| |
|
|
Polislere ne eğitimi veriyorsunuz?
Gün geçmiyor ki, bir polisimiz şehit edilmesin. Hem de öyle dağda taşta değil, şehrin içinde hem de pisi pisine. Nüfus kaydı bile olmayan serserinin biri aslan gibi başkomiseri kahvede kalbinden vuruyor, bir diğerini itin teki kalbinden bıçaklıyor. Geçen akşam evde televizyon haberlerini izliyorum. 4 velet otomobille polisten kaçıyorlar. Polisler kilometrelerce takip ediyor. Sonrasında bir yerde veletler otomobilden iniyor. Üçü kayıplara karışıyor, birini polisler yakalıyor. Velet sıksan 60 kilo gelmez. Elinde silah milah da yok. 6 polis, bu veletle başedemiyor. Bir türlü zaptedip, kelepçeyi takıp polis otomobiline tıkamıyorlar. Buna benzer görüntüleri televizyonlarda sık sık izliyoruz. Durdurulan şüpheli araç basıp gidiyor. Saatler süren takipler sonuçsuz kalıyor. Yakalanan zanlılar doğru düzgün kelepçelenemiyor. Polisler serserilerle tekme tokat kavga ediyor. Bütün bunların ortaya koyduğu tek bir gerçek var: Polisimiz eğitilmiyor. Yakalanan adam nasıl etkisiz hale getirilir, nasıl kelepçelenir, takip edilen araçlar nasıl durdurulur, polis suçludan kendini nasıl korur, muhtemel suçluya nasıl yaklaşılır? Bizim polislerin bu konularla ilgili en küçük bir fikri olmadığı görüntülerden belli oluyor. İyi de bu polisler 2 yıl eğitim alıyorlar. Oysa ABD'de polis eğitimi 6 ay. Onlar 6 ayda ne yapacaklarını öğreniyorlar, bizimkilere 2 yılda ne öğretildiği meçhul. Hakikaten canımızın malımızın bekçisi, her gün tehlikeyle karşı karşıya bu çocuklara ne öğretiyorsunuz? Suçu TCK'ya atmak mı kolay, yoksa bu çocukları eğitmek mi çok zor!
|