kapat
   
29 Kasım 2006 Çarşamba
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
SMS:
AY yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Vatandaş iki anahtarı da Erdoğan'a verir mi?

Dün Başbakan Erdoğan'ın önümüzdeki aylarda cumhurbaşkanlığı konusunda vereceği kararla hem kendisinin ve partisinin hem de ekonominin ve finansal piyasaların kaderini belirleyeceğini yazmıştım.
Hatta bu faktörün finansal piyasalarda yönü belirlemeye başladığını söylemek de mümkün. Özellikle 11-12 Kasım'daki AKP Kurultayı'nda Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday olacağı yönünde işaret vermesiyle Türkiye piyasaları gelişmekte olan diğer piyasalardan ayrışmaya başladı. Dışarısı kötüyse biz daha kötü, dışarısı iyiyse biz daha az iyi oluyoruz. Gelişmekte olan ülkeler arasında en zayıf performansın Türkiye'de olduğu dikkati çekiyor.
Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday olması halinde siyasi gerginliğin tırmanması bekleniyor. Ancak şu veya bu biçimde cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. 15 Nisan'a kadar adaylar ortaya çıkacak, Meclis'e bildirilecek, 7 Mayıs'a kadar da seçim yapılacak. Ne kadar gerginlik olsa da, sınırlı bir zamanda bu olup bitecek.

İki anahtarlı sistem- Ancak ondan sonraki aşama daha da ilginç. Eğer başbakan cumhurbaşkanı olursa AKP seçime yeni bir adayla girecek. Bir kere bu bir risk. İkincisi laik kesimlerde bir bütünleşme olacağından muhalefetin oylarında toparlanma olabilir. Ancak bunlardan daha da önemlisi, vatandaşın oy kullanırken belli dengeleri gözetmesi olabilir.
Denilebilir ki Türkiye'de devlet sistemi iki anahtarlı. Anahtarların biri aynı zamanda devletin başı olan cumhurbaşkanında. Diğeri icranın başı olan başbakanda. Bu anahtarlar çok partili sisteme geçildikten sonra bir kere aynı partide birleşti. O da seçimle işbaşına gelen ilk parti olan Demokrat Parti'de. Hem cumhurbaşkanı hem de başbakan aynı partiden çıktı. Sonraki 46 yıllık süreçte böyle bir çakışma bir daha olmadı.

83 seçiminde olan- En son 1983 yılında böyle bir istek belirdi. Ancak vatandaş yine oylarıyla buna 'hayır' dedi. Halk o tarihte şimdiki Anayasa'ya ve Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığına yüzde 92 oranında 'evet' dedi. Bundan ilham ve güç alınmış olacak ki, bir yıl sonra yapılan genel seçime emekli generaller Milliyetçi Demokrasi Partisi'ni kurarak girdi. Cumhurbaşkanı da televizyonlardan bu partiyi işaret eden, telkinde bulunan konuşmalar yaptı. Ama 12 Eylül'den gelme bir ismi cumhurbaşkanlığına oylarıyla çıkartanlar, hükümeti ve icranın anahtarını aynı çizgiye vermedi. İki anahtarı askeri kökenli kişilere dahi teslim etmedi. 1983'teki deneyime göre, iki anahtardan birini alana diğeri verilmiyor. Türkiyeli seçmen güçler ayrılığına onem veriyor.

Sürpriz olur- Şimdi yerel yönetimleri de almış olan dini kökenli siyasi hareketten gelme AKP'ye iki anahtarı da teslim eder mi? Yapılan kamuoyu anketlerinin ve araştırmaların ülkenin en güvenilir kurumu ve meslek örgütü olarak ortaya koyduğu askerler den dahi esirgenen çifte anahtarın bu kez tek kişiye veya Sayın Erdoğan'a teslim edilmesi büyük süpriz olabilir. Gerçi bu bir kural haline gelmiş değil ve ille böyle olacak diye bir şey yok. Ama vatandaşın iki anahtarı bir kişiye veya aynı gruba vermesi, 1983'deki örneğe oranla bu gruba çok daha fazla güvenmesine bağlı. Hükümet veya Erdoğan bu güveni topluma verebildiyse sorun yok. Bu durumda çok farklı değerlendirme ve gelişmelerin ülkenin gündemine gelmesi beklenmeli.
Eğer 1983'teki eğilim kaybolmadıysa ve 2007'de tekrarlanacaksa, cumhurbaşkanını seçmesinin hemen sonrasında yapılacak genel seçimlerde AKP, iktidarı kaybetme sonucuyla karşı karşıya kalabilir.

Sonuç"Çok kazanmak isteyen kaybeder" La Fontaine

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ekonominin kaderini Erdoğan'ın kararı belirler   / 28-11-2006
 Üç buluttan bir fırtına çıkmaz mı?   / 27-11-2006
 Başbakan'ın sözleri güzel keşke uygulamayı da görseydik   / 24-11-2006
 Dövize yönelmek tek seçenek değil   / 23-11-2006
 Olumsuzluklar yine birikiyor, piyasaların tadı tuzu yok   / 22-11-2006
 Cari açığa bir de yurtdışı yatırım etkisi   / 21-11-2006
 Kıyısından köşesinden yavaşlama mı?   / 17-11-2006
 Dünya liginde oynayan şirket   / 16-11-2006
 Yabancı, bonoda iştahlı borsada iştahsız mı?   / 15-11-2006
 Yeni yönetici, yeni kanun ve yeni bakış açısı gerekli   / 14-11-2006
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Vatandaş iki anahtarı da Erdoğan'a verir mi?
Dün...
ŞÜKRÜ BİNAY
Hoşgörü mü şefkat mi?
ABD ve Japonya'da finansal...
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Eski Doğu blokunda bankalar bizdeki gibi...
ŞELALE KADAK
'Genç Türkiye'ye ihtiyacımız var' söyleminden...
Çok tayin olan savcının intiharı
Ardahan Cumhuriyet Savcısı Fikret Sümbül evinde intihar etti. Genç...
Yurttan kaçtı tuzağa düştü
Antalya'da bir ay önce fuhuştan kurtarılarak teslim edildiği yurttan...
Laiklik yeniden tanımlansın
Laiklik yeniden tanımlansın
Papa, Ankara yolunda laik Türkiye ve Avrupa yerine, geleneklere...
İftiralardan müteessiriz
İftiralardan müteessiriz
Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, görüşmesinin ardından Papa'ya şu...
IMKB
E: 37.184 D:% -2,76
DOLAR
S: 1,480 D:% 0,715
EURO
S: 1,947 D:% 1,064
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu