kapat
   
02 Eylül 2006 Cumartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Siyaset riskleri taşıyabilmek mesleğidir de...

Lübnan için oluşturulan Barış Gücü'ne asker göndermenin doğru bir karar olduğunu savunmak ne kadar mümkünse, buna karşı çıkmak için de sayısız gerekçe bulunabilir. Nitekim bu karara karşı çıkanlar " Ya bir askerimiz şehit olursa ", " Türkiye içindeki terör sorununu çözemezken Lübnan' a çare mi bulacak ", " Türkiye kendi güvenliğini ve bütünlüğünü tehdit eden PKK terörüne karşı sınır dışı harekat yapamazken, askerin Lübnan' da ne işi olabilir ", " Ya Ortadoğu' nun kısır döngülerine biz de bulaşırsak " benzeri akla yatkın karşıt gerekçeleri seslendiriyorlar.
Hükümet ise Başbakan'ın ağzından bu kararın gerekçelerini şöyle açıkladı:
-Kapılarımızı kapatarak etrafımızı saran alevlerden kurtulamayız, gözlerimizi kapatırsak, kayıtsız kalırsak bu tehlikeyi bertaraf etmiş olamayız. Dün Kosova'da, Bosna'da benzer insanlık trajedilerine nasıl seyirci kalmadıysak burada da kalamayız, kalmamalıyız.
BM'nin Lübnan barış misyonunda da Mehmetçik, masum kadın, çocuk ve yaşlıların yanında yerini almalıdır.
-Bizden başka hiç kimse bizim menfaatlerimizin bekçiliğini yapmayacaktır. O sebeple, içe kapanmacı, ' bana ne'ci yaklaşımları Türkiye'nin geleceği için son derece tehlikeli buluyorum. Bazı muhalefet çevrelerinde görülen bu tür izolasyonist yaklaşımlar, iyi niyetle yorumlandığında bile ya hükümetin her yaptığına karşı çıkma hastalığından ya da bölge ve dünya gerçeklerinin iyi kavranmamasından kaynaklanmaktadır.

KARAR
ALMAK
-Gerek bölgemizde, gerekse dünyada barış düzeninin bozulmasına, birbiriyle irtibatlı birkaç sebeple kayıtsız kalmamız düşünülemez. Her şeyden önce milletimizin yüksek menfaatleri bunu gerektirmektedir. İnsani ve tarihi sorumluluklarımız da reel politik şartlar da bizi buna seyirci kalmaktan alıkoymaktadır.
Bir önemli adımın atılması sırasında karar merkezinde bulunmak, işte böyle bir şey. Ne yaparsanız yapın, aldığınız kararın karşısında bulunanlar da mutlaka bulunacaktır.
Unuttuk mu? Türkiye'yi 2'nci Dünya Savaşı'na sokmayan İsmet İnönü, yıllarca " Türkiye'nin erkekliğini öldürmek "le suçlanmadı mı? " Eğer Dünya Savaşı' na girseydik 12 Adalar şimdi Yunanistan' ın değil bizim olacaktı " denilmedi mi?
"The New Republic" dergisindeki bir makalede " Bir davanın haklılığı, onun başarısının teminatı değildir " şeklinde bir cümle vardı.
Lübnan'ın bütünlüğünün sağlanmasını, İsrail'in varlığının terör tehdidine karşı güvenceye alınmasını, Ortadoğu'nun savaşlardan arındırılmasını savunmak ve bunun için aktif katkıda bulunmak, tabii ki haklı bir davada taraf olmaktır. Ama BM barış Gücü'nün Lübnan'daki varlığı bu haklı davanın başarısına yetecek midir, bilemeyiz.

ORTADOĞULU
OLMAK
Ayrıca acaba Ortadoğu'da olup bitenleri tribünde oturup seyretmek ne kadar mümkündür? Neticede Ortadoğu'nun tüm sosyopolitik sorunlarının uzantıları, bizim de içinde bulunduğumuz coğrafyanın özellikleri değil midir? Bölücülükse bölücülük, terörse terör, din ve mezhep tartışmaları ise din ve mezhep tartışmaları, bizi de ilgilendirmiyor mu? Mesela " Kürt realitesi ", İran'ın da, Irak'ın da, Suriye'nin de gerçeği değil mi?
Bu noktada Başbakan Erdoğan'ın Ulusa Sesleniş'te söylediklerini hatırlamakta fayda var:
-Unutmayalım ki riskler ve menfaatler ikiz kardeş gibidir. Riskin olmadığı hiçbir faaliyet söz konusu olamaz. Hayat bir risktir, siyaset bir risktir, ticaret bir risktir. Her şey riskle içedir. Birinin bulunmadığı yerde diğerini de ne yazık ki bulamazsınız.
Türkiye'de siyasete girmeyi düşünen herkes, bu günleri dikkatle değerlendirmelidir. Her " Ulusal sorunu " aynı zamanda uluslararası birer sorun da olan Türkiye'de, siyaset bir " Risk yüklenme " mesleğidir de.
Türkiye'deki iktidar "1 Mart Tezkeresi"nin içerdiği riskleri yüklenmekten kaçınmıştı. Bugün ise " Lübnan riski "ni yüklenmeye karar verdi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bilgisizlik ancak safsata ile örtülebilir   / 01-09-2006
 İletişim çağında dünyadan kopmanın dramı..   / 31-08-2006
 Dünyada tek başına para mutluluk getirir   / 30-08-2006
 Militarizm askerler için bile ağır bir yüktür...   / 29-08-2006
 Lübnan adeta iç politikanın bir sorunu gibi...   / 28-08-2006
 Büyük insanlık beynin sınırlarını zorluyor...   / 27-08-2006
 Düşünce üretimi var ama bunlar havada kalıyor   / 26-08-2006
 Coğrafya kaderdir siyaset ise bu kaderi değiştirmektir...   / 25-08-2006
 "Vizyon" diye unuttuğumuz bir kavram vardı...   / 24-08-2006
 Çizgimiz sabit ama görüntümüz biraz oynak...   / 23-08-2006
YILMAZ ÖZDİL
Vatandaşı gene köprüye getirdiler
Önce kolunu...
MEHMET BARLAS
Siyaset riskleri taşıyabilmek mesleğidir de...
Lübnan...
FATİH ALTAYLI
Türkiye'ye niye yatırım gelsin!
Geçenlerde PJ (Personel...
ERDAL ŞAFAK
En güçlü
Türkçe edisyonunu Merkez Dergi...
MEHMET ALTAN
On altı yıl önce Sabah okur muydunuz?
Tam on altı yıl...
Güç bende artık
Almanya Başbakanı Angela Merkel, "dünyanın en güçlü kadınları"...
Başkanlık uçağıyla geziye gitti, kriz çıktı
İspanya'da halk desteğiyle iktidara gelen Başbakan Jose Luis...
Söz kahramanların
Söz kahramanların
Japonya'daki Dünya Basketbol Şampiyonası'nda ortaya koydukları akıl...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu