| |
|
|
Borat: Şaka, kaka, zekâ!
Son yıllarda hiçbir filmde bu kadar gülmemiştim. Bazı sahnelerde katılıp kaldım. 'Borat'tan söz ediyorum. Gösterildiği her yerde tartışmalara yol açan filmden... Mizahın bir özelliği vardır: Belden aşağıya inildikçe, inceliğini kaybeder, kabalaşır. Buna en çok içkili ortamlarda şahit olursunuz. Yemeğin başlarında espriler zekâ doludur. Ancak boşalan kadehlerin sayısı arttıkça, şakaların düzeyinde düşme meydana gelir. Türkiye'deki bazı mizah dergilerimin de benzeri bir inişi gözlemlemedik mi? Kaka espriler önceleri okurlara değişik, şirin ve cesurca geldi. Zamanla 'eee, sıktı ama...' demeye başladık. Çünkü o kaka esprileri yapanlar işin kolayına kaçmaya, sadece kakayı çizmeyi ya da kakadan söz etmeyi yeterli bulur hale geldi. Hoyrat, kaba, sürekli seksten söz eden... Feminizmden hayvan haklarına, eşcinsellerden mizah anlayışına, adabı muaşeret kurallarından silah tutkusuna; Batı kültürünün tüm değerleriyle, korkularıyla, iki yüzlülüğüyle dalga geçen... Özetle 'kaka' esprilerin birbirini kovaladığı 'Borat'ta ise müthiş bir zeka ile karşı karşıyayız. Bazı sahnelerde temponun düşmesine ve espriler arada sırada keskinliğini yetirmesine rağmen, harika bir film 'Borat'. Zaten şu anda 'kült film' statüsüne ulaşmış durumda. 'Borat' ile ilgili yazacak çok şey var. Ancak gösterime yeni girdi. Seyredenler artsın; konuya döneriz. Tartışılacak nokta çok. Ben asıl kimler "Hiç gülmedim" diyecek, işte onu merak ediyorum. Not vermek için.
|