Geçen Perşembe akşamı üç gündür evde yemek var tepkisi ile lahmacun ısmarlama taleplerimi başarılı bir şekilde püskürten eşim en sonunda insafa geldi. "Senin gibi okumuş yazmış çok diyar gezmiş birinin lahmacun zevki nereden çıktı?" Köşe yazarlığına sığar mı, yakışır mı demeyin. Tabii ki aklımda suşi,saşimi ısmarlamak vardı. Çin yemeğine de fitim ama buradaki wantonların,noodleların soya sosu yeterince yaşlanmadan kullanılan cinsinden. Fransızlar'ıboykotettik,İtalyanlarmakarna. Oturduğumuz semt Ankara'nın 100. Yıl İşçi Blokları. Ankaram'la da, semtimle de gurur duyuyorum. Açtık telefonu, Fener-Antep maçı var ya devre arasına yetişsin istedik. Malzeme zamanında geldi. Hijyenik paketlenmiş. Garnitürü yerinde. Strafor alt kabının üstüne konulmuş jelatin kağıtla sarılmış dört tane lahmacun. TürkDilKurumu hâlâ duruyorsa bu üç cümlede ambalajı az yıpranmış dört yabancı kelime kullanımından sonra ödülü bana verir. Lahmacunlarda bir garip koku. Pidesinin üstü de bir garip siyah. Bu gıda ile tanışıklığımız 60'lı yıllardan kalma. Kolejin basket maçlarının başlama saatini beklerken Ankara19MayısStadı'nın yanındaki dış sahalarda ayaktopu temaşa ederdik. Maç günlerinin değişmez ürünü lahmacun o sıralar kontraplaktan yapılma iki kapaklı bir oval kutu sepet içerisinde satılırdı. Bol soğan ve kuyruk yağından mamuldü. İki gözlü sepete otuz kırkar lahmacunu üst üste dizince yumuşar ve birbirine yapışırdı. Satıcı kalabalıktan şaşırırsa bir parasına yapıştığı için ikide yiyebilirdin. Ozamanlaracıbibereisotdenmezdi. Önce ısmarladığımız yere telefon açtık. Kapalı olduğu Bayram sırasında dükkandaki kıymayı ne yaptığını soramadan hava gerildi. Vatandaşı yazının birinde tüketici bilincine sahip olmamakla suçladık ya vicdan azabından internete düştük. 'Tüketicişikayet' yazınca ilk çıkan site 'şikayetvar.com' . İlk cevaplanmasını istediği soruda T.C. kimlik numarası. Annemin kızlık soyadı ile Bankadaki internet şifremi de sorsa hakiki maksada vakıf olacağız. Geçtik. İkincisinde linklerden TarımveKöyişleriBakanlığı geldi. Açılışsayfasıçarpıcı. Tarım Bakanımız ile ilgili tam 9 adet resimli haber var. Nüfusununhâlâyüzde35'eyakınıçiftçilikleuğraşanülkemdesiziniçinokunmasındayararlıgördüklerimisıralıyorum. 1-Bakan Eker,personeliylebayramlaştı. 2-Bakan Eker,Diyarbakırsporkampınıziyaretetti. 5-Bakan Eker,SuniDöllenmeYolsuzluğuİddialarınıCevaplandırdı.(Enfazlahitbuhabere1378adet) 9-Bakan Eker,BurkinaFasoTarımBakanıilegörüştü.(SomaliHeyetiyolda) Bu arada Tarım Bakanlığı'nın sitesinde şikayetimi yerleştirecek yeri bulamadım ama gıda denetiminden sorumlu KorumaKontrolGenelMüdürlüğü'nün ingilizce adını öğrendim; "HealthandConsumerProtectionDirectorateGeneral" (Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü) türkçesi ile alakasını bulursanız sizi benden önce AB'ye alsınlar. Bunca serüvenin sonunda tüketici bilincim galip geldi ve şikayet etmek yerine lahmacuncumu değiştirmeye karar verdim. Galiba önceden yazdığım yazı seçimlerle tüketici bilinci arasındaki illiyet bağını tartışmağa yönelikti. Hâlâ iddia ediyorum ki Türkiye'de oy sandığında iyi malı ayırdetmek kebapçı da hakkını aramaktan daha kolay. Not: Geçen pazar IMF birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky'ye 'merhaba' derken arkadaşım Anadolu Ajansı'ndan Mustafa Seven'e haksızlık etmişim. Yazdırdığı 'özel' haberin 'özel' niteliği IMF duyurusuna kurban gitmiş. Evde oturup hayatla bağlantıyı internet üzerinden kurmaya kalktı mı sonun budur. Buda bana bir ders olsun. Haksız yere kalp kırmaktan da, kul hakkına sahip çıkamamaktan da çok korkarım. Umarım Mustafa beni bağışlamıştır.