kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 
Çocuklarla alışverişe çıkmak
Soru cevap

Çocuklarla alışverişe çıkmak

Geçtiğimiz hafta Amerikan Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Akademisi'nin toplantısı için San Diago'daydım. Istanbul-Newyork arası 12 saate varan uçuş sırasında, tüm büyükler gibi çocuklar da sıkılmış ve yorulmuştu. Benim görüş alanımda dört tane çocuklu aile vardı. Çocukların ikisi bir yaş civarında, ikisi 4-5 yaşlarındaydı. Bebekli ailelerden biri dışında, diğer ailelerin çocuklarla geçirdiği yolculuk taktir edilecek bir süreçti. Tüm yol boyunca getirdikleri oyuncaklarla birlikte oynadılar, onların sorularına yanıt verdiler, arada kimseyi rahatsız etmeden uçakta dolaştılar, yemekten sonra net bir şekilde uyumaları gerektiğini söylediler. Böylece uzun yolculuk, çocuklarla daha çok paylaşım yapabildikleri bir sürece dönüştü. Ama hiçbir anne baba "Yeter artık sıkıldım, ben de yoruldum," demedi. Sadece çocuklardan biri hemen hemen tüm yolculuk boyu ağladı. Ağlayan çocuğun anne ve babası yol boyunca 'ilgilensene' diye birbirleriyle tartıştı. Sonuç olarak birbirleriyle tartışmaktan bulabildikleri zamanı ise çocuğa "sus, yok bir şey, ağlama," uyarılarıyla geçirdiler. O da ağlamaktan yorgun düşüp uyuyana değin ağlamaya devam etti. Gerçekten zor ve uzun bir yoldu. Ama çocuklarla birlikte o yolu göze alan anne babanın, bu durumu çocuk ve kendileri için olabildiğince zevkli hale getirmesi doğru olandı.

ÇOCUKLA ALIŞVERİŞ
Toplantıya ilişkin yeni bilgileri aralıklı yazacağım. Yarım günlük boşlukta arkadaşlarımla birlikte bir alışveriş merkezinde kahve içiyorduk. O sırada önümüzden bir anne geçti. Anne, ikiz bebeklerin olduğu bir bebek arabasını tek eliyle itiyor, diğer eliyle de iki yaşlarında bir çocuğu kucağında taşıyordu. Annenin tam arkasında el ele tutuşmuş dört ve altı yaşlarında olduğunu tahmin ettiğimiz iki çocuk onları takip ediyordu. Genç anne beş çocukla alışverişe çıkmayı göze almıştı. Doğrusu bu cesaret bize fazla geldi. Önce bir yardımcısı olup olmadığını araştırdık. Anne yalnızdı. Yerimizden kalkıp, onları takip ederek dükkana girdik. Anne arabayı kenara yaklaştırdı. İki çocuğa kardeşlerinizin yanından ayrılmayın dedi. Kucağındaki çocukla birlikte yan tezgahtan bir şeyler alırken, aralıklı olarak da diğer çocukları gözledi. Kasaya ödemesini yaptı. Bu sırada yalnız olan çocuklar kendi aralarında sessizce konuşuyordu. Sonra çocukların yanına geldi. Büyük çocuk ondan birşey almasını istedi. Anne sakin bir şekilde "Hayır, bugün sizin için sadece pasta günü, alışveriş değil," dedi. Ben tamam işte şimdi büyü bozulacak ve hepsi birden tutturmaya başlayacak derken çocuk tamam anne dedi ve beş çocuklu anne dükkandan yine sessizce ayrıldı. Yanımdaki kişiler de uzmandı. Bu aile dışında da alışveriş merkezinde tutturan, istediği alınmadığı için kendini yerlere atan, ağlayan çocuklar görmedik. Oysa bu alışkın olduğumuz ve bize danışanların sık dile getirdiği bir sorundu. Sakin ve çocuklarla birlikte alışveriş yapabilmek zor olmamalıydı. Öncelikle çocukları küçük yaştan başlayarak alıştırmak gerekiyordu. Sonra da onlara anne babanın kuralları olduğunu, bu kurallardan vazgeçmeyeceklerini net bir şekilde anlatmak. Ağlamak, tutturmak gibi davranışlarla ailelerinin kararlarından vazgeçmeyeceğini uygulamalı olarak görmüş olmaları gerekiyordu. Evden çıkarken planlananın dışında aile istemez ve uygun görmezse bir şey alınmayacağını sözel ve davranışsal olarak göstermek gerektiğini unutmamak şarttı. Tüm bunlara karşın, her çocuk cazibeye kapılıp, birşeyler isteyebilir. İşte o zaman beş çocuklu anne gibi, kızıp bağırmadan, çocukla tartışmadan ama kararlı ve net olarak hayır demeyi becermek sorunsuz bir alışveriş için yeterli olabilirdi. Şimdi yine bazı okurlarımdan yanıtlar gelecek. Yabancı çocuklarla bizim çocuklarımızı kıyaslıyorsunuz diyecekler. Kıyasladığım çocuklar değil, anne babaların tutumları. Biz de doğru davranırsak, çocuklarımız da hem sorunsuz hem de büyüdüklerinde daha bilinçli ebeveynler olacaklardır. Hem unutmayın uçakta bahsettiğim, çocuklarıyla iyi ilişki kuran aileler Türk'tü.


YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sık görülen sorunlar (1)   / 18-11-2006
 Beslenme, hastalıklar ve gelişim   / 11-11-2006
 Çocuklarla alışverişe çıkmak   / 04-11-2006
 Çocuklarla nasıl konuşuyoruz?   / 28-10-2006
 Çocuklarda dikkat eksikliği   / 21-10-2006
 Çocuklarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu   / 14-10-2006
 Çocuk ve oruç   / 07-10-2006
 Çocuk bakıcıları   / 30-09-2006
 Televizyon çocuk bakıcısı değildir!   / 23-09-2006
 Okulda bizi neler bekliyor?   / 16-09-2006
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
ALİ POYRAZOĞLU
En temel içgüdü...
Oynamak, başkası olmak en temel...
REFİK DURBAŞ
Barış koyun çocukların adını
Neredeyse 30 yıl olacak,...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Sık görülen sorunlar II
Geçen hafta, gece işemesi ve...
Bir aşka adanmış ömrün hikâyesi
Bir aşka adanmış ömrün hikâyesi
"Hayatımız arabesk," sözcüğünü hatırlatan bir film. Ve yönetmenin ev...
Muğla köylüleri Oscar kapısında
Muğla köylüleri Oscar kapısında
Tüm işittikleriniz doğru: Dondurmam Gaymak, gerçekten de...
Meyhane kokusu başkadır
Gürültülü müziğin sohbeti engellediği, ortamlarda, ucuz mezelerle...
İstanbul'un en parlak semti Asmalımescit
Yıllarca nice sanatçıya ev sahipliği yapan, en güzel şiirlere konu olan...
Gençlik dört nala gidiyor
Gençlerin gözde mesleği jokeylik. Yaşları 14-16 arasında değişen öğrenciler,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.