|
Ağar: Taviz verecek değilim...
DYP lideri Mehmet Ağar ile sabahın erken saatinde önce havaalanında konuşuyoruz...
Diyarbakır ve Mardin'deki sözlerine, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın verdiği tepkiyi yorumlamakta zorlanıyor.
Askerle polemik içine giriyor gözükmekten de kaçınıyor.
Almanya yolunda, Org. Büyükanıt'ın Milliyet Gazetesi'nde kendisine dönük sözleri ile ilgili sorularımız karşısında konuşuyor.
Önce sözlerini anımsatıyor:
"Bizim iktidarımızda askerin konuşmasına gerek kalmayacak", "Dağda silahla dolaşacaklarına düz ovada siyaset yapsınlar" ve "Şehit annesinin 'vatan sağ olsun diyemiyorum' feryadına siyasetçi kulağını kapatamaz..."
Ağar, bu sözlerine karşı Org. Büyükanıt'tan gelen sert tepkiyi şöyle yorumluyor:
"Herhalde Yaşar Paşa ne dediğimizi dinlemeden, kulaktan dolma duyumlarla bu sözleri söyledi. Başka bir anlam veremiyorum. Çünkü benim söylediğim ile eleştirdiği birbirini tutmuyor..."
Ardından, " Askerle de muhalefetle de polemiğe girmem, benim siyasi muhatabım iktidardır" deyip ekliyor:
"Benim ne söylediğim de televizyonlarda, teyp kasetlerinde kayıtlı. Herkes okuyunca, bize hak verecek..."
Siyasetçinin görevi
Genelkurmay Başkanı sert çıktı diye sözlerinden geri adım atma eğilimi de göstermiyor. Aksine sözlerini tekrar edip ekliyor:
"Söylediğim belli, bundan sonra bu sözlerimden taviz verecek değilim. Siyasetçinin görevi ne; terörün, akan kanın durmasını sağlamak değil mi? Ayrıca, Org. İlker Başbuğ'un Genelkurmay İkinci Başkanlığı döneminde, 2005'te söylediği neydi? Benim ağzımdan af kelimesi çıktı mı?..."
Ağar, birkaç kez "askerle polemiğe girmem" vurgusunu yapma gereği duyuyor, ancak sitemden de geri durmuyor:
"Söyler misiniz; Yaşar Paşa'nın eleştirdiği ile benim söylediğim arasında bir benzerlik, paralellik var mı?.."
Org. Büyükanıt'ın "Düz ovada siyaset yapsınlar sözü genel af çağrısıdır" yorumuna da anlam veremiyor...
"Yaşar Paşa'nın söylediği genel af söylemini nereden çıkardığını anlamam da mümkün değil. Benim ağzımdan af kelimesi çıkması. Soru üzerine 'toplumsal mutabakat yaratılırsa gerekirse olur' dedim" diyor.
Akan kanın durması için bir fırsat doğmuş ise siyasetçi olarak buna sessiz kalamayacağını belirtip devam ediyor:
"Dağ ile ova arasındaki bağı koparıyorum. Herkes bunu anlasın... Türkiye'nin bir bölgesi tek bir partinin hegemonyası altındaydı; şimdi öyle mi? İstenenler bunlar değil miydi?"
Siyasi sorumluluğundan ödün vermeyeceğini, söylediği sözleri de tavizsiz sürdüreceğini belirtip ekliyor:
"Hep doğru yerde durduk ve duracağız; bunu da millet takip eder. Biz günlük gerilimi ortadan kaldırmak için uğraşırken, küçük gerilimlerin arasına girmeyiz. Doğru yolumuzda devam ederiz. Durduğum yerde de milletle, halkımla duruyorum. Ben polemiği de iktidarla yaparım."
Anne ayrımı yapmam
Org. Büyükanıt'ın, "Anaların feryatlarını duyduğunu söylüyor. O herhalde cumartesi analarının feryadını kastediyor" sözlerine Ağar önce karşılık vermek istemiyor.
Kısa bir duraksamadan sonra şunları söylüyor:
"Yüreğinde evlat sevgisi, acısı olan hiçbir anne arasında ayrım yapmam. Analara bu sözü (vatan sağ olsun diyemiyorum) söyletecek ortamı da siyasetçi olarak yaratmam. Evlat endişesi, acısı olan her anneye de kulak veririm. Müşterek vatan iradesi içinde, bölünmez bütünlüğü güçlendirecek doğruların da sonuna kadar arkasında dururum..."
Baykal bihaber
CHP lideri Deniz Baykal'ın da sözlerini eleştirdiğini anımsatıyoruz.
Baykal'ın demecini okuduğunu belirtip, şu karşı eleştiriyi getiriyor:
"Baykal dünyadan bihaber. Hükümetin oyununu ortaya çıkarıp bozan biziz. Bu hükümetin çözümü, olayı dışarıya havale etmesinin önüne geçtik. Şimdi Baykal çıkmış benim söylediklerimi tekrar ediyor. İki gün önce yaptığım televizyon programının bandını alıp bir izlesin. O zaman kendisinden iki gün önce aynı şeyleri söylediğimi de görsün. Muhalefetle tartışmaya, polemiğe girmem."
Köln'e geldiğimizde Org. Büyükanıt soruları bitmiyor.
Ağar bu kez de aynı kelimeyi tekrar ediyor:
"Biz hükümette olunca kimse kendini açıklama yapmak zorunda hissetmeyecek."
Genel affı ancak milletin yapacağını belirterek bunun dışında olanların Meclis'i sıkıntıya soktuğunu vurguluyor.
Son cümlesi ise şöyle oluyor:
"Ben Mehmet Ağar'ım beni herkes tanır. Yediğim pekmez gittiğim Antep'tir... Askerle siyaset yapılmaz, bu coğrafyada askersiz de devlet yönetilmez."
Kurmaylarının "'Vatan sağ olsun diyemiyorum' sözünü evladını faili meçhul cinayete kurban veren cumartesi annelerinin mi, yoksa şehit subay aileleri Nuri Evranos, Abdurrahman Evin, Ayfer Yüzgeç'in mi söyledi?" yaklaşımının içine de girmekten kaçınıyor.
Peki Ağar bu çıkışları ile neyi hedefliyor?
Şu kadarını söyleyebilirim ki; 1973'teki Bülent Ecevit'i anımsatıyor...
|
