Bankalar Birliği'nin başında 'mister' görmeye alışamam
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılıkta yabancı payının % 30 olduğunu belirterek, "Bankalar Birliği Başkanı'nın, bir gün 'Mr. bilmem ne' olmasına alışamayacağımı söylemek isterim" dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, mayıs-haziran aylarındaki dalgalanmanın finansal sektöre etkisi, yabancıların Türk bankalarına ilgisi ve tüketici kredilerinin seyrine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Bankalar Birliğinin başında yabancı bir başkan görmeye alışamayacağını kaydeden Bilgin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun batık tahsilatlarında kullandığı 5020 sayılı yasanın artık gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle kahvaltı sohbet toplantısında biraraya gelen Bilgin, Başkan Yardımcısı Sabri Davaz ve kurmay kadrosuyla gerçekleştirdiği sunumda şu değerlendirmeleri yaptı:
* Mister "bilmem ne" tavrı: Bankacılık sektöründe yabancılara satışların tutarı 11 milyar dolar. Borsa payı ile birlikte sektörde yabancı ağırlığı yüzde 30 civarında. Potansiyel satışlarla birlikte bu tutar 20 milyar dolara, yüzde 40'lar seviyesine yükselecek. 20 milyar dolar yatırımla, Türk vatandaşlarının yaklaşık 100 milyar dolar mevduatını kontrol etme gücüne sahip oluyorsunuz. Şahsen söylüyorum. İleride öyle bir durum olur ki Bankalar Birliği Başkanı'nın,
'Mister bilmem ne' olmasına kendi adıma alışamadığımı söylemek isterim.
* Yabancı payı ne olmalı: Türkiye genç nüfusa sahip. Büyüme ve karlılık Avrupa'dan fazla. Bu nedenle bankacılık sektörüne yabancılar ilgi gösteriyor. Potansiyel satışlarla birlikte yabancı payı yüzde 40'lara çıktıktan sonra gelecek yıl payın bu kadar artacağını sanmıyorum. Ortada satılabilecek banka kalmadı. Bundan sonra 'Evet yabancı payı konuşulmalı.' Bankalarımızın büyümesi için sermayeye ihtiyacı var. Bana göre, şu ana kadar yapılan satışlar çok iyi dizayn edildi. Özellikle Yapı Kredi Bankası sorununun çözümü sistemi çok rahatlattı. 'Yabancılara kısıtlama' ifadesinin dış dünyada yaratacağı etki iyi düşünülmeli. Ancak trend iyi izlenmeli.
* Hazine dostu yerli bankalar: Yerli yatırımcıyı koruyucu, aracılık maliyetlerini düşürücü önlemleri düşünmeliyiz. Bugün, piyasa yapıcısı bankaların yarısı yabancı sermayeli bankalar. Hazine'nin, öyle anları olur ki yerli sermayeli bankaların dostluğuna ihtiyacı olabilir. 2001 krizinde bunun örneklerini bizzat gördüm.
