kapat
   
08 Kasım 2006 Çarşamba
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Ecevit'in cenazesi siyasi miting değil ulusal törendir

Bir siyasi liderin ölümü ertesinde, onu tek başına yaşamış ve hiç rekabet olmadan siyaset etmiş gibi değerlendirmek, herhalde doğru değildir. Bunu tarihimizi okurken Osmanlı'ya "İyi padişahlar-Kötü padişahlar" açısından bakarak denedik. Ne o padişahların yetiştikleri ortamı, ne çevrelerini, ne de yaşadıkları çağın global gelişmelerini tam anlamaya çalıştık.
Bu hatayı yakın tarihimiz için de tekrarlamaktan kaçınmalıyız.
Örneğin Bülent Ecevit'in siyasal yaşamını değerlendirirken, bir dönemde beraber olduğu, sonra da yollarını ayırdığı isimler var. Bunların arasında hemen akla gelenler, İsmet İnönü, Deniz Baykal, Kemal Derviş, Hüsamettin Özkan olabilir. Bu arada siyasi yaşamının ana rakibi Süleyman Demirel'den, 1974'te koalisyon ortağı olan Necmettin Erbakan'dan ve 1980'li yıllara damgasını vuran Turgut Özal'dan da söz edilmesi gerekir.
Başbakanlığı döneminde anlaşmazlıklar yaşadığı iki cumhurbaşkanından biri Fahri Korutürk, diğeri ise Ahmet Necdet Sezer oldu. Kıbrıs Harekatı'nın başlangıcında rahmetli Korutürk'le yaşanan anlaşmazlık, kamuoyuna pek yansıtılmadı. Sezer'le Çankaya'daki MGK toplantısında patlayan anlaşmazlığı ise, Ecevit'in kendisi kamuoyuna "Devlet krizi" biçiminde sundu.

SADDAM
Bir politikacı yarım yüzyıl aktif siyasette başrol oyuncusu konumunda bulunursa, iç konjonktürdeki dalgalanmalar kadar dünyadaki değişimin de onun izlediği politikaları etkilemesi kaçınılmazdır.
Örneğin 1990'larda Irak'ın Kuveyt'i işgali ertesinde patlayan Körfez Krizi sırasında, Ecevit'in Bağdat'ta Saddam'ı ziyaret etmesi bile, herhalde hatırlanmalıdır.
Ecevit 1971'deki 12 Mart askeri müdahalesini de 12 Eylül 1980 darbesini de göğüsleyerek karşıladı. Ama 28 Şubat 1997'deki post-modern askeri müdahalede aktif katılımcı olarak, kurdurulmuş hükümette yer aldı.
Ama aynı Ecevit, "Padişah Vahdettin vatan haini değildir" şeklinde görüş de açıkladı, Fethullah Gülen okullarına manevi destek de verdi.
Siyasette ahlaklı ve şeffaf olmanın simge ismiydi. Ne var ki onun kurduğu "Güneş Motelleri" hükümetinin üyeleri, daha sonra Yüce Divan'da yargılanıp, mahkum oldular. Ecevit'in Başbakan Yardımcısı olduğu ANAP-DSP koalisyonunun başbakanı ve bakanları da aynı şekilde Yüce Divan'a gittiler.

KÖY-KENT
Özetle Ecevit Robinson Cruzoe gibi değildi. Bir ıssız adada tek başına yaşamıyordu. Sürekli yakın çevresini değiştiriyor, yurtta ve dünyada değişen koşullara da yetişmeye çalışıyordu. Ama bazılarına yetişemiyordu. Örneğin bu çağda hayal ettiği "Köy-kent projesi" bir fantezi olmaktan öteye gidemezdi. Ancak aynı Ecevit, Türk müteahhitlerinin potansiyelini ilk anlayan ve onlara ilk yurtdışı desteği veren Başbakandı da...
Bütün dünyada devlet adamları, hayatlarının sonunda aktifleri ve pasifleri ile değerlendirilir. Bu onların değerlerini ve önemlerini azaltmaz. Düşünün ki, Amerikan tarihinin en skandallı olayı ile istifa etmek zorunda bırakılan başkanı Nixon bile, ölümünde ulusal yas ve devlet töreniyle uğurlandı. Kimse de Nixon'ın Cumhuriyetçi olduğunu hatırlatıp, bundan Demokratlar'a pay çıkarmaya çalışmadı.
Bu açıdan Ecevit'e sevgi ve saygının gereği, onun cenaze törenini güncel politikanın gerginliklerinde araç olarak kullanmamaktır. Ecevit, bütün Türkiye'nin benimsediği bir "Devlet Adamı" olarak toprağa verilmelidir.
Eğer birileri Ecevit'in cenaze töreninden siyasi rant elde etmeyi planlıyorsa, unutulmamalıdır ki, bugün Ecevit'in arkasından özlü düşünceler açıklayan insanların çoğu, yaşamı süresinde onunla karşı kamplardaydılar. Ve unutulmamalı ki, Ecevit'in DSP'si son genel seçimde ancak yüzde 2 oranında oy alabilmişti.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ecevit de "devlet adamı" rütbesine ulaştı...   / 07-11-2006
 Saddam'ın yargıçları onu da idama gönderdi...   / 06-11-2006
 Ankaralı ve İstanbullu gazeteciler   / 05-11-2006
 Milliyetçiliğin bir ayağı tarihte bir ayağı da bugünde olmalı...   / 04-11-2006
 Dışarıdan gelen eleştiri içeridekinden daha mı etkili?   / 03-11-2006
 İdeolojik tarihle liberal demokrasi birlikte olamaz   / 02-11-2006
 Ezberleri bozmak asapları da bozar...   / 01-11-2006
 Kara Murat olsaydı tabii ki AB'ye bizi sokmazdı   / 31-10-2006
 Tartışılan Cumhuriyet değil, siyasetin yöntemleridir   / 30-10-2006
 Cumhuriyet yaşanan deneyimlerle derinlik kazandı...   / 29-10-2006
ERGUN BABAHAN
Seli abartmak
Siyasetçinin halka doğruları söylemesi...
MEHMET BARLAS
Ecevit'in cenazesi siyasi miting değil ulusal...
BALÇİÇEK PAMİR
Tek başına bir kadın
Onlarınki büyük bir aşk...
UMUR TALU
Paralel tarih
İran, Türkiye, Irak.
"Ecevit'in...
FATİH ALTAYLI
Gerek şart, yeter şart ve diğerleri
Nur içinde yatsın,...
ERDAL ŞAFAK
Temizlik şartı
Batı basını Ecevit'in ölümünü...
'Karar AB çelişkisi'
22 Kasım'daki seçimde Hollanda başbakanı olmasına kesin gözüyle...
Turuncu tulum giyip asılacak
İsmini vermeyen bir Iraklı yetkili, devrik lider Saddam'ın son gününü...
Kupa asları
Kupa asları
Fenerbahçe, ligde as 11'iyle iki puan bıraktığı Sivas'ta yedek...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu