kapat
   
27 Ağustos 2006 Pazar
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
SMS:
ASA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Devir teslim şifreleri

Org. Özkök ve Org. BüyükanıtCuma günü Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki devir teslim töreni sonrasındaki resepsiyonda, Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a sorduk: "Komutanlığı devrettiniz. Ama henüz Genelkurmay Başkanlığı'nı da devralmadınız. Peki bu haftasonu ne diyeceğiz size?"
Bir elinde sigara, dostları ve ailesinin etrafında, keyifli bir kahkaha atan Yaşar Paşa "Hiçbir şey" dedi, "Makam arabamızı da teslim ettik. Bu haftasonu hiçbir şeyiz!"
Şaka bir yana, son yılların en tartışılan, en fazla saldırılan ve kuşkusuz en sevilen komutanı Yaşar Büyükanıt, makamsız ve arabasız haftasonu sonunda 28 Ağustos'ta Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturacak.
Biraz sonra kamuoyunda yine Büyükanıt kadar tartışılan, farklı meziyetlerinden dolayı da bir o kadar beğenilen Orgeneral Hilmi Özkök'e yanaşıp sorduk:
-Şimdi ne yapacaksınız?
-Pazartesi günü görevi teslim edip İzmir Urla'ya doğru yola çıkacağız.
-Ev, araba hepsini bırakıyorsunuz yani?
-Evi zaten boşaltmaya başlamıştık. 1993 yapımı bir Opel arabam var. Ama hala durumu iyi. Oğluma vermiştim. Şimdi arayıp, geri alabilirim, dedim .
Yok aslında devlet bize koruma ve bir araba veriyor. Biz de şimdi emekliliğe İzmir'de devam edeceğiz.
Bir gün Türkiye'nin kaderini belirleyen kurumun tepesinde oturuyorsunuz, sonra gün geliyor, arabanıza atlayıp, ver elini Urla, emeklilik hayatına başlıyorsunuz. Bir gün sizi hakettiğiniz makamdan alıkoymak için savcılarla, e-maillerle, internet siteleriyle ailenizi ve itibarınızı hedef alan bir karalama kampanyasının hedefindesiniz... Gün geliyor, içinden geldiğiniz kurumun azim ve genetik sabrıyla tüm komploları aşmışsınız. İşte Hilmi ve Yaşar Paşaların öyküsü...
Bunlar ordudaki nöbet değişiminin insani boyutları. Bir de işin teorik ve siyasi yansımaları var ki, onun ipuçlarını da Cuma günü Yaşar Paşa ve Kara Kuvvetleri'ni devralan Orgeneral İlker Başbuğ'un konuşmalarında bulduk.
Yaşar Paşa'nın " TSK'ya yönelik yasa dışı, ahlak dışı, akıl dışı saldırıları " yapanlarla ilgili " Zamanı geldiğinde yasalar çerçevesinde bu kişi ve gruplar gereken hesabı verecekler " sözü, sürpriz ve " şahince " bir çıkış değil. Tam tersine yaşanan olaylardan sonra, TSK komuta kademesi ve alt kadroların beklentisini yansıtan bir söz. Bu ölçüde organize bir kampanyaya maruz kalan komutanın, sessizliğini ebediyen koruması beklenemezdi. İçinden çıktığı kurumun beklentilerini yansıtmayı uygun gördü. Sarfettiği cümleden iki yorum yapmak mümkün:
Bir, " Kim olduğunuzu biliyoruz ". İki, siyasi erkin yasalar çerçevesinde TSK'yı manipüle etmeye çalışan illegal gruplaşmaya yönelik adım atmasını bekliyoruz .
İlker Paşa ise, konuşmasında her zamanki üslubüyle teori ve pratiği bir arada götürdü. Özellikle " ulus ", " ulus devlet " ve " Atatürkçü Düşünce Sistemi " konularında getirdiği tanımlar, kuru teorinin ötesinde, AB sürecinden kamuoyundaki günlük tartışmalara kadar bir çok konuda belli bir ideolojik çizgiyi yansıtıyor. Org. Başbuğ, bu çizgiyi şöyle özetliyor: " TSK ulus devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bu konulara ilişkin görüş ve önerilerin Anayasa ve kanunlar çerçevesinde uygun ortamlarda ilgili makam ve kuruluşlara iletilmesi, gerekli hallerde kamuoyuyla paylaşılması bir görevdir. "
Yani? "Yani ordunun anayasal görevleri vardır; bu çerçevede gerekli gördüğümüzde konuşuruz . " Ancak bunda şaşılacak bir şey yok.
Devir-teslim sonrasında karargah bahçesindeki resepsiyona doğru ilerlerken konuklar arasında " Konuşmalar sertti " yorumu fısıldanıyor. Oysa iki komutan da büyük ölçüde kendilerinden beklenen ve daha önceki dönemlerde TSK komuta kademesinin seslendirdiği görüşleri hatırlattı . Bu konuşmalardan yola çıkarak TSK'da yepyeni bir dönem başladığı, sivil-asker ilişkilerinin artık farklı bir dinamik çerçevesinde ilerleyeceğini söylemek, acelecilik olur.
Bizce komutanların verdiği en önemli mesaj, askerin şeffaflığı:
Ordu iç güvenlik ve üniter devlet ve cumhuriyetin korunması konularında taraf olduğu ve bu konulardaki görüşlerini hükümet, devlet ve kamuoyuyla paylaşmaktan çekinmeyeceğini hatırlatıyor. Bu yüzden de Org. Başbuğ'un PKK'yla mücadele, operasyonlar, Kerkük sorununda yol haritası, etnik kimlik ve etnik kimliğe açılan siyasi alan konularında ifade ettiği görüşler, herkes için uzun uzadıya incelemeye değer...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Mehmetçik Hizbullah diyarında   / 15-08-2006
 Lübnan'da Mehmetçiği bekleyen zorluk   / 13-08-2006
 Yaşasın! Kral kadın eli sıktı!   / 10-08-2006
 Bu ateş bizi nasıl yakar?   / 08-08-2006
 Komutanları bekleyen tablo   / 06-08-2006
 Bir Emirgan çocuğu   / 01-08-2006
 Nasıl baş edeceğiz bu cehaletle?   / 27-07-2006
 Lübnan'da kaybeden demokrasi   / 25-07-2006
 Washington'la PKK dansı   / 19-07-2006
 Hamas ve gençlere yalan söylemek   / 13-07-2006
MUHARREM SARIKAYA
Mesut Yılmaz LSDP'yi kuruyor
Eski Başbakan Mesut...
YAVUZ DONAT
Siyasetin tuzu, biberi
Hafta içinde iki siyasetçinin...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Devir teslim şifreleri
Cuma günü Kara Kuvvetleri...
Top model taklit aldı
Formula 1 için Türkiye'ye gelen ünlü top model Estella Waren,...
Nesin vasiyetiyle edebiyatçıları birbirine katacak
Ünlü yazar Aziz Nesin'in vasiyeti üzerine, oğlu Ali Nesin tarafından...
Fotoğraftaki bir notla gelen kavuşma
Fotoğraftaki bir notla gelen kavuşma
Alman anneleri, 'Babanız Marmara depreminde öldü' dedi. Ancak 2...
Başarının sırrı 'biz' olmak
Başarının sırrı 'biz' olmak
12 Dev Adam, Dünya Şampiyonası'nda ilk 8'e kalarak bir ilke imza...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu