerimizin, milli-manevi değerlerimizin gölgesine sığınarak hiç bir iş yapmadan geçinme devri artık bitmiştir.

Milleti sevmek, ülkeyi sevmek, Cumhuriyete sahip çıkmak ona ancak hizmet etmekle olur. Biz yaptıklarımızla ve yapmakta olduklarımızla milletimize de Cumhuriyetimize de demokrasimize de hizmet ediyoruz.

AK Parti hükümeti icraatlarıyla, bedavacılığa alışanların, istismarcıların yıllarca sürdükleri saadet zinciri düzenini de bozmuştur. Bizler AK Parti iktidarı olarak, sipariş üzerine kavram üretmeyiz. Sipariş üzerine kavram geliştirmeyiz. Sipariş üzerine söylem geliştirmeyiz. Bunu birilerinin de böyle bilmesi lazım.

Bizden, bazı şeyleri sipariş üzerine söylem geliştirmek suretiyle ifade etmemizi bekleyenler veya isteyenler var. Biz yola çıkarken dersimizi iyi çalışıp çıktık. Bunun neticesini de şu ana kadar aldık, alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz. Bunu görüyoruz.''

ORTAK DEĞERLER

''Artık milletimizin ortak paydası olan hiç bir değerin gölgesine saklanarak siyaset yapmak mümkün değildir'' diyen Başbakan Erdoğan, demokratik rekabetin çıtasını 4 yıllık icraatlarıyla yükselttiklerini, Türkiye'nin değişmez istikametinin ''demokrasi yolu'' olduğunu söyledi.

''Dere yatağında akar'' sözünün unutulmamasını isteyen Erdoğan, şöyle devam etti:

''Kimse boşuna zihinleri bulandırmaya çalışmasın, boş vehimlere kapılmasın, boş vehimlerle uğraşmasın. Türkiye, geleceğini demokrasiye endekslemiştir. Bunun aksine düşünenler kendileriyle başbaşa kalacaklardır. Bu ülkede demokrasiyi, millet iradesini içine sindiremeyenler, saadet zincirleri bozulanlardır.

Unutmayalım ki bu ülkenin tarihte demokrasi açısından hiç de gurur duymayacağımız dönemler vardır. O günleri geçmişte bırakmak ama o talihsiz dönemlerin Türkiye'ye neler kaybettirdiğini de iyi hatırlamak zorundayız. Hepimize düşen ortak sorumluluklar vardır. Cumhuriyetimiz nasıl demokrasi ile taçlandıysa, demokrasimiz de bugün eriştiği olgunlukla Cumhuriyetimizi yükseltmiştir, daha da yükseltecektir.

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Cumhurbaşkanı adayı Anayasa'ya inanmıyor
 Enflasyona kur karar veriyor
 Yolsuzluklar AKP'nin markası oldu
 Merkel-Chirac buluşması
 Gül: Komisyonun teklifleri kabul edilemez
 "AB sözünü tutmalı"
 AB'ye sert Türkiye eleştirisi
 Verhanen'in Türkiye önerileri temel oluşturuyor
 FT: Sorunlar batının ilgisizliğinden kaynaklanıyor
 Prodi: Fransız -Alman projesine katılıyorum
 AKP'li başkana meydan dayağı
 Köşk öncesi bir kamp daha var
 Erdoğan "Yılın Devlet Adamı" seçildi
 Çekilme takvimi teklifi
 İran'la PKK mutabakatı
 Wilson'a Ermeni uyarısı yapıldı
 Rektör ihbarcısı belediyeci oldu
 93 yaşında 'bir ömür' ödülü aldı
 Müsteşar uyarınca sakızını yuttu
 Şimşek'ten Arınç'a "film adamı" tepkisi
 Türkiye ABD'nin İran kıskacında
 İran basını: Yeni dönem başladı
 Avrupa turu
MUHARREM SARIKAYA
Baykal: AB hakkaniyetsiz haklı
CHP lideri Deniz...
YAVUZ DONAT
Çürük elmalar
Bakan Osman Pepe belki 40 kez anlattı...
Utanç davası başladı
İzmir'de 1.5 yaşındaki N.N.B.'ye tecavüz edip işkence yaptıkları...
Eurovision teklifi Doğulu'ya
TRT yetkilileri, Eurovision'da Türkiye'yi temsil etmesi için Kenan...
Okul ve spor alanına 35'er katlı ikiz kuleler
Okul ve spor alanına 35'er katlı ikiz kuleler
Taşyapı'nın Darüşşafaka'nın arazisini aldıktan sonra imar tadilatıyla...
Tecavüz zanlısı linç edilmek istendi
Tecavüz zanlısı linç edilmek istendi
Cinsel tacizden tutuklu zanlı, linçten asker kıyafeti giydirilerek...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu