kapat
   
16 Ekim 2006 Pazartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
SMS:
UT yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Siyaseti yaşatmak!

"Muhalif" olmanın, "farklı" düşünmenin, "eleştirel ifade" nin çizgisini Orhan Pamuk belirlemeyecek. Mağduriyetin, çilenin, eziyetin, işkencenin, davanın, hapsin ne olduğunu da.
Demokrasinin, hukukun, özgürlüğün, adaletin ne olabileceğini de.
Kimi kimimiz için çok iyi, kimimiz için aksi, ama yurtdışında da önemsenen romanları, elbette onları "tanıtan" ve "müsait" beyanları ile önemli bir ödül aldı.
Bir edebiyat çıtasını yükseltti.
Manevi ve Nazım'dan Yaşar Kemal'e, hiçbir edebiyat insanına nasip olmayan maddi ödüller aldı.
Burada da sadece tepki görmedi; önemsenen, kitapları önce Türkçe yazılan ve okunan bir yazar olarak ödüllendirilmişti.
Yani aklı, emeği, duyguları, melankolisi, eseri buralıydı; karşılıksız değildi.
Ama Pamuk, kitlesel siyasetin nasıl yapılacağını, farklı eğilim, düşünce, köken, sınıflardaki insanların nasıl, kimler tarafından, hangi söylemlerle, hangi öncelikli talepler ve mücadelelerle temsil edilebileceğini belirlemeyecek.
Demokratlığını, bir "cemaat" gibi, "VIP muhalifler" üstünden, birbirini överek, birbirini sanki bu ülkenin en derin mağduruymuş yerine koyarak idrak ile icra, tescil ile teşhir etmek isteyenler de belirleyemeyecek.
Siyaset ancak siyasi mücadeleyi yapan insanlarla yaşayacak.


Bu ülkede rejimin, devletin, iktidarın, milletin, halkın ve de siyasetin çizgisini Orgeneral Büyükanıt belirlemeyecek.
Vatanını sevmenin, kardeşçe yaşamanın, milleti "milliyet" ten ziyade bir ulus ve vatandaşlık bağı sayabilmenin çizgisini de.
Demokrasinin, hukukun, özgürlüğün, adaletin, hatta "Atatürkçülük" ün, cumhuriyetçiliğin ne olabileceğini de.
O belli ki, onca Harbiyeli sınıf, devre arkadaşı arasından bugüne, bu makama ulaşmış bir "Genelkurmay Başkanı" olarak mesleğinde "başarı" yı temsil etmektedir.
Askerlik, komuta bilgisi ile yeteneği diğer meslektaşlarına göre üstün olmalıdır.
Bu millet, bu devlet; Kuleli'ye girmiş, Harbiyeli, kurmay onca evladından birini daha en yüksek askeri mevkii ile ödüllendirdi.
Bu manevi, maddi ödül ile mesleki liyakat herhalde tartışılmaz.
Ama Orgeneral Büyükanıt, kah iktidar, kah muhalefet, hep siyaset azarlayarak, siyasetin nasıl yapılacağını belirlemekle mükellef değildir.
"Terörle mücadele eden" Silahlı Kuvvetler'in komutanıdır; "devletin güvenlik, savunma politikası" nı etkileyebilir ama, "siyaset" in nihai ufkunu belirleyemez.
Mecburiyeti olmadığı gibi, öyle bir görevi de yoktur.
Siyasetin nerede, nasıl, hangi koşulda yapılacağı, devletin seçimden çıkan parlamento ve orada oluşan hükümet ile nasıl idare edileceği, "demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti" tanımı yapan Anayasa'da bellidir.
Aksi; Anayasa'nın, kanunların, "İç Hizmet" in bile ihlalidir.
Siyaset yapanlar, o sırada fikirleri denk düşse dahi; iktidar ve muhalefet liderlerinin, partilerinin, fikirlerinin, "kamusal tartışma" nın, "çoğulculuk" un, "çok seslilik" in Genelkurmay Başkanı tarafından azarlanmasını kabul edemezler.
Siyaset ancak siyasi mücadele yapan insanlarla yaşar. Bu ülkede İP de var, ÖDP de, EMEP de, TKP de.
MHP de var, BBP de, GP de.
DTP de var, SHP de.
CHP de var, DSP de.
ANAP da var, DYP de.
AKP de var, Saadet de. Başkaları da.
Bu ülkede öyle ya da böyle siyaset, şöyle ya da böyle siyasetçi, siyasi parti, siyasi mücadele yapanlar, geniş yelpazede temsil potansiyeli ve demokratikleşmeye muhtaç olsa da demokratik temeller ile gelenek var.
Siyaseti, siyasi mücadeleyi göze alanlar, halkın çeşitliliği içinde, toplumun içindeki değişik fikirlere, inanışlara, ideallere, beklentilere, öfkelere, umutlara, sevdalara ve coşkulara dokunabilenler yürütecek.
Rezil yahut vezir olabilmek üzere.
Toplum kendini ancak siyasette, siyasetle yansıtabilir.


İster şişkin, tevazudan azade egodan, ister büyük ve güçlü makamdan, rütbeden ya da iktidardan kaynaklansın;
Hiçbir "dev aynası", toplumdan, onun özgür seçimlerinden, çeşitliliğinden ve demokrasinin ufuklarından daha büyük olamaz!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 654 bin 965   / 15-10-2006
 Yıl 1964'tü, ona Nobel verdiler   / 13-10-2006
 Tarih ve cumhuriyet   / 12-10-2006
 Her yanımız dar geçittir!   / 11-10-2006
 Kana kana piyasa!   / 10-10-2006
 Anna, bizi de yazsaydın!   / 09-10-2006
 Sınıf farkı!   / 08-10-2006
 Ölesiye lise!   / 06-10-2006
 İzmir'in kurtuluşu!   / 05-10-2006
 Çarşı, Amerikan pazarına karşı!   / 04-10-2006
ERGUN BABAHAN
Birbirimizi anlamak
Türkiye Avrupa Birliği yolunda ağır...
MEHMET BARLAS
Gerçekten "onlar" mı bizi AB'de görmek...
UMUR TALU
Siyaseti yaşatmak!
"Muhalif" olmanın, "farklı"...
ERDAL ŞAFAK
Troyka ve Triumvirat
Dışişleri Bakanı...
MEHMET ALTAN
Yağmurlu bir gündü...
Dün Ankara'ya indiğimde yağmur...
Peçe düştü İslamofobi kavgası çıktı
Eski dışişleri bakanı straw'un ateşlediği peçe tartışması büyüyor.
Çeçen liderle ilgili 'cepten' delil bulmuştu
Muhalif Rus gazetecinin, öldürülmeden önce Çeçenistan Başbakanı...
Tek golle 7 puan
Tek golle 7 puan
Cumartesi G.Saray, dün de F.Bahçe Ankara ekiplerine takıldı. Beşiktaş...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu