|
|
|
|
|
|
|
|
|
12 Eylül'de direnen tek politikacıydı
12 Eylül 1980 darbesinden sonra geçen 26 yılda Ecevit çok değişik portrelerle karşımıza çıktı. Onu bazen mahkûm, bazen bir bölen, bazen çile çiçeği, bazen de başbakan olarak gördük.
Askerler 12 Eylül sabahı Bülent Ecevit'i Süleyman Demirel ile birlikte Hamzakoy'a götürdüler. Ecevitler zorunlu ikametleri bitince Ankara'ya döndü. Kısa bir süre sonra Milli Güvenlik Kurulu'nun Ecevit ve Demirel'in partilerinin başına dönemeyecekleri kararı geldi. Ecevit'in tepkisi CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmek oldu. Konuşması da yasaklanan Ecevit bu kez kalemine sarıldı. Arayış dergisi Şubat 1981'de yayına başladı. Ecevit 7inci sayıda işkenceyi yazdı; dergi bir süre kapatıldı. Ecevit 15inci sayıda "Adalete karşı Adaletsizliği" yazdı. Evren ve arkadaşları öfkelendiler. Demeç yasağına yazı yasağı da eklendi. Eylül 1981'de tüm siyasi partiler kapatılarak mal varlıklarına el kondu. Ecevit bu kararı yazılı bir açıklamayla eleştirdi. Kimsenin cesaret edip yayınlayamadığı bu açıklama yüzünden Ecevit Aralık 1981'de hapse atıldı. Ardından üst üste davalar açıldı. Danimarkalı bir gazetecinin evini ziyaret etmesi gibi sudan sebeplerden 12 Eylül yönetimi Ecevit'i Haziran 1982'ye kadar hapiste tuttu. Ecevit hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra, 12 Eylül yönetimi 1983 yılının ortalarında siyasi partilerin kurulacağını açıkladı. Mahkeme sürecinde Ecevit'i tek başına bırakanlar "mühür" için Ecevit'in kapısını aşındırdılar. "Mühürle, icazetle siyaset olmaz" dedi.
ÇİLE ÇİÇEKLERİ DSP'nin kuruluş şifresi 1983 baharında, eski Türk-İş Başkanı Halil Tunç'un çiftliğinde açıklandı. Ecevit "Çile çekilerek yetiştirilen çiçekler saksıdaki çiçeklerden çok daha güzel oluyor" dedi. Bu sözlerle Ecevitler tabandan örgütleyecekleri partiyi işaret ediyordu. Örgütlenme çabaları yaklaşık 2 yıl sürdü. Kasım 1985'de DSP resmen kuruldu. Rahşan Ecevit ilk genel başkan oldu. DSP sandıktaki ilk sınavını, 28 Eylül 1986'da 10 ilde yapılan milletvekili ara seçimlerinde verdi. Yüzde 8,5 oy oranına rağmen yüzde 10'luk baraja takıldı. SHP'nin oylarının bölündüğü iddiasıyla Ecevit için "bir bölen" tanımlaması yapıldı. Ara seçim sonuçları SHP içinde de kazanların kaynamasına neden oldu. SODEPHalkçı Parti birleşmesinden doğan SHP'ye mensup 20 vekil DSP'ye katıldı. 6 Eylül 1987referandumuyla siyasi yasaklar kalkınca 6 yıl 10 ay süren yasaklı dönemi geride bırakan Ecevit, partisinin başına geçti. Kasım 1987'de yapılan seçimlerde DSP yine baraj altında kaldı. Hem Bülent, hem de Rahşan Ecevit aktif siyasetten çekildiklerini açıkladı. Bu kararın ardından kimi DSP'liler açlık grevi yaptılar. Ancak Ecevit kararından dönmedi. Ayrılık 5 Ocak 1989'a kadar sürdü. 1994 yerel ve 1995 genel seçimlerinde Refah Partisi'ne karşı verdiği mücadele, yeniden açılan CHP ile SHP'nin yaşadığı sorunlar Ecevit'in siyasette yeniden yükselmesine neden oldu. 28 Şubat'ın ardından kurulan Anasol- D'de Başbakan Yardımcısı olan Ecevit, daha sonra Çiller'in desteğiyle 11 Ocak 1999'da azınlık hükümetini kurdu. 20 yıl aradan sonra Ecevit yeniden başbakan olmuştu. O tarihte İtalya'da bulunan terör örgütü lideri Öcalan, 16 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirildi. 18 Nisan'da yapılan seçimlerden DSP büyük bir zaferle birinci parti olarak çıktı. Ecevit son kez hükümet kurdu.
ADIM ADIM HASTALIK 1999'dan bu yana sağlığıyla ilgili haberlere konu olan Ecevit ilk ciddi rahatsızlığını 4 Mayıs 2002 günü yaşadı. Başkent Hastanesi'ne kaldırılan Ecevit'in gribal enfeksiyon geçirdiği açıklandı. Ecevit kısa süre sonra tekrar hastaneye kaldırıldı. Türkiye tarihinin hastanede yapılan ilk liderler zirvesi 21 Mayıs'ta gerçekleşti. Evine kapanan Başbakan Ecevit, 9 Haziran günü ilk kez spor bir gömlekle kamuoyu karşısına çıktı. Türkiye-Kosta Rika maçından yarım saat önce başlayan toplantı maçın başlamasına birkaç dakika kala da bitti. Başbakanlığa yapılan asansör ve Parkinson iddiaları bu döneme damgasını vurdu. Fısıltı gazetelerinin en çarpıcı iddiası ise Başbakan'a Başkent Hastanesi'nde kasten yanlış tedavi uygulandığıydı. 2002 seçimlerinden sonra aktif siyasetten çekilen Ecevit 18 Mayıs'ta Danıştay saldırısında öldürülen Mustafa Özbilgin'in cenazesine katıldı. O gece beyin kanaması geçiren Ecevit, ölüme 172 gün direnebildi. 5 Kasım 2006'da saat 22:40 da vefat etti.
Özay Şendir
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|