kapat
   
24 Kasım 2006 Cuma
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Oyuna gelmeyeceğiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Finlandiya'nın 6 Aralık'a kadar olan süreçle ilgili söylemleri, çok açık ve net söylüyorum, bizi bağlayan söylemler değil'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu Türkiye Zirvesi çerçevesinde Çırağan Sarayında bir grup gazeteciyle sohbet toplantısı düzenledi.
Başbakan, AB'ye üyelik müzakereleri sürecinde Türkiye'nin, Kıbrıs konusunda köşeye sıkıştırma politikasına prim vermeyeceğini vurgulayarak şunları söyledi:

''Bizden şu anda istenenler asla adil değildir ve bizim her zaman söylediğimiz ifadelerle uyuşan talepler değildir. Dolayısıyla bizimle herhangi bir konuda anlaşmadan veya bizimle bu konuları görüşmeden (şu olursa bu olur) şeklinde ifadesini bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Böyle bir şeye köşeye sıkıştırma politikası denir ki Türkiye bu oyunların içerisinde yer almaz ve böyle bir şeye de prim vermez. Otururuz, konuşuruz, esası bu işin, Kuzey Kıbrıs da kazanacak, Güney de kazanacak, hep Kuzey'den istediler, verilmesi gerekenler verildi. Karşı taraf hep aldı, şu anda da alanlar lütfen karşılığını versinler ve
gereği
de yapılsın diyoruz.''

''SİYASİ AHLAKLA UYUŞMUYOR''

Başbakan Erdoğan bir gazetecinin, Kıbrıs konusunun Türkiye'nin AB'ye katılımına ne derecede engel olduğu sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''Ne Kopenhag kriterlerinde ne Maastrich kriterlerinde Kıbrıs diye konulmuş önümüzde bir ilke yoktur. 24 Nisan 2004 referandumu ele alındığı zaman AB üyesi ülkelerin garantör ülke olarak bizden ricaları şu olmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden 'evet' çıkartırsanız sizlere müteşekkir oluruz. Güney'den 'hayır' çıkarsa ne olacak dediğimiz zaman 'Hiç endişe etmeyin, gereğini biz yapacağız' demişlerdi. AB liderlerinin yanı sıra Komisyon başkanı Prodi ve genişlemeden sorumlu sorumlu komiser Verheugen bana bunları özellikle söylemişlerdir.

BM Genel Sekreteri bunu zaten daha sonra açıkladı. Şu anda yanılmıyorsam sayın Schröder yazmış olduğu kitabında da bunlara yer veriyor. Kuzey Kıbrıs'tan 'evet', Güney'den 'hayır' çıkmıştır. Ama Güney ödüllendirilmiştir Kuzey ise halen cezalandırılmaya devam ediyor. Bu siyasi ahlakla pek uyuşmuyor. Bu konuyu AB ülkeleri ile bir diplomasi çerçevesi içerisinde görüşmeye her zaman hazırız.Ama bunun zemini hiç bir zaman AB değildir. Bunu ancak BM zemininde görüşmek
mümkündür.''

Bir gazetecinin 6 Aralık'taki komisyon toplantısından önce bir çözüme ulaşılması ihtimali konusundaki soruya ise Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin hiç bir zaman masadan kaçmadığını ve her zaman görüşmeye hazır olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Güney ve Kuzey Kıbrıs dışişleri bakanları birbirlerinin muhatabıdırlar. Garantör ülke olarak ise Yunanistan ve Türkiye vardır. Yunanistan ve Türkiye dışişleri bakanları bu toplantıya çağrılmadıkları sürece zaten netice almayı hiç kimse beklemiyor.'Güney ile Kuzey'i birbiriyle görüştürün' denildiği zaman Finlandiya 'bu olmaz' dedi. 'Türkiye dışişleri bakanının da buraya gelmesi gerekir' dedi. Biz de kendilerine 'Yunanistan dışişleri bakanı da gelsin' dedik. O zaman Türkiye Dışişleri bakanı orada olur ifadesini kullandı.

Ama Yunanistan Dışişleri bakanı oraya gelmediği sürece biz de Türkiye dışişleri Bakanını oraya göndermeyiz. Avusturya dönem başkanlığında Schussel'e şu teklifi yaptım: 'Papadopulos, sayın Talat, sayın Karamanlis ve ben Viyana'da sizlerle bir araya gelelim' dedim. 'Schussel hemen girişime başlıyorum' dedi ama biraraya getiremedi.''

''ANNAN, 'SÖZÜNÜZDE DURDUNUZ' DEDİ''

Türkiye'nin Kıbrıs konusunda hiçbir zaman masadan kaçmadığını, her zaman görüşmeye hazır olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Dışişleri bakanları düzeyinde olabilir, başbakanlar düzeyinde olabilir biz her zaman buna varız. Ben Annan'a, Davos'ta bu girişime başladığımız zaman, 'biz her zaman bir adım önde olacağız' dedim. 'Bunu göreceksiniz' dedim. Annan, Medeniyetler İttifakına geldiğinde bunu burada söyledi, 'sözünüzde durdunuz' dedi. Zaten raporunda da bunu ifade ediyor'' diye konuştu.

Erdoğan, bir başka soru üzerine, ''Siyasette ve devlet yönetiminde duygusallıklar olmaz, Türkiye AB için bir gerektir. Ama ben AB'yi ülkemiz için de bir gerek olarak görüyorum'' dedi.

MEDENİYETLER İTTİFAKI

Türkiye'nin AB üyeliğinin medeniyetler ittifakı açısından önemli olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Medeniyetler ittifakının gerçekleşmesi için bunu istiyorum. Küresel barış için bunu istiyorum. 1,5 milyarlık İslam dünyası, Türkiye'nin AB içinde yer
almasını isterken, kendileri oraya gireceği için değil. 'Türkiye burada olursa' diyorlar, '1,5 milyarlık İslam dünyası veya İslam medeniyeti orada temsil edilir' diyorlar. Türkiye'nin girmesi diğer medeniyetlerle bir ittifak oluşturur. Bu barış için de önemli bir katkıdır.Şu anda medeniyetler arasında maalesef barış ve ittifak yok. İsrail-Filistin, İsrail-Lübnan ve Irak gibi anlaşmazlıklar ve diğer sorunlar
dünyanın her tarafında devam ediyor.

AB anayasasına kökeni itibarıyla Hristiyanlığa dayandığı maddesini koymak istediler, bunun için mücadele verdik. Bu mücadelemizi destekleyenler sayesinde bu anayasanın içerisine o madde girmedi. O madde girseydi, bizim orada olma gibi bir mücadelemiz olmazdı. Sadece bizim değil, Museviler'in de varlıklarının nedeni ortadan kalkardı. Avrupa sadece Hıristiyanlar'dan oluşmuyor ki. Riga'da birçok liderle görüşme imkanım olacak, şu anda ayrıca Helsinki'de bürokrat arkadaşlarımız Finlandiyalı yetkililerle görüşüyorlar. Dışişleri Bakanı Abdullah bey Riga'dan önce Helsinki'ye uğrayacak, Helsinki'de Finlandiya dışişleri
bakanıyla görüşecek.''

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Hediyeye göre mi konuşuyoruz?
 Kıbrıs'a yeni temsilci geliyor
 Çiçek'ten AB'ye iade sitemi
 Papa "ABD Başkanı gibi" korunacak
 Baykal: İstanbul yaşanmaz olmuş
 Bardakoğlu: Papa'nın ziyareti çok önemli
 Le Monde: Buz gibi karşılanacak
 Gül'ün daveti Papa'nın ayağına gitmemek için
 Arınç'tan Yayla'ya destek
 AP'den 'reformlar yavaşladı' uyarısı
 Saldırı Rum yönetiminde panik yarattı
MAHMUT ÖVÜR
Gençler siyasetin 'vitrin süsü' mü?
Türkiye uzun bir...
MUHARREM SARIKAYA
Akaryakıtta aralık depremi...
Enerji Piyasası Düzenleme...
YAVUZ DONAT
Zeki Sezer: "Sağlıklı sol duyarlılıkla güçbirliği"
Celal...
Başkente acil mesaj: Uzanlar Brunei'de
Ankara'ya dün akşam gelen "acil, çok gizli" kodlu mesajda Hakan ve...
Ölen kızının babasına beddua
Köprüden atlayan 19 yaşındaki Ceren Güzelsoy'un cenaze töreninde,...
Kurtlar Vadisi'nde öğretmen olmak
Kurtlar Vadisi'nde öğretmen olmak
Öğrenciler mafya hayatına özeniyor
Bugün 24 Kasım...
Valiler Mercedes sever
Valiler Mercedes sever
Türkiye'de her valiye yaklaşık 3 araç düşüyor. Valilerin tercihi son...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu