kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Resmin romantik ustası
Resmin romantik ustası
Pera'ya nasıl geldi?

Resmin romantik ustası

Otoportreleri aracılığıyla kendisiyle diyalog kuran, 17. yy'ın büyük ressamı Rembrandt Van Rijn'in desenleri, bugünden itibaren Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nde
17.yüzyılın sıradışı ressamı Rembrandt Van Rijn'in özgünlüğünü kavramak için Hollanda'ya gitmek gerekiyor. Çünkü 17. yüzyılda Hollandalı sanatçıların içinde bulundukları durumun en çok öne çıkarılan belirleyici özelliklerinden biri de, sanat piyasasının belirmesi. Rembrandt, alıcıların olduğu, sadece aristokratların resim talep etmediği, esnafın da evine resim aldığı bir dönemde resim üretti. Himaye geleneği hâlâ yaşıyordu, ancak bu dönemde Hollanda'da yapılan natürmortların, manzara, deniz ve tür resimlerinin büyük bir kısmı tıpkı öteki zanaat ürünleri gibi dükkânlarda ya da haftalık pazarlarda satılmak üzere yapılıyordu. Rembrandt, piyasa için resimler yapan Hollandalı bir ressam olmanın ötesine geçti. Belki de bunu en çok kendi kendisini adeta analiz ettiği otoportreleri aracılığıyla yaptı. Dönemin çoğu ressamı piyasa için resim üretmeyi tercih ederken, Rembrandt beylik olana sırtını çevirecek, topluma aykırı durarak erken bir Romantizm tavrını başlatacaktı... Ve günün birinde yalnızlığı dayanılmaz olduğunda da kendisiyle diyaloğu, yine kendisini yaptığı resimleri aracılığıyla kuracak ve bir istisna olacaktı. Otoportreleri üzerinden Rembrandt analizi uzun zamandır akademisyenler arası bir tartışmanın da odağı. Özellikle Londra National Gallery'de kendi portreleri sergisinin açıldığından beri, bu konudaki yargıların her biri farklı bir kampı tutuyor. Bugün hâlâ Rembrandt'ın kendi portresini kaç kere yaptığı gizemini koruyor. Ortada 45 resim, 32 küçük çizim ve yedi desen var. Rembrandt'ın kendisini niye bu kadar ürettiği ise merak konusu. Çoğu sanat tarihçi bundan 20 yıl öncesine kadar Rembrandt'ın otoportrelerini bir görsel günce gibi tanımlama yoluna gittiler. 1948 tarihli monografisinde Jacop Rosenberg ise şöyle diyordu: "Rembrandt, kendisiyle olan tüm sorunlarını çözmek için, kendisini bilmek için portresini yapıyordu."

KENDİ KADERİNİ TAYİN ETTİ

Bir başka sanat tarihçi Ernst van de Wetering göre ise Rembrandt'ın otoportre yapmasının nedeni kendini analizden çok, kendisini bağımsız bir benlik olarak yaşatmak ve bireyselliğini ispatlama çabasından ibaretti. Ki bu da 1800 sonrasına tarihlenen bir Romantik tavırdı. Wetering'e göre o, "Tuvale bir aynaya bakar gibi değil, sorular sorarak ve şüphe duyarak ama planlı bir programla bakıyordu." 1997 tarihli bir makalesinde Arthur Wheelock Jr., Washington National Gallery'den şöyle yazıyordu: "Rembrandt kensinlikle tekil bir karmaşıklığa sahip bir bireydi. Kendisinin diğerlerinden farklı olduğunu erken yaşta fark etmiş olmalı... Ne şöhreti ne de yeteneğinin başkalarına ya da şansa bağlı olmadığını biliyordu. Erken otoportreleri, romantik sahnenin bir öncüsüdür. Bir sanatçının kendi kaderini kendinin tayin edişinin erken örneğidir." Ünlü sanat tarihçi Kenneth Clark ise 1966 yılında büyük ressam hakkında şöyle yazıyordu: "Rembrandt'ın isyankâr bir sanatçı olarak Romantik akımını icat ettiği söylenir. Doğrudur, onun efsanesinin 19. yüzyılda yankısını olmuştur. Özellikle kendisini popüler ve sosyal hayattan elini eteğini çekişinin etkisi olmuştur. Clark, 1630 yılına ait çizgilerinde Rembrandt'ın kendisini bir dilenci olarak resimlediğine dikkat çeker. Burada Rembrandt, burjuvazinin eleştirisini yapmaktadır. Günün eğilimleriyle kendi arasına büyük bir sınıf farkı koyar böylelikle...

YÜZLERİN SAHİBİ
Rembrandt Van Rijn, 1606 yılında Leiden'da, değirmenci bir ailenin dokuzuncu çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin maddi durumu iyiydi. Çocuklarını Latin okuluna ve Leiden Üniversitesi'ne gönderdiler. Fakat Rembrandt, ressam olmayı seçecek, üç yıl boyunca lokal bir ressamın çıraklığını yapacaktı. 1625-1626 yılları arasında altı ayını Amsterdam'da tarih ressamı Peter Lastman'la geçirdi. Erken dönem kompozisyonlarında Lastman'ın etkisi çok oldu. 1626 tarihli çok erken bir işi tarihi bir kompozisyondu. Bu kalabalık sahneye bile kendisini koymuştu. Bu birazcık kendi resminden çok, kendi yüzünün maskesine benziyordu. Altı tarihi resminde daha Rembrandt, kendisini yerleştirecekti. Akademisyenler bu altısının hepsinde o mu var, yoksa ona çok benzeyen bir başkası mı hâlâ tartışıyorlar.

Ayşegül Sönmez

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Şeker Bayramı'nda tatlı yiyip tatlı konuşun
 'Kemancı' devrinin sonu
 Erkek gibi kadınlar
 Beceriksiz palyaçolar çocukları güldürecek
 Diyarbakır'da sanat yapmak
 'Artık bayramlardan korkuyorum'
 Aksesuarla gelen şıklık
 Kurufasulyenin Kare As'ı
 Kendisi küçük lezzeti büyük
 Bu aletler çok becerikli
 Haftanın filmleri
 dvd ekranı
 Bienali aratmayan sergi
 Sanat dünyasından evlilik haberleri
 Komşu yazarlara kapı aralandı
 'İnsan yaşlandıkça daha iyi film yapıyor'
 Sezonun 'en moda' 10 kuralı
 Yastıklarla 'gel keyfim gel' deyin
 Kaza ve kader hikâyeleri
    Yazarlar
    Alışveriş
    Yaşam
    Ajanda
  » Güncel
    Gezi
ATİLLA DORSAY
Soykırım konusunda yıllarca turistlere neler...
Karakola çağırıp ekip otosuyla kaçırdılar
Karakola çağırıp ekip otosuyla kaçırdılar
"Kıskaç" operasyonunda yakalanan çeteci polislerin, kurbanlarını...
ATM hırsızları yakayı ele verdi
İstanbul başta olmak üzere 7 ilde 28 banka ATM cihazını oksijen...
Şov balyozu sahte
AKP'li Feyzi Berdibek'in satın aldığını iddia ederek Meclis'e getirip...
Erdoğan'dan iki ayrı tebrik kartı
Başbakan Tayyip Erdoğan, "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir"...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.