| |
|
|
Başbakan bu işin üzerine gitmek zorunda
Sabah'ın ortaya çıkardığı İsmailağa Cemaati'yle ilgili gerçekler, dün tüm basının birinci sayfalarındaydı. "Bu Sabah'ın haberi demeden" olayı manşetlere taşıyan meslektaşlarımıza "gerçekler" adına teşekkür etmek lazım. Üç gün önce yazdığım gibi, ortada çok net bir "karartma" var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz nisan ayında İstanbul'a resmi bir yazı yazarak "Araştırın" diyor, 5 aydır hiçbir yanıt yok. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gelen yazıyı Emniyet'e intikal ettirmiş, İstanbul Emniyeti 4 aydır hiçbir gelişme sağlayamamış. Bu arada Sabah'ın haberi üzerine 5 aydır "uyuyan" İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Ankara'ya "yeniden" başvurup "yeniden" bilgi istiyor. Ve bu arada biz bugün konuyu bir adım daha ileri taşıyoruz. 6 yıl önce Emniyet, İsmailağa Cemaati hakkında bir rapor hazırlamış. Raporda cemaatin ikiye bölündüğü, bir bölümünün İBDA-C adlı terör örgütüne yakınlaştığı, bu nedenle cemaat içinde ciddi bir çatışma ortamı doğduğu belirtiliyor. Bu rapor 2000'de yazılmış, yıl 2006 rapor tozlu raflara terkedilmiş. Yapılan hiçbir işlem yok. Bu noktadan sonra İsmailağa Cemaati'nin "karanlık yüzünün" ortaya çıkarılması buradaki ilişkiler yumağının çözülmesi bizzat Başbakan Erdoğan'ın işidir. Başbakan bu konunun üzerine kararlılıkla gidilmesini sağlamazsa, fatura gereksiz yere ona kesilir. Çünkü bütün bu olan bitenden haberdar olmayan Başbakan'ın bu cemaat lideriyle geçmişte "tanışmışlığı" vardır. Gereğini yapmadıkça bu "tanışmışlık" başını ağrıtır.
|