kapat
   
05 Kasım 2006 Pazar
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
SMS:
EA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 
Bayram değil, seyran değil
Tümer'in tuhaf hareketi
Kendi ayağına kurşun

Bayram değil, seyran değil

Hem burada, hem de e-posta atarak birçok okurumuzun minik öykülerini eleştirdim ve önerilerde bulundum.
Buna sadece ' bir' kişi, besteci ve söz yazarı Edip Emre itiraz etti. Eleştirisini şöyle özetleyebilirim: 1) "Herkesin his dünyası farklıdır. Sizin beğenmediğiniz bir öyküyü bir başkası beğenebilir." 2) " Sıfırcı hoca, rolüne soyunarak herkesi eleştirmeniz doğru değil. Hem zaten çağrıyı yapan sizsiniz."
Cevabım şöyle:
Ben hislere ya da beğenilere laf etmiyorum. Eleştirim, duygulara, zevklere değil, onların anlatılış biçimine... Yani burada mantıktan, sözcük ekonomisinden, öykünün mimarisinden söz ediyoruz.
Eğer bir kişi, " işte minik öyküm " diyerek... Aslında bir şiir dizesi ya da pop müzik parçasına uygun bir cümle göndermişse... Üstelik kelime israfı ya da cimriliği yaptıysa veya çalakalem, üstünkörü yazdığı belli oluyorsa...
Ben de eleştiririm!
Okurlarımızdan edebi şaheserler yaratmalarını beklemiyorum elbette. Öyküleri zayıf olabilir. Yeter ki eli yüzü düzgün bir minik öykü olsun! Ama gelenlerin bir kısmı öykü kategorisine girmiyor.
Ayrıca burası bir ' Serbest Kürsü' köşesi değil. Eleştirilmek istemeyen yazmasın.
Zaten bizim okurlar ' kötü, eksik, bozuk, yanlış' bulduğum hemen her şeyi eleştirdiğimi bilir. Bu sebeple kimse şaşırmadı ya da kızmadı düştüğüm notlara. Tersine birçok kişi yeniden yazdı ki beni de en çok gösterdikleri bu çaba mutlu etti.
Gelenler içinde en iyilerden biri NÇA'ya aitti: " Gerçektir. Komşumdu. Dördüncü kocası da aynı şekilde öldü. " Sadece sekiz kelimeye sığdırılmış bir dedektif öyküsü gibi! Nasıl da meraklandırıcı
Bakmasını ya da duymasını bilene, hayat ve dil öykülerle doludur. Mesela " Bayram değil, seyran değil, eniştem beni diye öptü " lafı, aynı zamanda tam bir minik öyküdür. Ya da Woody Allen'ın kitap başlığı: " Evet ama bir lokomotif buna yapabilir mi bakalım? "
Not: Konu uzadı. Çarşamba günü Günaydın'da bence en iyi olanları yazacağım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Duyarlı ama tembel   / 03-11-2006
 İşte kısacık öyküler   / 02-11-2006
 Eski şehre yeni âdet!   / 01-11-2006
 Semih Beye niye hayrandım   / 31-10-2006
 Perdesiz Cumhuriyet   / 29-10-2006
 'Embedded' ikili: Gelenek+Din   / 27-10-2006
 Umutsuzların seçimi   / 26-10-2006
 Ketçap delisi İngilizler   / 25-10-2006
 Döve döve özgürlük   / 24-10-2006
 Kentin yeni sesleri   / 22-10-2006
EMRE AKÖZ
Bayram değil, seyran değil
Hem burada, hem de e-posta...
MAHMUT ÖVÜR
İzmir'in yeni cazibe merkezi
Türkiye, modern çağın...
HINCAL ULUÇ
Şöminenin alevlerine bakarken..
"İnsanlar...
Sağ ayaklı sol bek böyle olur!
Sağ ayaklı sol bek böyle olur!
Fenerbahçe, Gaziantepspor karşısında farka giderken Ümit Özat, ilk...
Rüyadan uyandı: 0-1
Rüyadan uyandı: 0-1
Beşiktaş ve Galatasaray zaferleriyle şampiyonluk havasına giren...
Bakan Çiçek: 301. madde değişebilir
Adalet Bakanı Çiçek "301. madde değişmez değil, değişebilir. Zaten...
Bahçeli'nin acı günü
Adana Başkent Hastanesi'nde tedavi gören ve beyin travması...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu