kapat
   
02 Eylül 2006 Cumartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
SMS:
MA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

On altı yıl önce Sabah okur muydunuz?

Tam on altı yıl önce Turgut Özal da Körfez'e asker gönderme yetkisi peşindeymiş. Daha doğrusu TBMM'ye ait bu yetkinin "hükümete" devredilmesini istiyormuş.
Bu konuyla ilgili olarak tam on altı yıl önce yazdığım "Özal neden yetki istiyor?" başlıklı yazıyı pazartesi günü yayınlayacağım.
On altı yıl önceki tartışmalara geri dönüp bakıldığında Türkiye'nin bölgedeki muhtemel gelişmelere ait ciddi hiçbir okuma yapmadığı, farklı senaryolara ait alternatif planlar üretmediği, canlı bir fikirsel egzersiz içinde olmadığı görülmekte.
Toplumu ve yönetimi her daim diri tutacak böyle bir çalışma olmayınca da geriye sadece "babadan kalma" korkular kalmakta.


On altı yıl önce Turgut Özal'ın ürktüğü iki muhtemel gelişme varmış. Bunlardan birincisi bir "Kürt devletine" yeşil ışık yakılması, ikincisi Baas Rejimi'nin devrilmesi. Özal, Baas Rejimi'nin devrilmesi halinde Türkiye'nin bir "Şii çemberinde" kalmasından endişe ediyormuş.
Aradan geçen zaman içinde Özal'ın korkuları gerçekleşmiş.


Türkiye'nin bugün de, Ortadoğu ile ilgili uzun vadeli ve farklı alternatifleri içeren çözümleri yok.
Orta, uzun vadelerde nasıl bir Ortadoğu?
Ortadoğu'da nasıl bir Türkiye?
"Kolay kolay dinmeyecek çalkantılar ortasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının özgürlük ve zenginliklerini artırmaya yönelik en doğru strateji ne olabilir" gibi bir soru ortalıkta olmayınca, tartışmalar da iç siyasetteki "hasmın" tavrına göre şekilleniyor. Siyasi rakibi madara etmek en büyük hedef gözüküyor. İşin özünü, uzun vadeli stratejileri, ilkeleri konuşmuyoruz.
Konu tek soruya iniyor:
"Asker gönderelim mi, göndermeyelim mi?"


Asker gönderme konusu da, uzun vadeli bir politikamız olmadığı için güncel dalgalanmalara bağlı. Güncel gelişmeleri de ABD belirliyor.
Halbuki öncelikli mesele, şu anda Amerikan petrol ve silah tekellerinin tetikçiliğinde seyreden ancak daha uzun vadede yeni gelen çağ ile eskisi arasındaki bir kavgayı işaret eden bu kaygan zeminde Türkiye'nin ne yapmak istediği.
Ortadoğu sanayi sonrası aşamanın çok uzağında. Dinler, ırklar, mezhepler etrafında üreyen bir yaşam her şeye egemen. Bu kanlı, vahşi ve talihsiz süreç, elli yıl sonra "eski ile yeninin kavgası" olarak anılacak.
Cin şişeden çıktı bir kere. Ortadoğu artık eskisi gibi kalamaz. Türkiye, önce gelecekle ilgili bir strateji oluşturmalı.
Oluştururken de temel sorusu şu olmalı:
Türkiye etkin mi olacak, edilgen mi?


Türkiye içerde demokrasiye, insan haklarına, piyasaya dayalı sağlam bir yapı oluşturamadı. Bölgede etkili bir güç olma imkânlarına dönük bir yapılanma peşinde koşmadı. Bu eksiklikler şimdi durumu zorluyor. ABD baskısı daha fazla hissediliyor.
Halbuki yeni çağı dikkate alan daha kapsamlı bir toplumsal enerji ve irade olsaydı ABD ile daha rahat ve nispeten eşit bir diyalog kurulabilirdi.
Kürt sorunu başta olmak üzere fiili durum ABD'nin etkisini daha fazla hissettirmekte. Ayrıca pratik bir yaşam pusulasıyla yol alan ABD, şimdi Şii rüzgârı karşısında Türkiye- Suudi Arabistan ittifakı peşine düşmüş gibi.


"Asker gönderme" tartışmasının anlamlı olabilmesi için on, yirmi, otuz yıl içinde Ortadoğu'nun nasıl şekilleneceğini ve Türkiye'nin o resimdeki yerinin ne olacağını serinkanlı tartışmak gerekiyor. Ama Şark'ta "aklın sahibi de, taraftarı da yok" maalesef.
O yüzden her konu, aynen bugünkü asker gönderme konusu gibi, siyasi hasmı vuracak bir silaha dönüştürülüyor.
Sonunda da vurulan Türkiye oluyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Post-ulusal kimlik ve anayasal yurtseverlik...   / 28-08-2006
 Entelektüel ve demokrat...   / 26-08-2006
 'Uçsa kuş demem'   / 21-08-2006
 Sol, cumhuriyetin dönüşümünü savunmalı   / 19-08-2006
 Kent dindarlarını özlemek...   / 14-08-2006
 İkinci Cumhuriyet'i en iyi kimler anlar?   / 12-08-2006
 Protestanlığın alternatifi ne olacak?   / 07-08-2006
 Şike mi? O ne?   / 05-08-2006
 Sivil yargı ne zaman susar, ne zaman konuşur?   / 31-07-2006
 'Ben de bir-ki bomba attırdım'   / 29-07-2006
YILMAZ ÖZDİL
Vatandaşı gene köprüye getirdiler
Önce kolunu...
MEHMET BARLAS
Siyaset riskleri taşıyabilmek mesleğidir de...
Lübnan...
FATİH ALTAYLI
Türkiye'ye niye yatırım gelsin!
Geçenlerde PJ (Personel...
ERDAL ŞAFAK
En güçlü
Türkçe edisyonunu Merkez Dergi...
MEHMET ALTAN
On altı yıl önce Sabah okur muydunuz?
Tam on altı yıl...
Güç bende artık
Almanya Başbakanı Angela Merkel, "dünyanın en güçlü kadınları"...
Başkanlık uçağıyla geziye gitti, kriz çıktı
İspanya'da halk desteğiyle iktidara gelen Başbakan Jose Luis...
Söz kahramanların
Söz kahramanların
Japonya'daki Dünya Basketbol Şampiyonası'nda ortaya koydukları akıl...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu