kapat
   
21 Ekim 2006 Cumartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
SMS:
MA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Tatlı yiyelim tatlı konuşalım...

Geçen pazar, ABTürkiye Troyka'sı için Lüksemburg'a hareket etmeden önce Ankara Esenboğa Havaalanı'nda yazdığım "Yağmurlu bir gündü" başlıklı yazı şöyle bitiyordu:
"Biraz sonra hareket edeceğiz. Uzun ve narin kuyruklu, siyah beyaz kuşlar hala oynaşıyor. Hava yağmurlu. Suratsız ve karanlık. Yatılılıktan kalma bir duyguyla pazarları oldum olası sevmem.
Neyse ki siz bu yazıyı okurken pazartesi olmuş ve geceleyin biz dönüş yoluna koyulmuş olacağız."
Yazı günüm geldiğine göre kaldığımız yerden devam edebiliriz.


Müzakerelerin fiilen başladığı hazirandan bu yana yaptığımız bu ikinci hızlı Lüksemburg gezisi garip bir şekilde bana Melih Cevdet Anday'ın çok sevdiğim "Fotoğraf" şiirini anımsattı:
"Dört kişi parkta çektirmişiz

Ben,
Orhan, Oktay, bir de Şinasi...
Anlaşılan sonbahar
Kimimiz paltolu, kimimiz ceketli
Yapraksız arkamızdaki ağaçlar...
Babası daha ölmemiş Oktay'ın,
Ben bıyıksızım,
Orhan, Süleyman Efendi'yi tanımamış.
Ama ben hiç böyle mahzun olmadım;
Ölümü hatırlatan ne var bu resimde?
Oysa hayattayız hepimiz."


"Garip bir şekilde" dediysem de, neden bu şiiri anımsadığımı bal gibi biliyorum. Haziran gezisine çok mutlu başlamıştık. Bana göre, AB ile "müzakereye" başlamış bir Türkiye, algılayan bir kulak, vicdan sahibi bir yürek, sağduyulu bir algı için inanılmaz yeni bir aşamaydı.
Ne var ki, büyük bir mutlulukla başlayan ve tarihsel bir ana işaret eden bu gezi, gecenin ilerlemiş saatlerindeki basın toplantısında hüzünlü bir gerginliğe dönüşmüştü. Usanmadan, yorulmadan, bıkmadan AB işinin peşinde koşan Abdullah Gül karşımızda öyle gergindi ki Namık Tan "biraz gülümseyebilirsiniz efendim" diye not göndermişti. Abdullah Gül ilk kez notu okuyunca gülümsemişti.
"Tren kazası" söylemi de, Kıbrıs nedeniyle o müzakerenin filen başladığı günün gecesinde yapılan basın toplantısında ortaya çıkmıştı.
Yukarıdaki şiirin son bölümü, müzakerenin başladığı o geceye yakışıyordu: "Ama ben hiç böyle mahzun olmadım;
Ölümü hatırlatan ne var bu resimde?
Oysa hayattayız hepimiz."


Suratsız ve karanlık Ankara gününün ertesindeki Troyka Toplantısı ise, müzakerelerin fiilen başladığı günkü tarihsel içeriğe sahip olmadığı halde "mutlu ve memnun" bir şekilde geri dönmemize vesile oldu.
Aslında Kıbrıs sorun olarak gene ortada. Ama Abdullah Gül'ün de yüreğinden gelen bir memnuniyetle ifade ettiği gibi "ortamın ruh hali" olumluydu. Basın toplantısında Fin ve Alman dışişleri bakanları, Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Olli Rehn, duruşlarıyla, tavırlarıyla, sözleriyle, hazirandaki meşum gecenin tersine olumlu bir havanın yayılmasına katkıda bulunuyorlardı.
Aslında denklem ortada. AB, Türkiye'nin muhakkak ama muhakkak bu 301. maddede bir değişime gitmesini istiyor. Dış dünya bu maddeyi, Türk yazarlarının mahkemelerde yargılandığı ve karanlık adamlara hedef gösterildiği görüntülerle özdeşleştirmiş. Batı, 301. madde deyince Orhan Pamuk'un mahkeme salonundan ayrılırken uğradığı saldırının resmini anlamakta...
Kısacası 301 faşistler sayesinde değişecek.


Dokuzuncu uyum paketi sağ salim geçer, 301. maddede de beklenen değişim olursa, 8 Kasım'da açıklanacak İlerleme Raporu, ilişkileri Kıbrıs nedeniyle müzakerelerin durdurulması gibi bir noktaya taşınmayacak. Kilitli bir arabadan balyozla başbakan çıkartan bir ülke görüntüsünden, işine vakıf ciddi bir topluma doğru yol almaya devam edeceğiz.
Müzakerenin başladığı geceden sıkıntıyla, sorunların devam ettiği bu toplantıdan ise iyimserlikle döndük.
İlk toplantı, şiirin bir mısrasında söylendiği gibi "ölümü hatırlatsa" da, son toplantı "hayattayız hepimiz" diye bitti.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yağmurlu bir gündü...   / 16-10-2006
 Benzeşme toplumu çürütür...   / 14-10-2006
 Şikâyetçiyim   / 09-10-2006
 İrtica Çankaya'nın kod adı mı?   / 07-10-2006
 Askeri Ceza Yasası yürürlükte değil mi?   / 02-10-2006
 Dış itibar mı, iç iktidar mı?   / 30-09-2006
 Korkma, yürü...   / 25-09-2006
 Rekabet üstü yumurta ve AK Parti...   / 23-09-2006
 Tanrı ile rekabet mi?   / 18-09-2006
 Amerika'dan...   / 16-09-2006
YILMAZ ÖZDİL
Referandum...
Peynir büyük, mesafe kısaysa... Delikten...
MEHMET BARLAS
Dışarıdakilerin sayısı içeridekilerden az mı sanki?
Akıl...
FATİH ALTAYLI
Bugünün Baba Tahir'i
Yılmaz Özdil, dün medya...
ERDAL ŞAFAK
Kurgu ve ezber
Fotoğrafın bütünü yavaş yavaş...
MEHMET ALTAN
Tatlı yiyelim tatlı konuşalım...
Geçen pazar, ABTürkiye...
ABD'yi keskin nişancılar vurdu
Amerikan CNN televizyonu kasımdaki Kongre seçimleri öncesi Irak'taki...
Peçeli öğretmen tazminat kazandı
İngiltere'de geçtiğimiz hafta ülkeyi karıştıran peçe davası...
Elde var sıfır
Elde var sıfır
Üç büyükler, Şampiyonlar Ligi'nde ve UEFA Kupası'nda sıfır çekti. Bu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu