|
Nobran...
İzninizle, bugünlük, "büyüklere masallar" tasnifine giren, abe mabe işlerine ara vereceğim.
Çünkü, çocukların bir talebi var benden...
Öncelik daima onların.
Malum...
Kamuoyunda "fırlama" tabir edilen iki-üç liseli, mesleğini yerin dibine sokan basiretsiz bir öğretmeni cep telefonuyla kameraya aldı ya...
Bunu fırsat bilip, çocukların cep telefonu taşımasını yasaklamaya çalışıyorlar.
O görüntüleri izlemişsinizdir mutlaka...
Tam bir rezaletti.
Rezaletti ama...
O öğretmen suçlu, kesin.
O öğrenci suçlu, o da kesin.
Cep telefonunun suçu ne?
Cep telefonunu disiplinli şekilde, gerçek işlevi için kullanan diğer öğrencilerin suçu ne?
Veya şöyle soralım...
O cep telefonu olmasaydı, okullarımızın ne hale geldiğini nasıl görecektik en çıplak haliyle?
Daha yemesi gereken bin fırın ekmek varken, "öğretmenim ben" diye geçinenlerin, bu kutsal mesleği ayaklar altına düşürdüğünü nasıl öğrenecektik?
Düşünüyorum da, kendi öğretmenlerimi...
Sıkardı biraz, onların yanında böyle terbiyesizlik yapmak...
"Aman, zayıf not verme" diyeceksin.
"Sakın, sınıfta bırakma" diyeceksin.
"Okuldan atma" diyeceksin.
Disiplin mekanizmalarını yok edeceksin...
Üç kuruş maaş verdiğin değerli öğretmenlerin, özel okullara veya dersanelere kaçmasına çanak tutacaksın...
İdealist öğretmenleri, senin kafandan değil diye, oraya buraya süreceksin.
Sonra rezalet patlayınca... Cep telefonunu yasaklayacaksın.
Yok öyle!
Bakın, bu konuda bir anket düzenlemiş Milli Eğitim Bakanlığı.
Deniyor ki...
Müdürlerin, öğretmenlerin, velilerin, öğrenci temsilcilerinin, okul aile birliği üyelerinin, sivil toplum örgütlerinin, "görüşlerini bildirmesi beklenmektedir..."
Bir veliyim.
Görüşüm şudur...
Daha geçenlerde bir milletvekili, hem de dini bütün iktidar partisinin milletvekili, cep telefonuyla telekız pazarlığı yaparken yakalandı mı?
Yakalandı.
Milletvekillerinin cep telefonu kullanmasını da yasaklayın o zaman!
Bir yandan tüm okulları internete bağlamak için kampanya yapacaksın... Bir yandan cep telefonunu yasaklayacaksın.
Teknoloji ucubeliğidir bu.
Ya, internetin "istenirse" ne işe yaradığından haberiniz yok...
Ya da, cep telefonunun yararlarından bi habersiniz...
Aklıma gelen ilk örnek mesela.
Deprem bekliyor İstanbul...
2 milyon 828 bin öğrenci var bu şehirde.
Allah korusun, sarsıldık, yollar tıkandı...
Anne babalar ile çocukları, birbiriyle nasıl iletişim kuracak?
Sen mi haber vereceksin tek tek?
Hisset diye soruyorum...
Cep telefonuyla ilk arayacağın kişi, evladın olmayacak mı?
Özetle...
"Yasak" kötü bir kavramdır.
Öğretmeyin çocuklara...
"Lütfen" i deneyin.
Evet, belki çoğu "nobran" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyor ama... Lütfenden anlarlar...
"Lütfen çocuklar" deyin, kapatırlar ders sırasında telefonlarını.
Çünkü iş inada binerse...
Sizin "bacak kadar" zannettiğiniz çocuklar, cep telefonunu yasaklamak için anket yaptığınız internet sitenizi hacklerler, haberiniz olsun.
|
