kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bir minarenin çevresinde akıp giden zaman
Bir minarenin çevresinde akıp giden zaman

Beş Vakit, Türk sinemasında yeni bir zirveyi işaret ediyor. Üstelik bu zirve hemen tüm dünyadan görülecek bir yükseklikte... Belki herkese hitap etmeyecek, belki leziz bir şarap gibi ancak uzun uzun ağızda durduktan sonra gerçek anlamda tadına varılabilecek bir film. Ama bunu yapabilenlerin bu lezzeti asla unutmayacaklarına şüphem yok. Bir Karadeniz köyünde geçiyor film... Sahile yakın, deniz iklimine açık, sert rüzgârlara, aniden düşen yağmura, gökyüzündeki binbir renge alışık bir köy... Burda bize küçük dokunuşlarla tanıtılan, karaktere pek dönüşmeden birer tip olarak kalan birkaç aileyi birden tanıyoruz. Özellikle de çocuklarını... Ömer, Yakup ve Yıldız, bu hikâyenin büyüme çağlarındaki üç ana kahramanı. Film, zengin çağrışımlarla bir pastoral senfoni gibi gelişiyor. Temposunu filme adını veren '5 vakit' ezan belirliyor. Yatsıdan başlayarak (ve geriye giderek) bir günü tamamlayan olayları, bir ezan sesi birbirine bağlıyor. Her şeyin fonunda ise doğa var. Demin sözünü ettiğim özellikleri, renkleri, gel-gitleriyle hayatımıza eşlik eden doğa. Çok az filmde geçen zaman böylesine duyrulmuştur, doğanın varlığı filme böylesine katılmıştır, görüntü yönetmeninin çabası filme böylesine dramatik bir öge olarak dahil olmuştur. Ama film yalnızca pastoral bir köy yaşamı öyküsü değil. Elbette özellikle köylülüğe eğilen, Kaos'tan Nalın Ağacı'na o büyük İtalyan filmlerinin tadı duyumsanıyor. Nuri Bilge filmlerinin, hatta bizim Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak'ın tadı da var biraz... Ama Erdem'in filmi, başka ufuklara doğru yol açıyor. O küçük köyde, özellikle çocuklar cephesinde kimi karanlık düşünceler, bastırılmış emeller, ölümcül kıskançlıklar var. Ömer'in derdi, kendisini hep ezen imam-müezzin babasından kurtulmak. Bunun için, sürekli onu öldürme planları tasarlıyor. Yakup, genç kadın öğretmenine aşık, ona dokunmayı bile günlerce ellerini yıkamamak için bir neden sayıyor. Ve günün birinde o da sevmediğı babasının genç kızı röntgenlediğini görmesin mi? Yıldız ise yeni doğmuş erkek kardeşini kıskanıyor ve bilinç altı dürtüsüyle, onu nerdeyse öldürüyor. Ve çocuklar, bir leit-motiv gibi, en kritik anlarda yere yatarak 'araziye uyum sağlıyor', bir diğer deyimle 'ölüyü oynuyorlar!'... Bu pastoralin ardında, insan ruhunun en gizli ve ürkünç yanları gizli. Ama Erdem bize ne bir 'suç ve ceza' filmi sunuyor, ne de bir klasik psikolojik gerilim. O, kapalı bir çevrede, derinlemesine olmasa da bir avuç insanı tanıtıyor; büyükleri ve çocuklarıyla... İnsan-doğa ilişkilerini ilmek ilmek örüyor, geçen her anı duyumsatıyor. Ve bize bir film boyunca alabildiğine sıradan, ama o ölçüde eşsiz yaşama serüvenine tanık olma duygusu getiriyor. Gerek çocuk oyuncular, gerekse küçük rollerde oynamış bildik oyuncular olağanüstü. Aynısı görüntü ve müzik için de söylenebilir. Bu olağanüstü film bence bir başyapıt.

BEŞ VAKİT * * * *
Yönetim ve senaryo: Reha Erdem/ Görüntü: Florent Herry/ Müzik: Arvo Part/ Oyuncular: Özkan Özen, Ali Bey Kayalı, Elit İşçan, Bülent Emin Yarar, Taner Birsel, Yiğit Özşener, Selma Ergeç, Köksal Engür/ Atlantik Film yapımı.

DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Japon kökenli, Avrupa yapımı korku filmi
 Filmekimi'nin en iyileri
 Kıyamet gününde iki cesur itfaiyeci
 Film yapamamanın öyküsü
 Bir bardak suda veya bir karış karda ölüm!..
 Havuzdan çıkıp dünyamıza katılan su perisi
 Antalya'da yeni bir dönem başlıyor
 İki kitap birden
 Ekranlardan gelen çağdaş tehlike
 Kapitalizmin altındaki çöplük
 Bir süper-kızı terk etmenin zorlukları
 Mutfaktaki fareler kuzeyden geliyor
 Atıf Yılmaz Datça'da anılıyor
 Cannes'daki otelde gönül oyunları
 93 sefer sayılı uçakta tarih yazanların hikâyesi
 Tam anlamıyla paranoyak olmuş bir toplumun yansıması
 Doğanın hayvanları lüks sitelere karşı!
 Gizemli hayaletler kraliçesi
 Huzurlarınızda kibar, çapkın ve centilmen hırsız
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Japon kökenli, Avrupa yapımı korku...
Şehirdeki son İtalyan
Şehirdeki son İtalyan
Mario Parisi'nin açtığı L'ultimo Di Mario Ristorante, sıcak dekoru,...
Manzara ve lezzet bir arada
Manzara ve lezzet bir arada
Anadolu yakasının en sevilen restoranlarından biri olan Taşdevri Et...
Tamaro'dan siyasi roman
İtalyan yazar Susanna Tamaro, yeni romanı Sesimi Dinle'de bu kez...
O bir dünya vatandaşı
Bundan 20 yıl önce İtalya'dan tatil için geldiği Türkiye'ye hayran...
78. yaşını sahnede kutladı
11 Ekim'de 78 yaşını dolduran Yıldız Kenter, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla...
Huzur için bir küçük kaçamak
Safranbolu'nun sayfiye beldesi olan Bağlar'da geçtiğimiz ay açılan Safir Konak,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.