kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Artık Vakko'dan giyineceğim'
'Artık Vakko'dan giyineceğim'
'Cem Hakko önce yapıyor, sonra düşünüyor'
Önce adliyede zabıt katibi, sonra avukat
'Kezban Hatemi işin etiğine çok uymadı'
Kesin çözüm eylül sonu

Etiğe uygun davranılmadı

Flaş boşanma davasında Betina Hakko'nun avukatlığını üstlenen İhsan Coşkun konuştu.

Cem Hakko davayı panikle açtı
"Şamdan dergisinde fotoğrafları yayınlanınca müzakerelerimiz sürerken, aniden dava açtılar ve çirkin ithamlarda bulundular. Cem Hakko önce yapıyor, sonra düşünüyor."



'Artık Vakko'dan giyineceğim'

Betina ve Cem Hakko çiftinin davasında Betina Hanımın avukatlığını üstlenen İhsan Coşkun, çiftin uzlaşmaya varmasının ardından Cem Hakko'nun zor durumda kalmaması için Vakko'nun cirosunu artırma planları yapıyor.

-İhsan Bey, Betina-Cem Hakko davası sizce klasik bir boşanma davası mıydı?
- Betina Hanım birkaç avukata gittikten sonra tavsiye üzerine bize başvurdu, kendisini dinledik, dinleyince de bu davanın klasik bir boşanma davası olmadığına kanaat getirmiştik.

- Ne bakımdan ayrılıyordu diğerlerinden?
- Bu dava eğer uzlaşma ile sonuçlanmasaydı, ki biz bunu önceden bilemezdik, işin içine ticaret kanunu, borçlar kanunu, medeni kanun, gayrimenkul ve şirketler hukuku ile ilgili pek çok hükümün uygulanabileceği, tartışılabileceği bir dava olacaktı. Bizim büronun uzmanlığı özellikle tazminat meseleleridir, her türlü tazminat...

- Siz uzlaşmayı beklemiyordunuz o halde?
- Başlangıçta beklemiyorduk tabii.

- Peki bu uzlaşmadan yeterince memnun kalabildiniz mi?
- Kalmasak uzlaşmazdık.

- Davanın süreci hakkında bilgi alabilir miyiz?
- Başlangıçta karşı tarafın kusurunu bir kenara bırakalım, arada çocuklar da var, bunu normal bir boşanma olarak ele alalım demiştik. Pek çok kez bir araya geldik. Büyük bir ekip kurduk. Görüşmeler devam ederken, Cem Bey'in beraber olduğu kadınla fotoğrafları Şamdan dergisinde yayınlandı. Görüşmelerimiz devam ederken alelacele dava açıldı.

- Bunu karşı tarafın avukatı mı hızlandırdı sizce?
- Benim muhatabım Kezban (Hatemi) Hanım değil, Cem (Hakko) Bey. Normal şartlarda müzakereler yapıyorsanız, o davayı açarken biraz dikkat etmek lazımdı. En azından davanın gerekçelerine. Betina Hanım Türkiye gibi bir yerde tek başına bir kadındır. Kendisine yöneltilen çirkin ithamların hiçbiri hakedecek tek bir davranışı olmamıştır. Aile kavramının en değerli üyesidir, iyi bir annedir. Sonuçta onun gözünde de, karşı tarafın gözünde de bitmiş bir evlilikti söz konusu olan. Fakat bunlar karşı taraf tarafından birer strateji meselesi olarak görüldü herhalde.

- Siz Cem Hakko'nun avukatı olsaydınız, ne yapardınız?
- Karşı tarafla daha ılımlı konuşurdum. Çocukları etkilenebilecek çağdadır, daha yapıcı bir tavır takınırdım mutlaka. Bir insan haysiyetsiz bir hayat sürse dahi, ki böyle en ufak bir nokta yok, bunun takdirini kendim yapmak yerine, hakimlerin takdirini beklerdim.

- Fotoğraflar yayınlanır yayınlanmaz, gazetelere Betina Hakko'nun sürdürdüğü hayatın normal aile hayatının dışında olduğuna dair haberler yer aldı gazetelerde. Bu söylentileri Cem Bey mi çıkardı?
- Bilemiyorum, ama bunda karşı tarafın bir rolü varsa çok üzücü ve ayıp bence. Betina Hanım Cem Hakko ile ilgili konuşurken hâlâ çok zariftir. Bizim de avukat olarak görevlerimizden biri müvekkilimize yapılan terbiyesizliği önlemek, engellemektir. Bahsettiğim mefhum özellikle aile hukukunda, boşanma işlemlerinde daha da önem kazanmalıdır.

- Cem Hakko'yla ilgili olarak aynı özeni siz de gösteriyor musunuz?
- Vakko şirketine zarar veriyorlar diye hakkımızda konuştuklarını duyuyorum. Davamızda kesinlikle böyle bir niyetimiz olamaz, yoktur da. Bizim Vakko şirketleriyle ilgili bir problemimiz yok. Hatta ben gidip Vakko'dan alışveriş yapacağım, cirosu artsın diye. Etrafıma da söylüyorum bunu sık sık. Artık hep birlikte Vakko'dan giyineceğiz diye. Cem Beyin kötülüğü hiç kimseye yarar sağlamaz. Bu işin kimseye zarar vermeden, medeni bir şekilde bitmesini isteriz. Her biri kendi yolunu çizecek, hayat devam edecek. Yüz yüze geleceğiz.

- Siz hangi okuldan mezunsunuz?
- İstanbul Hukuk Fakültesi. Ben Van'dan zor şartlar altında İstanbul'a geldim, yönümü bulmakta önce çok zorlandım. Yedi sekiz kişilik yurt odalarında çamaşır yıkayıp, sobanın üzerinde kurutarak okudum ve hep çalıştım. Birtakım ticari, maddi, manevi hakları savunurken kimseyi yıpratmamayı, fevri olmamayı ve soğukkanlı kalmayı öğrendim.

ŞEBNEM İYİNAM

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Anadolu'da et, İstanbul'da balık yiyor
 Seren Serengil'den ne istiyorlar?
 'Benden önce smokin mi giyiyordu?'
 'Az çapkın olduğumu söylemeleri iyi bir şey'
 'En doğru adam benim'
 'Aşkı tanımayan zaten tanıtamaz'
 'Âşık olamama problemi yaşıyorum'
 'Sette Deniz'e herkes hanım demek zorunda'
 'Bakacak kimse yok diye çocuk yapmadık'
 'Futbolu sinemaya tercih ederim!'
 'Ben bu âlemin delisiyim'
 İran'da bir resmi bir de gizli hayat yaşanıyor
 Gizli ev partilerinde her şey serbest
 Onun işi insanlara keyif satmak
 Bu otelde hiçbir şey yapmıyorsunuz
 Londra'da İstanbul oteli
 Hukuk fakültesinin ilk Japon mezunu
 'Avukatlık yapmam için T.C vatandaşı olmam gerek'
 Bu kız sizi dans ettirecek
    Pazar Sabah Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
Blair-Murdoch jestleşmesi
Blair-Murdoch jestleşmesi
İngiltere Başbakanı Tony Blair'in görevi bıraktıktan sonra ne iş...
Kozlar İstanbul'da   paylaşılıyor
Kozlar İstanbul'da paylaşılıyor
Sonunda beklenen an geldi. Geçen yıl Raikkonen'in zaferiyle...
Rembrandt 400 yaşında
Rembrandt Harmenszoon van Rijn, tüm zamanların en önemli Hollandalı ressamı...
Büyük Nefes Köyü açık hava müzesi gibi
Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Yozgat'ın Büyük Nefes Köyü'nde yaşayan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.