Cenaze töreni mi siyasal aktivite mi?
İster yanında, ister karşısında olan herkes, Bülent Ecevit'in Türk siyaset tarihinin önemli kilometre taşlarından biri olduğunu tartışmasız kabul etmektedir. 1970'li yılların Karaoğlan efsanesi ile dağlara taşlara ismini yazdıran Ecevit, CHP'yi tarihinin en yüksek seçmen desteğine sahip kıldığı da unutulmamalıdır. Ancak Ecevit'in siyaset hayatının iniş ve çıkışlarla dolu olduğunu da biliyoruz. 1980'li yılların sonunda ve 90'lı yılların başında aldığı yüzde 4 ila 8 arasında değişen oy oranları ile CHP'nin önünü kestiği ve Türk siyaset tarihinde 'bir bölen' olarak adlandırıldığını da biliyoruz. 1999 genel seçimlerinde Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının yarattığı rüzgar ile tekrar seçmen desteğine kavuştuysa da, Ecevit Hükümeti'nin özellikle son dönemde yaptığı ağır yanlışların da etkisiyle Türk siyasi tarihinde görülmemiş bir şekilde oyu yüzde 21'den yüzde 1'e düşerek siyaset tarihinin en ağır hezimetlerden birini de aldığı bilinen bir gerçek. Seçmenleri tarafından son seçimlerde yüzde 1 oy almış, neredeyse siyasetten tasfiye edilen ancak dürüst ve ilkeli tutumu ile seven sevmeyen herkesin takdir ettiği Ecevit'in cumartesi günü yapılacak cenaze töreni siyaseten ne anlam ifade ediyor. Gözlemlerimiz ile sezgilerimiz Ecevit'in cenaze töreni de siyasette yeniden bir köşe taşı olması için yoğun çaba sarfedilecektir. Bana göre, cumartesi günü yapılacak cenaze töreni 'irtica' ya karşı 'laik' kesimin gövde gösterisine dönüştürme çabalarına sahne olacaktır. Burada hedeflenen şey, bu gövde gösterisi ile oluşacak 'laik duyarlılığı' Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan önünde bir barikat olarak kullanmak. İkincisi, cenaze töreni sadece sol sosyal demokrat kesiminin toplandığı bir platform olmanın ötesine taşıyarak cenaze törenini 'her partiden ulusalcıların' gövde gösterisine dönüştürmektir. Burada da amaçlanan AK Parti'ye karşı en geniş bir siyasal alternatif yaratmak çabası olarak gösterilebilir. Zira aynı gün AK Parti'nin Ankara'da yapılacak 2.Olağan genel kurul toplantısı olması, Ankara'da laikanti laik mücadelesi yaratmak için uygun bir zemin oluşturuyor. Üçüncü nokta ise, Ecevit'in cenaze törenini 'solda birlik' zemini haline getirmek istek ve çabası olarak gösterilebilir. Pazar akşamı vefat etmiş Bülent Ecevit'in cenaze töreninin 6 gün sonra yapılmasına yönelik karar da gösteriyor ki, cumartesi günü sadece bir cenaze töreni değil, aynı zamanda bir siyasal aktiviteye de tanık olacağız. Bu amaçların ne kadarının tahakkuk edeceğini, cumartesi günü yapılacak törenin kitleselliği ve kompozisyonu gördükten sonra anlayacağız. Ancak dileğimiz Türkiye'nin uygun olmayan gerilimlere sürüklenmemesi yönünde olacaktır.
|