Bal tutan parmak yalar
Karabük Demir Çelik'te ilginç gelişmeler yaşanıyor. Kardemir ürünlerinin yüksek fiyatla alıcısı peşin para ödeyerek sıra beklerken, üretimin yüzde 70'ine yakın bölümü, ayırımcı fiyat uygulaması yapılarak daha düşük fiyatla ve sıra beklemeden aynı zamanda Kardemir yönetiminde söz sahibi olan Yolbulanlar, Çağ Çelik Kamil Güleç ve Yücel Grubu'na satılıyor iddiaları yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Karabük Demir Çelik Tesisleri daha önce, içinde İskenderun Demir Çelik İşletmelerinin de bulunduğu Türkiye Demir Çelik İşletmeleri bünyesindeydi. İskenderun Demir Çelik Erdemir'e devredilirken, Tansu Çiller'in Başbakanlığı döneminde Karabük Demir Çelik, ortaya konulan yeni bir model ile 1 TL bedel ile çalışanlarına, yerel sanayici ve esnaf ile Karabük Demir Çelik emeklilerine satılmıştı. O dönemde üç grup hisse oluştu. Birinci grup 'çalışanlar' A grubu hisselerine sahip olarak 4 yönetim kurulu üyesi atama hakkına sahip oldu. İkinci grup Karabük sanayici ve esnafları B grubu hisselere sahip oldu ve 2 yönetim kurulu üyesi atama hakkına sahip oldu. Üçüncü grup ise, yöre halkı ve Kardemir emeklileri 1 yönetim kurulu üyesi atama hakkına sahip oldu. (Daha sonra yapılan halka arzlar da bu gruptan yapıldı.) Daha sonra 'çalışanlar'ın hisseleri 1999-2004 yılları arasında şirketin büyük zararlar ettiği dönemde el değiştirdi. Üç grup bu hisseleri ağırlıklı olarak topladı. Bu gruplar Yolbulanlar Grubu, Çağ Çelik Kamil Güleç ve Yücel Grubu. Şu anda bu üç grup Karabük Yönetim Kurulu'nda dört üye ile söz sahibi olduğunu açıkça ifade ediyor. Karabük Demir Çelik, ray demiri üretmek için 20 milyon Euro yatırım yapma kararı aldı. Bu yatırım kredisi için de hissedarlarına, krediyi verecek bankaya hisse rehni yapma çağrısında bulundular. Bu işlem için SPK'dan izin aldılar. Tüm hissedarlarına gazetelere ilan vererek yapılan duyurunun birinci maddesinde, günlük üretimin yüzde 50'si oranında 'öncelikli mal teslim etme' garantisi vardı. beşinci maddede ise alıcılara ayırımcı fiyat uygulamasının olmayacağı şeklindeydi. Netice olarak şu anda yönetimde söz sahibi üç şirket yüzde 5 civarında ağırlıkla hisse rehni yaptı. Ancak asıl sorun uygulamada başladı. Hisse rehni yapmayan şirketler diğer yüzde 50 üretimden pay almakta zorlandı. Normalde en geç 4-5 haftada teslimatı yapılan tonajlar bu sistemde 4-5 aylara kadar uzandı. Üstelik bu işletme tüm malını yüzde 100 sipariş tarihinde KDV dahil peşin ödeme ile satıyor. Yani bedelini ödediğiniz bir malı 45 ayda teslim almama gibi bir durum ortaya çıktı. Nedeni, öncelikli tonaj alan firmalar para yatırmaya devam ettiği sürece, önceliksiz firmaların her zaman önüne geçiyor. Öncelikli para yatıran şirketlerin tonajı yüksek olduğu zaman, firmalar belki de bir yıl beklemek zorunda kalabiliyor. Çünkü bu firmalar her iki tarafta da sıraya giriyor. En büyük sorun da bugün 467 dolar üzerinden peşin ödeme yapıp mal alan firmaya teslimatı şu an 435 dolar olmasına rağmen yapılmıyor. 435 dolardan daha sonra para yatırıp mal bağlayan öncelikli olan firmanın siparişi tamamlanıyor. Öncelikli para yattığı sürece de önceliği olmayan firmaların siparişi geri atılıyor. Gazeteye verilen ilanlarda, 'öncelikli firmalara farklı fiyat uygulanmayacak, menfaat sağlanmayacak' deniliyordu. Önceliksiz firmalar 4-5 ay bekletilerek tonda 7-8 dolar finansman gideri ile nasıl rekabet sağlanacak? Kardemir önceliği olmayan şirketlerin paraları ile öncelikli firmalara teslim ettiği kütüğü finanse ediyor . Çünkü öncelikli firmalar bir ay içinde siparişlerini teslim alırken, önceliksiz firmalar aylarca bekliyor. Bu uygulama, Kardemir'in gelirini azaltıp vergi kaybına ve küçük yatırımcının zararına neden olurken, Rekabet Kanunu'nun hem 4 ve hem de 6. maddesini ihlal etmiyor mu?
|