kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Fobi'leri tefe koyan adam
Borat geliyor

Aslında o bir akademisyen. Ama Şarlo'dan sonra tüm zamanların en komik tipini de yarattı. İngiliz sanatçı Sacha Baron Cohen'den söz ediyoruz. Ya da onun asıl adını unutturan tiplemesi Kazak gazeteci Borat Sagdiyev'den... Herkes merakla onu izliyor


'Fobi'leri tefe koyan adam

Aslında o bir akademisyen. Ama Şarlo'dan sonra tüm zamanların en komik tipini de yarattı. İngiliz sanatçı Sacha Baron Cohen'den söz ediyoruz. Ya da onun asıl adını unutturan tiplemesi Kazak gazeteci Borat Sagdiyev'den... Herkes merakla onu izliyor.

Bir taşla üç kafa yarmak her babayiğidin harcı olmasa gerek. Sacha Baron Cohen bunu başardı. Sacha Baron Cohen? Ah tabii... Siz onu gerçek kimliğini gölgede bırakan, hatta unutturan sanal adıyla tanıyorsunuz (veya tanıyacaksınız, çok yakında). Yani beyazperdeden fırlayıp dünyada 'Yılın adamı' haline gelen karakteriyle. 'Borat' olarak. Borat? Medeniyetler veya kültürler diyalogu misyonuyla belgesel film çekmek ve mümkünse Pamela Anderson'ı Kazakistan'a götürmek için ABD'ye gönderilen Kazak gazeteci. Türkçe versiyonunda kısaltılırsa çok üzülürüm, çünkü filmin adı bile başlı başına olay: "Şanlı Kazakistan Ulusunun Yararlanması İçin ABD'yle İlgili Kültürel Dersler". Borat'ın taşıyla yarılan kafalardan ilki, filmin adından da anlaşılacağı gibi, Kazakistan. Nasıl yarılmasın? Film, Kazakistan'ın, Kazak halkının, geleneklerinin, kültürünün ve Borat ailesinin tanıtımıyla (!) başlıyor: "Ben Borat Sagdiyev. Kazakistan'ın ikinci en iyi gazetecisiyim. Zaten bu yeteneğim ve başarımdan ötürü hükümet beni ABD'ye gönderdi. Bu da kızkardeşim Natalya. Ülkemizin dördüncü en iyi fahişesi. (Dudaklarından öpüyor.) Mmmmh! Gerçekten süper! Kazakistan 2003 yılındaki reformlardan sonra uygar bir ülkeye dönüştü. Kadınlar artık belediye otobüslerine binebiliyor. Tabii ortadaki koltuklara oturmamaları koşuluyla. Eşcinsellerin mavi şapka taşımaları zorunluluğundan da vazgeçildi. Kızların evlilik yaşı sekize yükseltildi. Hem sonra temizlikte tüm Asya'da bizim fahişelerimizin üstüne yok. Ulusal içkimiz mi? Fermante edilmiş at idrarı. Kazakistan hoş bir tatil yapmanız ve iyi anılarla dönmeniz için size birçok seçenek sunuyor: Fahişeler kraliçesi yarışmaları gibi, arenalarda vahşi hayvanlarla Yahudiler'i güreştirmek gibi, Roman sürek avına çıkmak gibi!" Ve daha neler neler.. Kazakistan'ın ve de en başta Devlet Başkanı Nur Sultan Nazarbayev'in hop oturup hop kalktığını söylemeye gerek var mı? Hem de filmi izlemeden, sadece medyadaki haberleri okuyarak. İkinci kurban Romanya oldu. Çünkü filmin Kazakistan'ı tanıtan bölümü Kazakistan'da değil, Romanya'da çekildi. Kazak halkı niyetine de Bükreş'e iki saatlik mesafede, Glod kasabasına bağlı küçük bir Roman köyü olan Moroyeni'nin sakinleri seçildi. Bir bilgisayar, birkaç sırt çantası, köyün okuluna birkaç kitap bağışı ve birkaç yüz avro karşılığı canla-başla rollerinin üstesinden geldiler. (Ancak bu sözde Kazak köyünde Kazakistan'la ilgili pek bir şey yok. Örneğin Borat konuşmalarına Lehçe başlayıp İbranice bitiriyor, 'Kazaklar' da Ermenice cevap veriyor!) Şimdi Romanya'da kıyamet kopuyor. Medya Romanlar'a "Birkaç kuruş için vatanlarını bile satan ruhsuzlar," diye yükleniyor. Romanlar'la ilgili bu genelleme, Borat'ın figüranları olan Moroyeni sakinleri için sıralanan sıfatların yanında iltifat kalıyor. Çünkü onlardan "Para için gözlerini kırpmadan babalarını bile öldürecek kansızlar," diye söz ediliyor. Üstelik bu en hafifi. Cümlenin sahibi Moroyeni'nin bağlı olduğu Glot kasabasının belediye başkanı! Dahası Borat sayesinde veya nedeniyle Romanya'daki Romanlar'ı 'keşfeden' AB medyası Moroyeni'ye akın ediyor. Ve gidenin ağzı açık kalıyor: "2007 başında AB'ye biz bu Romanya'yı mı alıyoruz? Çünkü köyde elektrik yok, su yok, okuma yazma bilen hemen hemen yok, iş yok!" Ardından AB Komisyonu'na bombardıman: "Raporlarınızda son beş yılda büyüme hızının yüzde beşin altına düşmediğini, bu yıl yüzde altıyı geçeceğini, yıllık yabancı sermaye yatırımlarının 6 milyar doların üstünde olduğunu, Romanya'nın etkileyici bir ekonomik mucize gerçekleştirdiğini, AB'nin neredeyse cennetten farksız bir ülkeyi bağrına basacağını yazıyorsunuz. Göklere çıkardığınız harika ülke bu mu?" Buyur, kolaysa cevap ver. Üstelik Romanya'nın üyeliğiyle ilgili son imzaların atılacağı AB liderler zirvesine (14-15 Aralık) bir ay kala! Ama Borat'ın taşlarının en büyüğü ABD'nin kafasını yarıp kanattı. Hem de oluk oluk... Borat üstünde Amerikan bayrağından yapılmış bir gömlek, kırmızı şort, beyaz çorap, bavulunda canlı bir tavukla ve peşinde bir TV ekibiyle ve yoğurt makinesinin kullanma kılavuzundan öğrendiğini İngilizcesiyle New York Havalimanı'ndan ayak bastığı Yeni Dünya'da bakın neler yaptı: ABD'yi bir ucundan öbürüne dolaşmak için bir araba almak niyetiyle gittiği galeride gözüne bir 'Hummer' kestirdi ve satıcıya sordu: "Sağlam mı? Romanlar'ı ezdiğimde bir şey olmaz değil mi?" Galeri sahibinin cevabı: "Hayır bir şey olmaz. Bence bu arabayla Romanlar'ı ezmenin bir sakıncası da yok!" Sonra bir silah satıcısına gitti, "Yahudiler'i öldürmek için iyi bir silah istiyorum. Ne tavsiye edersiniz?" diye sordu. Satıcı gözünü kırpmadan "Bir dokuz mm'lik veya 45'lik işinizi görür?" yanıtını verdi. Virginia eyaletindeki bir rodeo gösterisinde organizatöre, "Kazakistan'da olduğu gibi burada da eşcinseller idam ediliyor mu?" sorusunu yöneltti. Adamın cevabı: "Bravo! Bizim istediğimiz tam da bu işte!" Bir barda kendi bestesini okudu: "Yahudiler'i ne yapmalı? Kuyuya mı atmalı, gaz odasında mı yakmalı, kazığa mı oturtmalı, derisini mi yüzmeli?" Müşterilerin hepsi ama hepsi alkışlarla bir ağızdan tekrarladı: "Yahudiler'i ne yapmalı?" İnanmayacaksınız ama bu sahnelerin kahramanlarının hiçbiri aktör, aktrist, figüran değil. Tümü de sıradan Amerikalılar. Üstelik hepsi de filme çekildiklerini biliyorlardı. Bir ayrıntı: Görüntülerin kimsenin adını duymadığı, haritada yerini bilmediği Kazakistan'ın devlet televizyonunda yayınlanacağını sanıyorlardı! Şimdi saçlarını başlarını yoluyorlar.

KIŞKIRTICI VE TEHLİKELİ
Kimilerinin "İnsanı altına kaçıracak kadar güldüren ama o kadar da yıkıcı, kışkırtıcı, tehlikeli," buldukları, kimilerinin "Sanat dünyasının yeni dejenere, yalancı, zevksiz ve aptal tipi," diye yerden yere vurdukları Borat, yani Sacha Baron Cohen, Galli ama Yahudi bir baba (Gerald Baron Cohen) ile İsrailli bir annenin (Daniella Weiser) oğlu olarak 13 Ekim 1971'de Londra'da doğdu. Annesinin ailesi İran'dan göç etmişti. Babası ise Piccadilly'de bir erkek giyim mağazası sahibiydi. Sacha hali vakti yerinde bir aile ortamında, herhangi bir maddi sıkıntıyla karşılaşmadan büyüdü. Özel okullara gönderildi. Yüksek öğrenim için Cambridge Üniversitesi bünyesindeki Christ's College'i seçti. Tarih okudu. 1989'da Habonim Dror adlı 'Solcu Siyonist' bir gençlik akımına katıldı. Bir yandan da tiyatroyla ilgilenmeye, bazı oyunlarda küçük roller almaya başladı. Zamanla o kadar sevdi ki sahnelerin tozunu, bilim adamı olma hedeflerini bir yana bıraktı. Ama bir süreliğine sahneleri de bırakacaktı: Ailesinin isteğiyle inancının kökenlerini öğrenmesi için İsrail'e gönderildi. Rosh Hanikra Kibbutz'unda bir yıl geçirdi. Londra'ya dönüşünde yeniden sahnelere "Merhaba," dedi. Cohen'in Borat macerası 1995'te başladı. İngiliz Channel 4 TV'si yeni yetenekler arayışındaydı. Sacha bir kaset gönderdi. Arnavutluk televizyonunda çalışan bir gazetecinin maceralarını konu alan bir film. O kaset ileride Kazak gazetecinin ABD maceralarına esin kaynağı olacaktı. Ve 8 Eylül 1998'de hayatının akışı değişti: Channel 4 yeni şov programında onun Ali G tiplemesine de yer verdi. Ali G, kendini siyah zanneden bir beyaz ve de aptal rap'çiydi! O kadar tuttu ki Ali G, 2000'de Madonna'nın Music kasetinin klibinde rol aldı. Ali G'nin şovlarda çoğu siyasetçi tanınmış kişilerle yaptığı röportajlarla ünü ve hayranı iyice arttı. Kimler yoktu ki, konuştukları arasında: Astronot Buzz Aldrin, yazar Gore Vidal, Amerikalı emlak milyarderi Donald Trumph. Basketbol yıldızı Shaquille O'Neal, Mısırlı pound milyarderi Muhammed El Fayed, ABD Kongresi'nin etkin üyelerinden Newt Gingrich, siyaset yorumcusu Pat Buchanan, ABD'nin muhalif aydınlarından Noam Chomsky, futbolcu David Beckham, BM eski Genel Sekreteri Butros Butros-Gali ve daha niceleri.

FİLMİN HASILATI 200 MİLYON DOLAR
Eşcinsel düşmanı, ırkçı, Yahudi karşıtı, saf ve maço Borat tiplemesi bu parlak kariyerin 'patlama noktası' oldu. İlk kez Toronto Uluslararası Film Festivali'nde dünya sahnesine çıktı Borat'ın bir dondurmacı arabasında ABD turu maceraları. Sonra 2 Kasım'da İngiltere'de, ertesi gün ABD'de, iki hafta sonra da Avrupa ülkelerinde gösterime girdi. Ve gişe rekorlarını alt-üst etti. Düşünün; sadece 18 milyon dolara mal olan 90 dakikalık filmin hasılatı şimdiden 200 milyon dolara ulaştı. Ama bize kalırsa rekorların rekoru Mahmud Ahmedinecad'ın İran'ında kırılacak. Hele bir filmi izlesin, Yahudi karşıtı sahnelerde mestolsun, tutmayın siz İran Cumhurbaşkanı'nı... Dünyaya ama iknayla ama silah zoruyla demokrasi, insan hakları dayatan, ırkçılıkla, cinsiyet ayrımcılığıyla ve Yahudi karşıtlığıyla mücadeleyi dış politikasının odağına koyan ABD şimdi, toplumunun Borat sayesinde su yüzüne çıkan komplekslerinin şokunu yaşıyor. Çünkü filmde gönüllü figüranlık yapan sıradan Amerikalılar ırkçılıkta, Yahudi karşıtlığında ve kadınları aşağılamada Borat'a taş çıkarttılar! Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev'e gelince; ilk tepkilerinden sonra Borat'ın ülkenin tanıtımı için ne paha biçilmez bir altın yumurtlayan tavuk olduğunu anladı. Davet üstüne davet gönderiyor Kazakistan'ı şereflendirmesi için. Ama filmin Kazakistan'da gösterilmesini düşünmüyor. Özgürlük, hoşgörü, tanıtım dediysek; o kadar da değil! Borat'a, affedersiniz Sacha Baron Cohen'e gelince;bir yandan gala gösterimleri için bir ülkeden diğerine koşarken, bir yandan da Universal Picture ile imzaladığı 42.5 milyon dolar aldığı yeni filmine hazırlanıyor. O filmin kahramanı Brüno. Avusturya TV'sinin gay moda muhabiri. AB yolumuza en çok takoz koyanların başında yer alan Avusturya Başbakanı Schüssel'e ve Türkiye karşıtlığında birinciliği kimseye bırakmayan Avusturyalılar'a oh olsun.
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Sizce bu köpekler katil olabilir mi?
 Da Vinci'nin şifresi: Mona Lisa'nın sol yanağı
 PlayStation'ların babası
 'Alırım anahtarını' makinesi
 Semra Hanım Reloaded
 Dayak yedi, slogan ezberledi, yazar oldu
 Kapıyı çalmadan girebilirsiniz
 Annesinin katillerini dedektif gibi buldu
 Düzeltme ve özür
 Nişantaşı maskesi bir yere kadar...
 'Köşeleri tutmayalım sokakta yüzleşelim'
 Ko-be or not Ko-be: İşte bütün mesele bu
 'Bu, kariyerimin ikinci yarısının başlangıcı'
 Sn swyrm!*
 Bhutan'da 'mutlu' bir Türk
 İstanbul'un en 'Harvey' gecesi
 'Kötü günlerimde beş kez porno izlerdim'
 Pilli motorlar yolda
 İstatistik meselesi ve 'Altın Kızlar'
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Kan grubunuz 0 ise sakın ekmek yemeyin!
0 grubu etobur,...
GÜLSE BİRSEL
'Emişli Memiş' bize ne yapacak?
Hayır nedir bu gizlilik,...
ERDAL ŞAFAK
'Fobi'leri tefe koyan adam
Aslında o bir akademisyen.
KAZIM KANAT
İki fotoğraf ve birkaç kırık dökük anı
Yazı işleri ...
FATİH ALTAYLI
'Alırım anahtarını' makinesi
Bir gün yanımda oturan Uğur...
Bitlis'te 96 fırça
Bitlis'te 96 fırça
Şehirlerine sahip çıkan Bitlisli 40 genç, hayallerini tuvallere...
Terbiyecinin başına çuvalı geçirdiler
Terbiyecinin başına çuvalı geçirdiler
Osman Hamdi Bey'in Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunu yeniden...
Genç sevgiliyle gençleşilir mi?
Gündemdeki 'genç sevgili' konusunu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji...
Dayaksız bir dünya için: 3071
'Kadına yönelik şiddete hayır!' diyorsanız, Turkcell ve Avea'dan...
En pahalı gurme ürünü
16 çeşidi olan trüf, sadece belli bölgelerde yetişen ve kısa bir dönemde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.