kapat
   
23 Kasım 2006 Perşembe
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Serdar Ali Celikler @ SABAH
 

Görevi kötüye kullanma yayını!

Israrla söylüyorum: Artık futbol yönetimi iki başlı başarıyı gerektiriyor. Hem ekonomik büyümeyi sağlayacaksınız hem de sportif başarılara ulaşacaksınız.
Sadece ekonomik atılımları yapar, sportif kısmı 'es' geçerseniz Aziz Yıldırım gibi eleştirilirsiniz. Sadece sportif başarı için çalışıp yatırımları ihmal ederek ekonomik büyüme sağlayamazsanız, oturduğunuz koltuktan günün birinde kalkmanız gerekir.
Haluk Ulusoy Federasyonu seçildiğinden beri bu yönetimin ekonomik büyümeyi sağlayamayacağını, pastayı büyütemeyeceklerini, kulüplere daha fazla para kazandıramayacaklarını iddia ediyorum. Ulusoy yönetimini, sportif açıdan başarısız olmayacağını bilerek, ikinci adımları atmaya çağırdım. Ancak Haluk Ulusoy, Türk futbol ekonomisini büyüteceğine tam tersine küçültme yoluna gidiyor.
İddaa gelirlerini artıramayacaklarını, yeni kaynak yaratamayacaklarını, ek sponsor bulamayacaklarını, günümüz endüstriyel futbol yapısına uyum sağlayamayacaklarını hep ifade ettim ve maalesef hep haklı çıktım.
Şimdi yeni bir iddia daha ortaya atıyorum: Türk futbolu bu zihniyetle yönetilmeye devam ederse ligimizin de, kupamızın da maddi değeri düşecektir. Kulüpler yayın haklarından şimdiye kadar aldıkları paranın yarısını bile zor bulur, çoğu kapıya kilit vurur. Sağ olsun (!) Haluk Ulusoy her uygulamasıyla beni haklı çıkarıyor.
Anlatacaklarım Türk futboluna girmek isteyen sponsorlara, yayıncı kuruluşa, yayıncı kuruluş olmak isteyen kurumlara ve en önemlisi kulüplere ilginç bir örnektir. Çoğu işadamı olan kulüp yöneticileri, paradan, maldan, ticaretten anlar. Ulusoy Federasyonu'nun 'zenginliği' nasıl önlediğini de anlayacaklardır.

KUPA YAYINI İHALESİZ GİTTİ
Kulüplerimizin ana gelir kaynağı yayın haklarından gelen para. Hem Turkcell Süper Lig'in hem de Fortis Türkiye Kupası'nın yayın hakları için ödenen rakamların artması çok doğal olarak kulüplerin kasasına giren paranın artması demektir. Bir malın değerinin artması o mala olan talebin ve rekabetin artmasıyla mümkündür. Fortis Türkiye Kupası'nın yayın hakları geçen sezon Digitürk'e satılmıştı. Futbol Federasyonu Digitürk ile olan sözleşmesini İHALE YAPMADAN 2 yıl uzattı.
Levent Bıçakcı Federasyonu daha önce izlenmeyen, ortak yayın ihalesi yapılmayan Türkiye Kupası'nın formatını değiştirmiş ve isim hakkı dahil olmak üzere yayın kuruluşlarından teklifler almıştı. Türkiye Kupası yayınlarını almak isteyen Digitürk ile atvKanal D ortaklığı da yayın için teklif vermişti. Teklifler ilk başta yaklaşık 8 milyon dolar civarındayken Bıçakcı Federasyonu talebin arttığını görünce yayın hakkı için taliplilerin kapısını tekrar çalmıştı. Fiyat arttı ve yayın hakları 13.5 milyon dolara 2008 yılına kadar Digitürk'ün oldu. Digitürk de sponsor olarak Fortis ile anlaşıp Türkiye Kupası'nı yayınladı.
SONUÇ: Kulüpler 8 milyon dolar yerine 13.5 milyon dolar paylaştı. Hem Federasyon hem de kulüpler daha çok kazandı.
Şimdi Ulusoy Federasyonu değeri daha da artmış olan malı İHALESİZ 2 yıllığına daha sattı. Yani Türkiye Kupası, ne etiğe ne ekonomiye uygun bir şekilde, bir oldu bitti ile 2 yıl daha Digitürk'te olacak. Fiyat artışı ise sadece 500 bin dolar. 1 yıl önce 13.5 milyon dolara 2 yıllığına alıcı bulan yayın hakkı, 1 yıl sonra üstelik mal değerlenmişken 14 milyon dolara yine Digitürk'e verildi.

FİYAT DAHA DA ARTARDI
Oysa kupanın yayın hakları 2008'den sonrası için yeniden ihaleye çıksa fiyat 17-18 milyon dolara kadar çıkabilir, hem kulüpler hem de federasyon daha fazla kazanabilir, ayrıca ihale yapıldığı için etik sorunu olmazdı.
İşin etik ve ekonomik başarısızlığı boyutu kulüplerin daha az para kazanmasına yol açtı. Futbola daha fazla para kazandırmakla görevli kuruluş olan Federasyon, belki de bir anlamda görevini kötüye kullandı.
Cumhuriyet savcıları, Trabzon'daki tesis inşaatında ihale yasasına uyulmadığı gerekçesiyle Haluk Ulusoy hakkında görevi kötüye kullanm aktan dava açmış, Spordan Sorumlu Bakan Mehmet Ali Şahin de bu davayı gerekçe göstererek Ulusoy aleyhine genel kurul çağrısı yapmıştı. Futbol kamuoyu bunları konuşurken bir yayının ihalesiz uzatılması ayrı bir tartışma konusudur. Federasyon, elinde çok daha değerli olabilecek bir malı 2 yıllığına daha sattı. Ekonomik mantığa muhalif olan bu işlem, uzun vadede ligin yayın haklarına da yansıyabilir.

BIÇAKCI LİG İÇİN YAPMIŞTI
Süper Lig maçlarının yayın hakkı 2008'e kadar Digitürk'teydi. Levent Bıçakcı Federasyonu, yayın hakkını yine ihalesiz bir şekilde 2010 yılına kadar uzattı. Ancak o dönem Süper Lig yayınları için bir başka kuruluş talip değildi.
Şimdi Futbol Federasyonu Türkiye Kupası yayınları için yaptığı oldu bittiyi lig yayınları için de tekrarlamak istiyor. Yayın sözleşmesini Digitürk ile 2012'ye kadar uzatmak istiyor. Hem de yine İHALE YAPMADAN.
Bu iş bu kadar basit mi? Kulüpler, federasyon ve yayıncı kuruluşun kendi aralarında yaptığı anlaşmadan doğan haklarıyla yetinmek zorunda mı? İhaleye çıkılsa, yayın hakkı bedeli artsa kulüpler ve federasyon bu işten daha kârlı çıkmaz mı? Bu şekilde bir uzatma kulüplerin gelirini en azından 2012'ye kadar sınırlamaz mı?
Federasyonun etiğe, ekonomik mantığa aykırı olarak Türkiye Kupası yayınları için böyle bir anlaşmaya gitmesi "görevi kötüye kullanma" olarak değerlendirilebilir mi?
Ayrıca Süper Lig yayınları için sözleşmenin ihalesiz uzatılması kararı, Türkiye Kupası için geçerli olamaz. Çünkü Türkiye Kupası yayın ihalesine hem Digitürk hem de açık kanallar katılmışlar ve rakam böylece 13.5 milyon dolara dayanmıştı. Türkiye Kupası'nın yayın hakkına dijital platform dışındaki aktörler de talip olmuştu.
İlk Türkiye Kupası yayın ihalesinden önce spor kamuoyunun 5 milyon doları bile tahmin etmediği bir ortamda kıran kırana bir pazarlıkla rakam 13.5 milyon dolara çıkmış, kazanan kulüpler olmuştu. Şimdi aradan bir yıl geçmişken, ürünün ve modelin doğru olduğu ortaya çıkmışken, dolayısıyla ürünün değerinin arttığı kesinken, Federasyon'un Türkiye Kupası yayın haklarını ihalesiz uzatması iyi niyetle algılanamaz. Üstelik bu anlaşma kapalı kapılar ardında yapılıyorsa. Şeffaflığın olmadığı yerde güçlü bir ekonomik yapıdan söz edilemez.

EN ETKİLİ AKTÖR DİGİTÜRK
Federasyon bu sevdadan vazgeçmeli, hem 2008'den sonrasının Türkiye Kupası yayınları hem de 2010 yılından sonraki Süper Lig yayınları için ihaleye çıkmalı.
SON SÖZ: Federasyon elbette yayıncı kuruluşu destekleyecektir. Elbette yayıncı kuruluşla ilişkilerini iyi tutmak isteyecektir. Ve tabi elbette ki yayıncı kuruluşun haklarını da korumak isteyecektir. Ama bir Federasyon için asıl hakları korunması gereken kulüpler değil midir?
Bugüne kadar Türk futboluna inanılmaz katkılar yapan, Türk futbolunun büyümesine ön ayak olan kuruluşların başında gelen Digitürk de elbette yayınlarının devam etmesini isteyecektir. Yaptığı yatırımın karşılığını almak isteyecektir. Zaten eldeki mevcut yapısıyla olası bir ihalede en etkili aktör yine Digitürk olacaktır. Dolayısıyla "Aman karşısına rakip çıkarmayalım" mantığına ihtiyacı yoktur.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İsa, Musa ve Canaydın   / 22-11-2006
 Haluk Ulusoy: 75'ten fazla imza toplanmaz   / 08-11-2006
 Ulusoy'u ekonomik kriz devirecek   / 11-10-2006
 Küfür kararı meze oldu!   / 27-09-2006
 TFF Beşiktaş'a 1 milyon dolar verecek mi?   / 20-09-2006
 'Başarılı' başkan   / 08-09-2006
 Türk Telekom Lig A ve Ayaydın'a sorular   / 06-09-2006
 Son şans: Temizlik   / 30-08-2006
 Demirlek kiminle buluştu?   / 09-08-2006
 "Federasyon yönetimini yanlış kurmuşum"   / 02-08-2006
AHMET ÇAKAR
Nereden nereye!
2000'li yılların dünya markası G.Saray...
LEVENT TÜZEMEN
Tarihe geçtiniz
Maç öncesi medyaya dağıtılan Şampiyonlar...
EMRAH KAYALIOĞLU
Takıntılı Belçikalı
Dört maçta gol atamayan, sadece 10...
VEDAT BAYRAM
Derbinin ispatı
Bir F.Bahçe-Beşiktaş maçında daha, tarih...
SERDAR ALİ ÇELİKLER
Görevi kötüye kullanma yayını!
Israrla söylüyorum: Artık...
ERGUN BABAHAN
Hedef hâlâ UEFA Kupası mı acaba!
Üç gündür F.Bahçe'nin...
Papa, Gül'ün yemek davetini reddetti
Papa, Gül'ün yemek davetini reddetti
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Bakan Gül'ün Papa'ya yemek...
Ayasofya'da namazlı eylem
Ayasofya'da namazlı eylem
Ayasofya Müzesi'nde eylem yapan kalabalık bir grup, güvenlik...
İngilizlere Hint asıllı kraliçe!
İngilizlere Hint asıllı kraliçe!
İngiltere'de güzellik kraliçesi seçilen Danielle Lloyd'un tacı,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu