kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kıyamet gününde iki cesur itfaiyeci
Kıyamet gününde iki cesur itfaiyeci


Oliver Stone dönüyor. Büyük İskender'den sonraki ilk filmi için, yine ülkesine ve çağına bakıyor. Ama bu kez klasik muhalif tavrını bir yana bırakmış, ünlü Amerikan-karşıtı etiketini buzdolabına koymuş ve belki ilerde, içinde bulunduğumuz çağın başlangıcı olarak alınacak olan 11 Eylül 2001 terör eylemine belli bir çerçeveden yaklaşmayı yeğlemiş. Bu çerçeve aslında sınırlı bir çerçeve. Stone olaya panoramik, kavrayıp açıklayıcı bir tutumla yaklaşmıyor. Aynı zamanda siyasal, hatta eleştirel bir kaygısı da yok. Belirttiği gibi, "politik değil, hümanist bir tavrı seçmiş". 11 Eylül sabahı yanan binalara giren görevlilerin arasında NewYork Liman Polisi örgütünden bir gurup da vardır. Deneyimli John McLaughlin emrindeki ve çoğu etnik azınlıklardan bir gurup genç adam... Ama girdikleri yapı üstlerine çöker ve çoğu hemen ölür. 6-7 metre derinlikte, beton ve demir yığınları arasında sağ kalan komutan McLaughlin ve er Will Jimeno, birbirlerini uyanık tutarak, yardım gelmesini beklerler. Gerçek olaylar, gerçek kişiler, gerçek bir dram. Karşımızda günümüzün ve olasılıkla uzun bir dönemin en büyük toplu terör olayı var. Bu açıdan, hikâyenin etkisi büyük. Film de bunu çok iyi veriyor. Ancak filmde bir dengesizlik var. İlk yarım saati muhteşem. Olayın öncesi, erkenden uyanan bir New York, işbaşı yapan çeşitli örgütler, sokakları arşınlayan insan mozaiği... Ve sonra facia. O unutulmaz görüntüler, can veren binlerce insan. Stone, dramatikepik karışımı bir sinemayla ve haber filmlerle dramatik canlandırmayı ustaca harman ederek, olup biteni bize özetliyor. Ancak sonra, o yarım saatin heyecanını bir daha bulamıyoruz. Çökme ve yangından sonra, duygusallık, hatta hamaset ağır basıyor ve filmi ağırlaştırıyor. Elbette çok duygusal anlar var. Örneğin o ölüm-kalım anlarında, kahramanımızdan birinin "Uzakta bir ülkede, Türkiye mi ne" deprem sonrasında göçük altında kalan ve ancak günler sonra çıkarılan küçük kızı anması. Ve o olaydan güç alması. Ama yine de film tam olarak doyurmuyor. Belki Stone'dan belli bir muhalif boyut beklediğimizden... Oysa o bunu yapmadığı gibi, finalde, filmde iki polisi kurtarmada büyük rolü olan mistik tavırlı bir adamın, sonradan Irak'taki savaşa katıldığını belirtiyor. Belki o bunu yaparken, bize sadece gerçek bir bilgi veriyor. Ama bu ayrıntı bile şüphe uyandırıyor ve filmin genel imajının lehine çalışmıyor. Tüm bu nedenlerle, Paul Greengrass'ın Uçuş 93 filmi şimdilik ve hâlâ benim gözde "11 Eylül filmim!"...

DÜNYA TİCARET MERKEZİ * * *
(World Trade Center) Yönetmen: Oliver Stone/ Senaryo: Andrea Berloff/ Görüntü: Seamus McGarvey/ Müzik: Craig Armstrong/ Oyuncular: Nicolas Cage, Michael Pena, Maria Bello, Maggie Gyllenhaal, Jay Hernandez, Gary Stretch, / Universal yapımı.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Bir minarenin çevresinde akıp giden zaman
 Film yapamamanın öyküsü
 Bir bardak suda veya bir karış karda ölüm!..
 Havuzdan çıkıp dünyamıza katılan su perisi
 Antalya'da yeni bir dönem başlıyor
 İki kitap birden
 Ekranlardan gelen çağdaş tehlike
 Kapitalizmin altındaki çöplük
 Bir süper-kızı terk etmenin zorlukları
 Mutfaktaki fareler kuzeyden geliyor
 Atıf Yılmaz Datça'da anılıyor
 Cannes'daki otelde gönül oyunları
 93 sefer sayılı uçakta tarih yazanların hikâyesi
 Tam anlamıyla paranoyak olmuş bir toplumun yansıması
 Doğanın hayvanları lüks sitelere karşı!
 Gizemli hayaletler kraliçesi
 Huzurlarınızda kibar, çapkın ve centilmen hırsız
 Eski Viyana'da aşk ve iktidar oyunları
 Dünya Güreş Gösterileri şirketi iftiharla sunar!..
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Kıyamet gününde iki cesur itfaiyeci
Oliver Stone...
Tatlılarıyla baştan çıkarıyor
Tatlılarıyla baştan çıkarıyor
Başlangıçta Ortadoğu Teknik Üniversitesi mensuplarının lokali olarak...
'Kahkaha çok tehditkar bir şey'
Cem Yılmaz, yeni filmi Hokkabaz'ı, hakkındaki eleştirileri nasıl...
Gezgin vatandaş her yerde
15 yıldır dünyayı gezen ve Venezüella lideri Chavez'den...
Bu da tüp bebek jenerasyonu
Meriç ailesinin yeni jenerasyonunun tümü 'tüp bebek' yöntemiyle dünyaya geldi.
'Taksim'den söylediğinde Kasımpaşa'dan duyulurdu'
Seslendirdiği bir gazelle şöhreti yakalayan Hamiyet Yüceses, döneminin en...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.