kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Demirbank yeniden 'iyi günler' dileyebilir
Demirbank yeniden 'iyi günler' dileyebilir
'Artık affetmeyi, hoşgörülü ve sabırlı olmayı öğrendim'
'HSBC ile çalışamam'
Aileden eğitime destek

Demirbank iyi günler diler

Babası Nuri Cıngıllıoğlu'nun ölüm yıldönümünde verdiği ilanlarla gündeme gelen Sema Cıngıllıoğlu, bir gün Demirbank'ın yeniden hayata geçebileceğini söylüyor.


Demirbank yeniden 'iyi günler' dileyebilir

TMSF'nin altı yıl önce el koyduğu Demirbank'ın sahibi Nuri Cıngıllıoğlu'nun kızı Sema Cıngıllıoğlu, kendilerine haksızlık yapıldığını düşünüyor. Aile gelecekte bankacılık sektörüne yeniden girmek niyetinde. Bankanın isminin Demirbank olması bile muhtemel.

MSF'nin 2000 yılında el koyup HSBC'ye sattığı Demirbank'ın sahibi Nuri Cıngıllıoğlu'nun kızı Sema Cıngıllıoğlu hafta içinde verdiği bir ilanla dikkat çekti. Cıngıllıoğlu ailesinin başlattığı hukuk savaşının sonunda Demirbank'ın fona devrinin iptal sonucu çıkmıştı. Sema Cıngıllıoğlu da babasının ölüm yıldönümü için verdiği ilanda hem bu kararı hatırlatıyor, hem de babasını ve Demirbank'ı çok özlediğini söylüyordu. Biz de Sema Cıngıllıoğlu'nun kapısını çaldık ve altı yılda yaşadıklarını babasının odasında, babasından kalan koltuklarda oturarak konuştuk. Ve Demirbank'ın yeniden hayatımıza girebileceğinin sinyallerini aldık.

- Hafta içinde gazetelere babanızın ölüm yıldönümü için bir ilan verdiniz ve 'Babacım seni ve Demirbank'ı çok özlüyorum,' dediniz. Böyle bir zamanda Demirbank'ı anma gereksinimini niye duydunuz?
- Demirbank'ın kurucusu babam Nuri Cıngıllıoğlu, ömrünü bu bankada geçirmiş. Bankayı babamla çok özdeşleştiriyorum. Babamın vefatından iki buçuk ay sonra Demirbank'ı kaybettik. Onun için sanki babam vefat etti arkasından da Demirbank gitti diye düşünüyorum. Onun seneyi devriyesinde evlat olarak babama olan sevgi ve saygımdan dolayı bu ilanları verdim. Bir de sanki, Demirbank'a el konulmasıyla ilgili davaları kazanarak babamıza karşı olan vazifemizi yerine getirdik diye düşündüm ve bir nevi teselli olur diye düşündüm.

'ALLAH'TAN BABAM BUNLARI GÖRMEDİ'
- Babanız hayatını kaybetmeden önce Demirbank'la ilgili olumsuzluklar yaşanmaya başlanmamıştı değil mi?
- Hayır, katiyetle. Babam 9 Ağustos 2000 yılında vefat ettiği vakit Türkiye böyle bir krizin içine henüz girmemişti. Kasım ayında, Demirbank'la beraber ekonomik krize girildi.

- 'Allah'tan babam bunları yaşamadı,' diyor musunuz?
- Evet, babam iyi ki bunları görmedi (dalıyor)... Evet, iyi ki görmedi, diyorum.

- Demirbank sizin için ne ifade ediyordu?
- Benim hayatım hep Demirbank'ın içinde geçti. Ben iki yaşındayken babam Demirbank'ı kurmuş. 11 yaşından itibaren beni iş hayatına alıştırmaya başladı. Sabahları Erenköy'deki evden birlikte çıkardık. O zamanlar köprü yoktu, vapurla Kadıköy'den Karaköy'e geçer, yürüyerek Bankalar Caddesi'ne giderdik. Beni Avusturya Lisesi'ne bırakıp kendisi bankaya giderdi. Öğle tatilinde okulun arka kapısından çıkar merkez şubeye, onun yanına giderdim. Beraber öğle yemeği yerdik. Akşama kadar da bana vazifeler verir, işi öğretirdi. Akşam saat 18.10'da da Karaköy'den Kadıköy'e giden vapura binerek eve dönerdik.

- Babanız daha o yıllarda sizi iş hayatına hazırlıyormuş sanırım...
- Hazırladı evet, babama çok şey borçluyum. Fakat kız evlat olmamdan dolayı beni daima korumaya almıştı. Ben hiçbir zaman Demirbank'ın yönetiminde ya da fiilen bir görevde bulunmadım. Bankacılık çok ulvi bir meslektir ve hiçbir zaman hata kabul etmez. Bankaya yatırılan para halkın parasıdır. Tabii ki insan iş hayatında hatasız olacak diye bir şey yok, kul daima hata yapabilir.

'NEREDEYSE FELÇ OLUYORDUM'
- Kötü şeyler olabileceğini çok öncelerden tahmin ettiği için sizi korumak istemiş olabilir mi?
- Zannetmiyorum, böyle bir şeyi insan hiçbir zaman düşünmez, hissetmez. Sadece bankacılık çok mesuliyet ve sorumluluk isteyen bir iş olduğu için beni uzak tutmaya çalıştı. Zaten bizde görev ayrılığı vardı, ben diğer işlere bakardım.

- Demirbank belli bir yaş dönemi için ayrı bir yere sahip. Bir dönem çoğu insan güne radyodan duyduğu "Demirbank iyi günler diler," anonsuyla başladı...
- Doğrudur, bazı şeyler markalaşıyor. O zaman bugünkü gibi çok radyo kanalı yoktu. O tarihte olan radyo kanallarında her gün sabah saat 07.10'da o günün tarihi söylenir ve ardından 'Demirbank iyi günler diler,' denirdi. Biz o saatlerde babamla birlikte Erenköy'den dolmuşa binmiş, Kadıköy'de vapura yetişmek üzere olurduk.

- TMSF Demirbank'a el koyduktan sonra sizin hayatınızda neler değişti?
- Tabii ki kolay bir şey değil, çok büyük bir şok yaşadım. Hatta ilk 15 gün içinde tansiyonum birden çok yükseldi ve yoğun bakıma kaldırıldım. Üç gün yoğun bakımda kaldım. Aslında felç olma aşamasından geri döndüm.

- Anneniz de eşini kaybettikten kısa bir süre sonra yaşadığı bu olaydan etkilenmiştir sanırım...
- Etkilendi tabii, o da şeker hastası oldu. Bütün ailemiz için kolay bir şey değil, herkesin sağlığı etkilendi.

- Demirbank'a el konulması ve satılması konusunda size haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?
- Bunu bir tek ben düşünmüyorum ki, bütün herkes böyle düşünüyor. Siz düşünmüyor musunuz?

- Peki niye böyle bir şey yaşandı sizce?
- Bilemiyorum. Bu konulara girmek istemiyorum.

- Üzerinizde bir hüzün var. Siz hep böyle miydiniz yoksa yaşananlar mı sizi böyle yaptı?
- Ben aslında hayatı çok seven, çok canlı, dolu dolu bir insanım. Ama sorduğunuz sualler beni hüzünlendiriyor.

Eylem BİLGİÇ

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Blair-Murdoch jestleşmesi
 Kozlar İstanbul'da paylaşılıyor
 Kadınların kariyeri evliliği yıkıyor mu?
 Açık hava randevu evi
 'Burada gençler cinsel ilişkiye susamış durumda'
 Türk erkeği 2006
 Şimdi herkes bu balıkçıda
 Paparazzinin çilesi
 Japonya, güneşin oğlunu bekliyor
 Herkes bu şarkıyı konuşacak
 Hitler için savaşan Yahudi askerler
 'Her kulaç ailem için'
 Marmara'da hâlâ hayat var
 Futbola Latin ritmi
 Kusursuz bir gelin olmak sizin elinizde
 Kuaför fuarının açılışını erkekler yapıyor
 Amerikan rüyası artık sona erdi
 Sosyeteye üç günlük dadı
 Aşkı arayan kadın
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Gülümseyen yazılar
Ne konuşabiliyor, ne de duyabiliyor.
MEHMET ALTAN
Hasat zamanı
Biz şehirlerde sıcaklardan kavrulurken...
GÜLSE BİRSEL
Bizim indigo çocuklardan neyimiz...
ÖNCEL ÖZİÇER
Bu kaçış, korkaklıktan değil
Daha önce nasıl gözümden...
KAZIM KANAT
Keklik ve yavruları kurtuldu mu?
Ege'nin en güzel mis...
Rembrandt 400 yaşında
Rembrandt 400 yaşında
Rembrandt Harmenszoon van Rijn, tüm zamanların en önemli Hollandalı...
Büyük Nefes Köyü açık hava müzesi gibi
Büyük Nefes Köyü açık hava müzesi gibi
Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Yozgat'ın Büyük Nefes Köyü'nde...
Ona karanfil ve canlı renkler çok yakışıyor
Renkli kıyafetleriyle dikkat çeken Rahmi Koç, modacıların gözünde tam...
Tarih, deniz, güneş, seks klişesi ve Bodrum
Neden Türkiye çok alternatifli bir tatil cennetiyken, dış basın bir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.