kapat
   
27 Eylül 2006 Çarşamba
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
SMS:
UT yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Sağlam kafa!

Memlekette yılda 200 bin kişinin ölüm nedeni kalp ve damar hastalıklarıymış.
200 bin!
Ayın 24'ü "Dünya Kalp Günü" idi.
Yılda 200 bin ölüme, bir gün hassasiyet iyi gelmiş olmalı.
Geçmişin sıtma, verem, veba, kolera gibi "katliamcı" yahut "seri katil" hastalıkları azaldığı, beslenme, korunma, temizlik, tedavi imkanları arttığı için, ekonomi geliştiği ve karmaşıklaştığı ölçüde, kalp ile kanser ölümleri başrole yükselivermiş.
Yüzyıllar öncesinin 30'lu yaşlarda tükenen ortalama ömrünün de 70'lere çıktığını ekleyin.
Kalp ve damar, biraz da yaşlanmanın hastalığı olmalı.
Ama doktorlar da hep ifade ediyor ki, büyük ölçüde "önlenebilir" bir hastalık türü.
Önlenemese dahi, o ani, "sürpriz" sanılan ölüm gelmeden belirlendiğinde, yüzde yüz tedavi değil ama, "ona rağmen yaşanabilir" bir hastalık.
Bazen bilerek, bazen şansın yardımıyla.


Önceki gün "Türkiye Kardiyoloji Derneği" nden bir profesör TV'de sebepleri, önlemleri sıralıyordu:
Tansiyon, sigara, kolesterol, beslenme tarzı, kilo, özellikle bel kalınlığı, hareketsizlik, stres vb.
Hakikaten güzel güzel anlatıyordu.
Nitekim, derneğin broşürlerle tanıttığı çok özenli www.tkd.org.tr adresli web sitesi de bilgi dolu; her ne kadar "Bu site sadece doktorlar ve sağlık çalışanlarının kullanımı içindir" diye yazmışlar ve bir nebze strese yol açmışlarsa da.
TV'deki profesörü radyoda gibi dinlerken, yüzüne bakıverdim.
O da ne!
Onunla bir hikayem var.
Mutlaka mesleğinde iyidir ve çok sayıda kişiye de şifa olmuştur ama, hikayem berbat.
Tansiyon, sigara, kolesterol gibi "zararlılar" ı sayarken, misal kendisininki gibi hataları, aymazlıkları, duyarsızlıkları, sorumsuzlukları atlıyor!
Mümkündür, her başa gelebilir diye anlatıyorum; yoksa adını verirdim.
Sloganı "İyi kalpli bir Türkiye için" olan derneği de temsil eden profesörün "İyi kalp" ten tam neler anladığını bilmiyorum ama;
Kendi elleriyle yaptığı anjiyoda tespit ettiği problem dışında, standart görüntülerden başka görüntü almadığı, kuşkulu bir bölgeye yoğunlaşmadığı, sonraki hastayı almak üzere seri üretim tezgahı gibi hareket ettiği için diğer problemli damarlarımı atlamıştı.
"Sözde tedavi" den iki ay sonraki bir krizimsi üzerine başka yerde yapılan ikinci anjiyoyla ortaya çıktı; iki anjiyonun kayıtlarını inceleyen her doktor da belirledi.
Ve ne tuhaf ki, kendisinin yaptığı müdahaleden sonraki birinci ay kontrolüne de zahmet etmemiş, asistanı vasıtasıyla "Her şey yolunda" demişti. Hadi hepsi olur diyelim, ama daha da tuhafı, ben "Her şey yolunda" zannederken diğer damarların tuzağında bilmeden ölümle pazarlık haline girdikten sonra da, arazi olmuş, ne bir utanç, ne bir özür, ne de kendi tezinde bir ısrar lütfetmişti.
Yani, kendisine güvenip tedavi olduğunu zannederek, üstelik tüm tedbirlere de harfiyen uyduğu halde birkaç ay sonra pekala "anide" ölebilecek bir hastanın vicdan azabını, utancını dahi taşımamıştı. Bir telefon ahizesinde bile.
TV'de kocaman kocaman laflar ettiğini görmeseydim, tepkim depreşmezdi belki.
Ama onca titiz, sorumlu, canını dişine takmış, bilgili, görgülü, duyarlı, kuşkulu değil kuşkucu doktor ve tıp insanının hakkını teslim edebilmek için, biraz da "Siz siz olun" diyebilmek için vesile oldu.


Bu tür deneyimler şunu da öğretiyor insana.
"Kamu sağlığı" hakikaten vatandaşta bilgi ve bilinç seferberliğini gerektiriyor.
Onun dışında, sağlığın hep "kamusal" bir sorumluluk olduğunun da siyaset, devlet ve tababet tarafından unutulmaması şart.
Salt imkanları olanlara dönük ve şöhret ile ticaret gölgesinde bir sağlık kafasının "iyi kalpli Türkiye" ile ilgisi yok.
Bazen sağlam vücut için de sağlam kafa gerekli ve;
Sağlam kafa sağlam vicdanda bulunur!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kadın, erkek, mıntıka!   / 26-09-2006
 Kalbimiz de inansın!   / 25-09-2006
 Eti senin!..   / 24-09-2006
 Eğitim davamız!   / 22-09-2006
 Amerikan Cinneti   / 21-09-2006
 Orası Ankara imiş!   / 20-09-2006
 Tepe tepe fetih!   / 19-09-2006
 Ama ne sürpriz!   / 18-09-2006
 Seç bakalım!   / 17-09-2006
 Büyük rövanş!   / 15-09-2006
YILMAZ ÖZDİL
Bas bas paraları medyaaaaya...
Bi daha mı gelcez...
ERGUN BABAHAN
Çuvaldız kendimize
Muhafazakar medyayı 28 Şubat'a...
MEHMET BARLAS
Tarih kendisini unutanları acaba affeder mi?
Bir ülkede...
BALÇİÇEK PAMİR
Oha yani!
Kusura bakmayın ama olup biteni anlatmanın...
UMUR TALU
Sağlam kafa!
Memlekette yılda 200 bin kişinin ölüm...
FATİH ALTAYLI
Adı değişiyor
Hürriyet gazetesi, geçtiğimiz günlerde...
ERDAL ŞAFAK
Şamar oğlanı
Zaten çabuk celallenmeye...
BEYZA BİLGİN
Sahuru mümkün olduğunca geç yemek sevaptır
*...
Komşuları uyardı!
'PKK terör örgütünü ateşkese ikna ettik' diyerek Türk yetkilileri...
2 ton patlayıcı ile vurmuş
BM raportörü, eski Lübnan Başbakanı Hariri'ye suikastle ilgili yeni...
Hedef Atina'ysa al puanı Ada'da
Hedef Atina'ysa al puanı Ada'da
Başkan Canaydın, Şampiyonlar Ligi kombineleri pazarlanırken...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu